müthiş bir fıkra, o kadar müthiş ki
fıkra mı ,gerçek mı ayırt etmekte zorlanırsınız.
gülelim hep birlikte ağlanacak halimize.
tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini yanına çağırmış her birine ikişer erdem vermiş.
isviçrelilere; düzenlilik ve yasalara saygı.
ingilizlere; soğukkanlılık ve asalet.
japonlara; çalışkanlık ve sabır.
italyanlara; neşe ve romantizm .
fransızlara; şarap ve güzel yemekler.
türklere ; zeka ve dürüstlük ve tayyip sevgisi.
meleklerden biri bu dağıtımdan sonra tanrı'ya sormuş: gayet hoş olmuş bu uyarlama. bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama türklere üç tane.
'evet ama' demiş tanrı 'sadece ikisini kullanabilecekler' böylece; bir türk zeki ve tayyipci olduğu zaman dürüst olmayacaktır. bir türk dürüst ve tayyipci olduğu zaman zeki olmayacaktır. bir türk hem zeki hem de dürüst olduğu zaman tayyip'ci olmayacaktır.
Yanlışsam biri düzeltsin iktidarda olan bi parti lideri ya da başbakanın dürüstlüğü sözkonusu olduğunda bunun bi de işlevselliği olur ki insanlar "helal olsun adama "desin.
-Adam dürüsttür hakedene emeğinin karşılığını verir mesela,
-Öğretmen atamalarını 20 bin deyip 6 bine düşürmez seçim bittikten sonra ki eylemle söylem bir olsun,
-Dokunulmazlık kalkacak der kaldırır ya da,
- Emrinde hareket edem ÖSYM başkanının 'dürüst ve mübarek ' kitapçık basma anlayışından, skandallarından hiç bahsetmedim hatta ima bile etmedim dikkat ettiyseniz- ama bi faydası olur halka adam yapıcam dediklerini yapar katakulliye getirmez az vaat çok iş görürüsün dürüsttür dersin . Yoksa ben de çok dürüstümdür RtE'den dürüst olmıyım ama kime ne faydası var?
insanlar değişebilir bunda bir şey yoktur diyen müritlere sahip tayyip erdoğanın seçim mitinglerinde 50-60 yıl önceki chp'nin o günlerdeki şartlarda yaptıklarını dile getirerek bugünkü chp'yi eleştirmesini aklıma getiren başlık. bu mudur dürüstlük.
bir insan hem laik hem de müslüman olamaz diyen ve bugün laik türkiye cumhuriyeti başbakanı olan bir insandan bahsediyoruz.
aaaa tayyep dürüst olmayacak kim olacak bakın ne güzzel ileri demokrasi adı altinda padişahlik krallik dönemine gidiliyor. insanlarımız sesini çikartmiyor(çıkaramıyor) kötü yönetiliyoruz her şey kötü diye e madem kimse ses çıkarmıyor o zaman ülke güllük gülistanlık. Hem bakın adam dağdaki köpeklerin başi ile de görüştüğünü söylemiyor.
Dürüst olmasa nasıl yandaşları, akrabaları, ailesi, partisindekiler zengin olabilirdi ?