zihniyet hala aynı. hala "bir ülkenin gücü nüfusuna bağlıdır/bizim din nüfusuyla nüfusuyla güçlüdür elhamdüllah" gibisinden kokuşmuş, iğrenç bir düşünce. hala "allah rızkını verir müslümanların" gibisinden akıl dışı bir yargı.* rasyonaliteymiş, mantıkmış, sekülariteymiş, hak getire. tanım: sadece ortaçağ ve yakınçağ arasına sıkışmış bir ülkenin ileri gelenlerinin söyleyebileceği bir hede.
"üç tane çocuk yapın. hem ovırpopüleyşınmış, ekenemik sıkkıntıymış, onlar masonların siyonistlerin allahsızların uydurması. allah rızkını verir onların. gökten yemek indirir, o derece! hem cihad da yapabiliriz kafirlere ve yanlış şeylere inananlara karşı. cariye falan da toplarız hem evropadan. eheueheuahaua elhamdüllah"
doğru haklıdır. bu ülkenin daha vereceği şehitlere ihtiyacı var onlar zaten rte nin değil başkalarının çocukları olsun.
(bkz: senin canın can da bizimki patlıcan mı)
geleceği sağlama alalım türü bir açıklamadır. bundan 18-20 yıl ötesini de görmek lazım tabii ki.
bir de sanki nüfusumuz çok işlek ve hiç kimse boşta kalmıyormuş gibi bunu söylemek büyük bir cesarettir.
devrim niteliginde bir açıklamadır, 2030 dan itibaren ülke nüfusumuzun eksiye düşecegi gerçeginin, ilk defa bir başbakan tarfından dile getirilmesidir.
ingiltere afrikadan, çocuk getirip, evlatlık vermeye başladı, ingiliz olarak büyütmek için, nufusları inanılmaz şekilde azalmaya başladı, almanyada geçen sene iki tıp fakültesi kapandı, ögrenci yoklugundan dolayı..
aile planlaması örgütleri "bakabilceğiniz kadar çocuk yapın" diye bas bas bağırırken, canım ülkemin saygıdeğer(!) başbakanı tayyip bey'in aksini idda ettiği açıklamadır.
ülkemizin cahil kesimi tam da "aile planması diye bir şey var, bakamıyoruz, yapmasak mı?" diye düşünecekken, tayyip bey'in ulusa seslenişi ile; "baksana bey, ihtiyaç varmış *, daha çok çocuk yapalım" diye düşünmelerine sebep olacaktır.
"peki bu çocuklara tayyip bey mi bakacak?" sorusu akıllara gelir.
bir de "en az üç" çocuk diyor.. el insaf..
büyük olasılıkla recep tayyip erdoğan2ın başbakanlık yaptığı başka bir ülke için sarfettiği cümledir. zira türkiye hakkında böyle bir yorum ya da çözüm getirebilmesi için ülke gereklerinden bi'haber olması gerekmektedir. sanki babam memura %2 zam verdi, sanki annem yönetiyor ülkeyi ve açlık sınırını saptıyor. bu arada dayım da emeklinin 3 metrekare evinden emalk vergisi almaya kalkıyor. bu sorumsuz ailem benim ülkedeki sorunları yaratırken ve çözümsüz bırakırken sayın başbakan da çözüm üretmeye çalışıyor. eğer seçilerse * bunların hepsini halledip alabildiğince doğurmanızı sağlayacak. kadınların içinde bulunduğu durumlardan bahsetmiyorum bile. sayın başbakan herkesi kendi gibi bilmekte sanırım, eyvah eyvah.
sanki yapılacak olan 3 çocuk için hayat garantisi veriyormuşcasına bir saçmalama ritüeli.
senin gibi vatanı parsel parsel satacaksa, melih gökçek gibi ankara nın ağzına yapacaksa, akp li milletvekilleri gibi türban türban diye diye suni gündemlerle milletin canını sıkacaksa hiç doğmayın daha iyi.
"sanki 3 çocuğun geleceğini garanti edecek bir ekonomi, sosyal güvence, sağlık şartları hazırladın da kendince akıl veriyorsun" şeklinde bir cevap verildiğinde mavi ekran görmemizi sağlayacak bi' adamın çağrısı. laf işte...
hepinizi kole yapıp uzerinize binelim demenin baska bir cesidi.
-en az ucer cocuk dogurun. **
egitiminiz,isiniz-mesleginiz olmasın ama en az uc cocugunuz olsun.
erkenden,cocuk denecek yasta evlenin.kocanızın eline bakın.
o da gelip gidip hindi gibi uzerinize coksun bu zamana kadar oldugu gibi.
sizi rahatlatmak yerine seyini rahatlatma pesinde olsun.
canı istediginde size kotu davransın,dovsun.
nasılsa evi terkedemezsiniz.isiniz yok cunku,nasıl yasayacaksınız ki?
o yuzden oturun evde namaz kılın.
en az uc tane cocuk dogurun,bes tane de dusuk yapın onemli degil.
ama uc tane cocuk garanti olsun.nasılsa siz karar vermiyorsunuz cocuk yapmaya.
kocanız karar veriyor.olurseniz de olun,egitim zaiyatı sayarız.
bu cocuklar apartman onlerinde sokak aralarında sersefil buyusun.
kotu egitim alsın,kotu beslensin,kotu giyinsin.hic onemli degil.
mumkun mertebe masrafsız buyusunler.
it kopuk olsunlar,suca bulassınlar,toplumun basına bela olsunlar.
ya da issizlikten-caresizlikten bizim kucagımıza dussunler.
rte'nin hükümette kalma süresini artırma çabasının bir yansımasıdır. zira iki üç sene ara ile en az üç çocuk, annenin uzunca bir süre işten uzaklaşması ve tekrar işe başlayamaması için oldukça geçerli bir sebeptir. zaten rte gibi düşünenler de kadınların gerekmedikçe dışarı çıkmamaları konusunda açıklama yapmamış mıydı? dertleri yalnızca müslüman türk nüfusun çoğalması değil, kadının çalışma hayatından uzaklaşması, ailenin ekonomik açıdan zayıflayıp yardıma muhtaç hâle gelmesi, çocukların yeterli düzeyde eğitim alamaması, eğitim alabileceği veya eğitim alırken kalabileceği yerlerin gülen cemaati ile ilgisi bulunması, siyaset ve politika konularından bîhaber olması veya bu konularda tek yönlü düşünmesi, böylelikle kolay kandırılabilir vatandaş sayısının artmasıdır. sonra gelsin başbakanlık, gelsin cumhurbaşkanlığı. daha ötesinden allah korusun.
sayın başbakanın çok doğru söylediği ve gelecek zaman dilimi içinde türkiye'nin önemli bir sorunu haline gelecek olan genç nüfus azalmasının önüne geçmek gerekir.
(bkz: doğru her yerde doğrudur)
sözüm ona başbakanımızın ne kadar milliyetçi olduğunu öne çıkartma isteğiyle sunduğu öneri.
''bunlar türk milletinin kökünü kazımak istiyor. yaptıkları iş bu.
eğer nüfusumuzun azalmamasını istiyorsanız bir ailenin üç tane çocuğu olmalı'' denmesinin ardında biz de güya, 'vay be başbakan ülkemizi ne çok düşünüyor, üstelik bunu, bir dertli kardeşimiz olarak söyledi'' diyeceğiz de sempati duyacağız öyle mi? * hakikaten yaşlı bir nüfusumuz olduğuna inanmayanlardanım ben, üstelik genç ama işsiz, genç ama vasıfsız, genç ama eğitimsiz bir nüfus neye yarar sormak/sorgulamak istiyorum açıkcası. kadınlar gününden bir gün önce söylenmesi de ayrıca manidardır fikrimce.
ülkeyi göçertme planının bir parçası olması muhtemel zırtlatma.
"üçer tane doğurun, hepsinin kıçı açıkta kalsın, okutamayın, iki parça ekmek için yaşasınlar. sonra onlara da iki parça kömür verelim, bizim %47 olsun %80" manasına geldiğini tahmin etmekteyim.
doğurun kardeşlerim doğurun: şüphesiz, çocuk berekettir.
- biz, hiçbir çağdaş ülkede olmayan sosyal güvenlik yasasını boşuna mı yaptık?
- and olsun: artık vatandaş hastane kapılarında ölmeyecek.
- çocuk başına her ay 1000 lira ödeyeceğiz. yeni kuran kursları, imam hatip liseleri açacağız, camileri çoğaltacağız!
- biz onlara yeni iş imkanları yarattık: hiçbir genç işsiz kalıp hırsızlık, dolandırıcılık yapmayacak.
- daha çok doğurun kardeşlerim: ülkemizde hergün 1 milyon 400 bin bebek doğup: her dakikada 1 bebek ve hergün bir anne ölürse katiyyen çoğalamayız!
- aziz kardeşlerim! kadınları üçer, dörder alın! onlardan 6şer 7şer çocuk yapın. yoksa siz müslümanların çoğalmasından korkanlardan mısınız?
- ey ana-babalar! doğurun, üremede hayır vardır. çokluk bokluktur!
"Sosyal hizmetleri yayginlastirdin,
her mahalleye bir ucretsiz kres yaptin,
saglik hizmetlerini bedava ve kaliteli hale getirdin,
tum kentlerin altyapi problemini cozdun,
devlet okullarini kaliteye bogdun, devlet lisesinden mezun cocuklari iki dil bilir hale getirdin,
universiteleri bedava hatta burslu yaptin,
memleketi batidan doguya endustri ile taclandirdin,istihdam yaratip issizligi 0%'e indirdin,
memleketi disaridan is gucu ithal eder hale getirdin de nufusu artirmak mi eksik kaldi?" diye sorulmasini farz hale getiren zirvalamanin otesine gecememis onerme.
