islam'ın kadınlara sadece türbanı emretmediğini, aynı zamanda okullarda ve diğer yerlerde elin erkekleriyle karışmalarını, memleket yönetimine karışmamalarını, erkeklere özel işleri yapmamalarını, yabancı erkeklerle mümkün olduğu kadar iki kelam bile etmemelerini, zorunlu kalırlarsa sert ve haşin bir dille konuşmalarını (imam gazali - kimya-ı saadet), asla hakimlik, avukatlık gibi işler yapmamalarını, doktorluk yapacaklarsa da elin erkeklerini muayene etmemelerini ve bunlar gibi daha nice sakıncalı işi yasakladığını bilmektedir.
velhasıl diğer türbanlılar gibi iki yüzlü değildir. "sucukçu muhasebecisi bana fırsat verdi" diye kendisini okul sıralarında, market tezgahlarında yabancı erkeklerin arasına atmaz. göz zinası, el zinası, ses zinası ve de diğer zinalardan sakınır. islam'ın emrettiği gibi evinde oturur, mümkün olduğu nispette sokağa çıkmaz, koca bekler... diğer türbanlıların kendilerini ortama fingir fingir atmalarına vesile olduğu için sucukçu muhasebecisinden hoşlanmaz. islam'ın kafa örtmekten ibaret olmadığını bilir.