biz ağlamasını da iyi biliriz! sözuyle yola cıkmıs hepsi tabi başları fetullah gülen daha kımse onun kadar ağlama sevıyesine cıkamadı hemen hemen her konusmasında mutlaka 2 tutam gözyaşı da ekler sonra hemen arkasından bülent hemen hemen arkasından emine ve son olarak tayyip . gözyaşı gücü adınaaaa!!!!!.
anasına küfredenlerin pek tabi ki sevindiği hadise.
bu denli mi kin dolu olur bir postalcı güruhu? evet.
kk başbakanın anasına sövünce nasıl da sevinmişlerdi. e hani gandi idi o? sizin gandilerinizde pek balon oluyor canım.
yaşın ne olursa olsun, başını dizlerine koyduğunda şefkat dolu elleriyle saçlarını okşarken, karın ve çocuklarınla dahi paylaşamayacağın dertlerini rahatlıkla paylaşabildiğin bir anneden daha değerli bir varlık var mıdır?
seni doğuran, gerektiğinde baban dahil herkese karşı koruyan, binbir zorluk ve fedakarlıkla büyütüp bu günlere getiren, hiç bir ard-niyet ve çıkar gözetmeksizin sıkıntılarına çare, dertlerine; gücünün ve bilgisinin yettiğince merhem olmaya çalışan bir annenin yokluğu ne demektir?
kocaman ülkelerin dertleri de kocaman olur elbet. bu dertleri sırtlayabilmek, ağırlığını taşıyabilmek, verilen kararların sonuçlarının, o kocaman ülkenin tüm insanlarına yansıdığı görmek, kısacası; taşınan büyük sorumluluklar, insanı, ister-istemez ruhsal gerilime sokar. işte! tam da böylesi durumlarda, başını koyduğun bir diz, seni can kulağıyla dinleyen kulaklar ve saçlarını şefkatle okşayan ellerin verdiği huzur ve rahatlığı bir anneden başka kim sağlayabilir ki?
kocaman ülkenin kocaman lideri de olsan, annenin kucağında onun hiç büyümeyen yavrususundur. anlık çocuklaşmaların, kızgınlık ve isyanların onun gözünde doğal ve hoşgörüyle karşılanır. adeta, içindeki yıldırımları sönümleyen bir paratoner gibidir anne. içindeki negatif enerjiyi boşaltmış ve rahatlamış olarak ayrılırsın yanından.
ve bir gün; o yoktur artık! bir daha da olmayacaktır. bunu kabullenebilmek zordur, çok zordur.
insan duygu yumağıdır. duygu taşması engellenebilir hadise değildir.
şu adama hayranım, duygularına nasıl hakim, aslında duygusal aleminin kuruluğundandır, bazen farkedilmiyor.
recep bey, siyasi geleneğin efsanevi, içini aksettirmeyen adam figürünü temsil etmiyor. duygu telleri uyarılara fazlasıyla açık. erkekler ağlamaz, ağlar mı garip tevatürün dışında, insana yakın portre çiziyor.
duygusal zaaf, oyuncu yakıştırması, hadisenin politikleştirilmesidir.
idam mahkumunun son satırlarını okurken, çok sevdiği insanın ebediyete yolculuğu anında duygu tellerinin hıçkırmaması, bence asıl sorgulanması gereken haldir.
şahsen ben olsam ailemden birisi vefat etse bu kadar göz önünde bulunmam her şeyi deşifre etmeye ne gerek var. telefonuma bile annesi fatih caminde toprağa verilecek diye mesaj geliyor. çok yanlış bence. annesi vefat ediyor onunla bile adam kendi reklamını yapıyor.
ahmet kaya'nın cumhuriyetin 75. yıldönümü münasebetiyle kendisini ziyaret etmesi ve atv'de katıldığı bir programda bunun yayınlanması üzerine erdoğan'ın elinde olmadan hayata geçirdiği eylemi.
rte'nin ağladığı programın haberi http://www.gazete5.com/ha...di-10-eylul-201-40571.htm