art arda gelen açıklamalar artık münferit değil, tesadüf değil, var böyle bir çatışma. hüseyin çelik de errdoğan'ı eleştirerek bunu net bir şekilde ortaya koymuş.
hüseyin çelikin açıklamaları ile iyice ayyuka çıkmış olan çatışma. bundan sonra bu iş öyle bir iki özürle, "yanlış anlaşıldık" ile, "kuzenim yazmış"larla çözülebilecek bir şey olmaktan çıktı. bu saatten sonra işler daha da karışacaktır akp adına. hakan fidandan bu yana çok enteresan işler oluyor akp içerisinde. aslında öncesi de var bunun muhakkak ama hakan fidan meselesiyle birlikte bu iş patladı. melih gökçek-arınç mevzusu aslında davutoğlu-erdoğan çatışmasının bir müsvettesiydi. arınç belki kısmen fevri davranmış olabilir ama melih gökçeki konuşturanın erdoğan olduğunu bütün ankara biliyor. öte yandan bülent arınç da hükümet sözcüsü olarak konuştuğuna göre, sözlerinin bir kısmını davutoğlunun da tasdik ettiğini tahmin edebiliriz.
hüseyin çelikin açıklamalarıyla mesele daha da anlam kazandı. adam açık açık şunu söyledi erdoğana "sen everest olabilirsin ama seni everest yapan himalayaları da unutma." davutoğlunun başkanlık sistemiyle ilgili yaptığı açıklamalar ise daha da kafa karıştırıcı. şimdiye kadar parlamentarizme vurgu yapan hükümet, ilk kez başkanlık konusunda erdoğana destek verdi. bu saatten sonra akp için tek çözüm, erdoğan ile davutoğlunun masaya oturup açık açık isteklerini, karşı taraftan beklentilerini dile getirmeleri ve herkesin memnun kalabileceği bir sistem ve rol dağılımı çerçevesinde müşterek bir sistemde karar kılmaları, dört bir koldan bu sistemi getirmek için çalışmaları.
ama yandaş olmayan şirketlerin anketlerine bakarlarsa şunu görecekler, akp için aartık yüzde 45 üzeri gittikçe zorlaşıyor. hdpnin meclise girme ihtimali ise akp adına korkutucu. "hdp ile ittifak yaparlar" diyenler şunu anlamıyorlar. evet, hdp akp ile belli kilit noktalarda iş birliğine gidebilir. ancak bunun karşılığında akpden isteyecekleri "iyilikler" de bir o kadar masraflı olacaktır. işte siz o zaman seyredin akp içerisinde kopacak olan fırtınaları.
şimdiye kadar "istikrar sürsün" diyerek akpye oy verenler şunu bilmeliler. artık istikrar bitti. akp iktidarının bundan sonra türk halkı için yapabileceği hiç bir şey kalmadı. kalkınmayı unutun, ekonominin yüzde 7-8lik büyüme oranlarını unutun. kişi başı milli gelirin artmasını falan unutun.
bu saatten sonra akpnin iktidarda kaldığı her dakika, akplisi chplisi demeden bütün türkiye için zarardır. akp 2002deki akp değil. türkiye de 2002deki türkiye değil. dışarıdan şırıl şırıl türkiyeye akan bir sıcak para yok artık. farklı seslerin bir arada harmanlandığı, her işin uzmanının lafının geçtiği bir akp de yok. bundan sonrası karanlık. akp iktidara gelirse sizi kurtarmaya çalışmayacak. kendisini kurtarmaya ve yeniden dizayn etmeye harcayacak mesaisinin büyük bir bölümünü. erdoğan daha hala ne kadar para kaldırabilirimin derdinde. davutoğlu içine düştüğü bu müşkül durumdan kurtulmanın peşinde. akp kurmayları erdoğanın yanında esamesi okunmayan kendi siyasi özgül ağırlıklarını artırmanın derdindeler. bu saatten sonra akp istikrar için değil, arkasını toparlamak için geliyor. bunu bilin ve ona göre oy kullanın.
sonra her şey inkar edilemez boyutlara geldiğinde kafanızı duvarlara vurmayın.
