Memleketimizde tek bir cocugu bile gunun kosullarina gore yetistiremeyecek milyonlarca aile varken hem akilli hem de iyi niyetli bir insan tarafindan soylenmesi mumkun olmayan soz."uc cocuk doguralim da hepsini dogru durust yetistiremeyip sokaga salalim, lumpen yapalim, sana da cahil secmen kitle yaratmis olalim, degil mi?" seklinde cevap verilmesi gereken rte hikmeti.
ya rte. ve yine bir gereksiz açıklama. düşünsenize, başbakanın bu gereksiz açıklamasına uyup da 3 çocuk yapmaya karar veriyorsunuz. ilk 2 çocuk dünyaya GELDiKTEN SONRA, 3. ÇOCUK YEDiZ OLUYOR. TÜM ÇOCUKLARI BAŞBAKANLIĞIN KAPISI ÖNÜNE BIRAKMAK SUÇ MUDUR A DOSTLAR?
mantıklı çağrıdır. bununla birlikte eğitimsiz kesimin bu çağrıya cevap vermesi ülkenin pek hayrına olmayabilir.
açıklama şu şekilde genişletilebilir:
"ey çocuk bakabilme yeteneğine sahip kültürlü vatandaşlarım, 3 değil 5 çocuk yapın, yapın ki ülkedeki doğru ve düzgün insan sıkıntısı azalsın, ayrıca nüfusumuz da yaşlanmasın"
eğitimli insanlar az çocuk yapmaya devam ettikçe ülkenin geleceği parlak görünmüyor.
sanki türkiye'de yeterli genç(ve boş) nüfus yokmuş gibi yoksulluk sınırı kervanına daha da insan katmak amacıyla yapıldığını düşündüren anlamsız çağrı.
kafasından sallamayıp, bir bildiği olduğu için yapmak ihtiyacı hissettiği çağrıdır.
yapılan araştırmalara göre 2050 yılında Türkiye'de türk nüfusunun azınlık kalacağı ortaya çıkmıştır.
gözümün önünden müthiş - süper karelerin geçmesine neden olan çağrı.
yapmışım üç tane çocuğu, nur topu gibi, isimleri de recep, tayyip ve erdoğan.
her gün mahalleliyle uğraşıp duruyorum, yok benim veletler ortalığın amına koyuyormuş, yok şöyleymiş, yok böyleymiş. ananı al da git diyorum şikayet edenlere, kızdırma kafamı.
işte yaşam tarzı.
Türkiye Cumhuriyetinde aydınların aile planlamasını savundugu devletin bunun için broşür dergi vs ile halkı bilinçlendirmek için kaynaklarını harcadıgı düşünülürse acaba sayın Recep Tayyip Erdoğan kimin başbakanı?
türkiye cumhuriyeti basbakanının dünya kadınlar günü arifesinde kadınlara karşı nasıl bir bakış açısı olduğunu bizlere göstermiş sözlerdir.
bu tip çağrılar genç nüfusu az olan avrupa ülkelerinde sıkça tekrarlanır ama bizdeki gibi üniversite eğitimi almak için her yıl hazır bekleyen yaklaşık iki milyon gencin olduğu veya binlerce çocuğun sokaklara düştüğü, köle gibi çalıştırılan çocuklardan bahsettiğimizde çok ironik kaçan cümledir. çünkü çoğu genc aile dostlarının verdiği burslarla yurt dışında okuyamaz ve hemen hemen hepsinin gemiciği(!) (bkz: gemicik) bile yoktur.
"3 aslında az yapabildiğiniz kadar çok yapın ki cahil, işsiz, gariban sayısı artsın. kömürle kandırabileceğimiz insan sayısı artsın" anlamını çaktırmadan veren çağrıdır.
kesinlikle nufus planlamasi ile alakasi olmayan aciklamadir. türk nüfüsunun azalmamasi icin 3 cocuktan asagisi olmazmis diyor tayyip bey. bence bizim basbakan ya saymasini bilmiyor ya da hic dayak yememis. ikisi de dogru gerci. (bkz: erdogan teoremi) bu avrupa degil mi ki korkudan dizleri titriyor yakinda türklesecegiz diye? avrupa da insanlar cocuk yapmaya tesvik edilir, cünkü ekonomik alanda ve diger alanlarda sorunlari cozmusler ve irklarinin devamini saglamak istiyorlar. bizde ise tam tersi, batti balik yan gider hesabi. cocuk berekettir diyor, elimde olsa daha cok cocuk yapardim diyor tayyip bey. ne diyelim? benim senin kadar milyonlarim olsaydi iki tane futbol takimi yapardim...
söylediği söz ülke nüfusunun yoğunluğu göz önüne alındığında yersizdir.
zira ülke nüfusunun yüksek yoğunluğu* 10 vilayette geri kalanı* tamamı 71 il arasında paylaşılıyorsa dengeli bir nufus dağılımı olmayacaktır. zira zaten var olan genç nüfus binbir türlü dertle** uğraşırken ve her yeni doğan çocuk bilmem kaçbin dolar borçlu dünyaya gelirken dedikleri hiç akla yatmamaktadır. kaldı ki yeni doğan bir çocuğun doğum ve okula gidene kadar ortalama bir aileye masrafı 4.000 ytl/yıllık.* ve ülkemin çoğunluk insanının da aylık geliri 400-800 ytl arasında değişmekte. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyesi gelir insanın.
bu şartlarda türk neslini koruma düşüncesi epey bi yersiz kalmaktadır.
ben türk neslinin azalmasını engellemek amacıyla değil doğum kontrol amacıyla söylediği kanaatindeyim.
kanımca türkiye'de yaşayan çiftlerin ortalama çocuk sayısı 3'ün üzerindedir.yarım asırda %300 artan türkiye nüfusu böyle giderse ülke topraklarına sığmayacaktır.
avrupa birliği ülkelerinde doğum için yapılan teşviklerin türkiye için de yapılması gerektiğini gözler önüne seren durumdur. ancak tabi doğuda bu teşvikler kötüye kullanılabilir.