namazlarımızın gizli öznesi, dualarımızın yön bulduğu ulu şahsiyet, büyük önder, başöğretmen, son kurtarıcı recep tayyip erdoğanımızın yanına yaklaştığınızda adeta 622 yılından bir esintiymişcesine dolu dolu namaz koktuğu gerçeğidir.
ancak bu kokuyu alabilmek için namaz kılan, gerçek burunlara sahip olmak gerekir aksi durumda namaz kılmayan çakma bir müslümansanız ne bu kokuyu alabilirsiniz ne de ulu önderin şefaatine ortak olabilirisiniz. bir gün nakledilir ki (kesinliği yoktur elbette) ulu önder bir pazar gezisine çıkmış tabi emekli-dul-yetim gözyaşları ve namazlar eşliğinde kendisini karşılamaya çıkmış o sırada da gözleri kör bir bir derviş de oradan geçmekteymiş birden durup "ya rasullallah bu o'nun kokusu hamdü senalar olsun sana ya rabb ölmeden bu kokuyu aldım şükür sana ya rabb" demiş buna hayret eden bir gerçek müslüman da "ey ulu derviş nedir ne kokusudur bu ANLAT" DEMiŞ ULU DERViŞ DE "evlat bu koku mekkeye girip ilk namazlarımızı kılmaya başladığımız o kutlu günde havayı buram buram saran namaz kokusudur" demiş genç de gözyaşlarıyla sual karşıılamış ve "ama nasıl olur?" demiş derviş de "nasıl olacak evlat bugün burada birisi var ve bu birisi bu kokuyu yayıyor unutmayın ki bu kişi seçilmişlerin seçilmişidir müslümanların da müslümanıdır gidin o'nun peşinden bırakmayın o'nu" demiş genç ve bu sözü işiten gerçek müslümanlar namaz baygınlıkları geçirerek gözyaşlarına boğulmuşlar ve daha içten daha samimi bir şekilde ulu önderin yoluna toz olmaya gitmişler...
işte böyle bir şeydir o'nun kokusu ne her burun alabilir ne her göz görebilir oysa gerçek bir müslüman o'nun kokusunu hem duyabilir hem görebilir hem de dokunabilir...
kıssadan hisse: namaz kılın ulu önderi sevin o'nun yolu en müslüman yoldur...
recep tayyip erdoğan'ın buram buram zaman kokması, olması gereken ifade.
(bkz: klavye sürçmesi)
rte tam bu zamanın adamı. güzelim dinsel değerlerin piyasa ekonomisinde küçük imgelere indirgenip piç edildiği zamanların iktidar iştahına köle efendisi.
