basbakanımız halkımızın cogalmasını, nufuzumuzun daha genclesmesini istiyor. aklı basında insan ne yapacak o kadar genci. zaten işsizlik had safhada diye dusunur. yabancı ulkelerde ureme oranı cok dusuk oldugu için çalıstıracak eleman bulunmuyor. böyle giderse yine 1960'larda avrupanın turklere kapılarını acmasının tekrarları yaşanacak. daha cok turk avrupaya yerlesip cogunlugu elegecirebilecegiz. inanıyorum ki zamanla butun dunya turk olacak. tek cocuktan fazlasına izin vermeyen çinde kadın oranı cok azalmış. 30-40 yıl sonra doguracak kadınları azalacagı için cok daha hızlı bir azalma yasayacaklar. haydi hayırlısı. dunya'nın adını ne koysak acaba.*
aslında apaçık ortada olandır. yani gizli mizli bişey yok. şöyle oluyor:
"ben ülkemi pazarlamakla mükellefim": para gelsin de, gerekirse her şeyi satar-pazarlarım. ne demiş napolyon; para gemicik para! para para para! da olabilir emin değilim.
"üç çocuk yapın": bakın ülkemiz gelişmekte olan bir ülke. sanayimiz gelişiyor. yalnız hala çok pahalıya mâl ediyoruz ürünlerimizi. şöyle bi güzel çoğalın da iş gücümüz artsın. dolayısıyla ucuzlasın. hepiniz üç beş kuruşa talim ederken benim sanayicim parasına para katsın. ekonomimiz şahlansın. banane işçinin aldığı maaştan hocu?
"akp diyen edepsizdir": çoğu zaman yüksek iş temposu yüzünden saçmalıyorum. yalnız ben başbakanım. ben ne dersem o olur. edepsizsen edepsizsindir kardeşim. siz hiç benim edebimi bozduğumu gördünüz mü lan?
"kusura bakmayın ama halkta para var": efendim benim için halk, para harcayan, harcamak zorunda olan ve böylece devleti-ekonomiyi idame ettiren bir kitledir. çalışır, didinir ekonomiyi ayakta tutar. banane parası ödenmeyen insanlardan. ben bakarım fabrikatörüm parasını kaybediyor mu kaybetmiyor mu diye? ekonomi dönüyor mu dönmüyor mu? e halk para harcamazsa nasıl dönsün. ananızı da alın gidin diyeceğim, diyemiyorum.
