beni dakikalarca güldüren ama sonra ''bu adam işte benim başbakanım'' diyerek bir sessizliğe bürünmemi ve kendimi aptal hissetmemi sağlamış çağrıdır.
sayın başbakan yakında, yoo yoo o donu giymeyin bu donu giyin, o şehirde oturmayın onlar bize oy vermedi şu şehirde oturun, o adamla kimse konuşmasın çünki ben onu sevmiyorum, derse şaşmamak gerek.
"kendi eliyle heba olacak adam" gerçekten çok doğru bir söz.
tayyip erdoğan bu boykot çağrısıyla gerçekten kendi kendini yok etmek için elinden geleni yapıyor. demokrasi adına bahsedip kendi partisi içinde demokrasiyi dahi sağlayamamış tayyip erdoğan kendi parti üyelerine o gazeteyi alın bu gazeteyi almayın diye emir vermesi kadar saçma sapan ahmakça bir şey olabilir mi? yahu basın özgürlüğünü siktir ettim adam insanların hayatına müdahale ediyor onu okuyun bunu okumayın diye.
burda akp(pardon tayyip erdoğan'a göre ak parti) üyeleri yerinde olsam bir dakika durmama o partide benim genel başkanım olması benim ne yapıp ne yapmayacağıma karar veremez arkadaşım.
Basın özgürlüğü sansürsüz yaşam bunların hepsini sandığa kilitleyin, zaten baştan aşağıya kokuşmuş bir medyaya sahibiz. doğan ayağına basılınca iktidara getirdiklerine sırt çevirir, iktidar desteğini aldığı doğana çemkirir. bunlar türkiyenin hüzünlü olsa da gerçekleri. ama bir başbakan mizah dergilerine tazminat davası açıyorsa, bir medya kuruluşu için boykot çağrısında bulunuyorsa, öğrencilerinin okula sokmaması istediği yayınları yasaklayan bir okul müdüründen, çocuğunun okumasını istemediği kitaplarını saklayan anne babadan farkı kalmaz. bu çekişmelerin içinde bir başbakanın adının geçmesi üstelik gündemde deniz feneri gibi bir muamma kocaman otururken ve doğan grubu deniz feneri ile ilgili haberlerini yoğunlaştırmışken burna pis kokular gelmemesi için üç maymundan biri olmak gerekir. başbakan bir medya kuruluşuna savaş acıyor. inanılıcak gibi değil, dürüstsen yaptıklarının eleştirilmesine güler geçersin istediği kadar çamur atılsın üstüne başbakan olarak sapasağlam durursun. güneş balçıkla sıvanmaz tabi gerçekten güneş kadar aydınlıksan.
kendileri böyle bir polemik performansı ile devam edip ülkenin asıl meseleleriyle, avrupa birliğiyle, ekonomiyle ilgilenmeyi bir kenara bıraktıkları sürece sonunda boykot seçimlere olacak diye düşündürten çağrıdır.
Bu ülke küçülüyor... yazık ki bu ve bunun gibi adamlar yönettiği için küçülüyor bu ülke.
Sen nasıl bir adamsın başbakan? Bu mu senin özgürlük anlayışın, sen ki özgürlüklerin savunucusuyuz diyen, yel değirmenlerine karşı savaşmayı göze aldık diyen bir başbakan bu gazeteleri almayın diyor. Alman yargısının karara bağladığı ve suçlu bulunan yandaşlarımızın haberlerini okumayın, bunlar gerçek dışı, bu gazeteleri satın almayın diyor resmen.
Sevgili rte, dün Türkiye gazetesine bir göz atayım dedim *, merak ettim ne yazmışlar deniz feneri derneği hakkında.. gerçekten çok şaşırdım, bu kadarına pes dedim. Ne yazıyorlar acaba bu konu hakkında dediğim gazete, o konu hakkında yazmıyordu.
Bu gazeteleri satın alalım değil mi başbakan? Koyunuz ya biz. Oy verelim, Çocuk yapalım.
başbakan makamında oturan bir kişiden beklenmeyecek kadar talihsiz ve yakışıksız açıklama. aşiret reisleri gibi yapılan bu açıklama türkiye de nasıl bir siyasetin izlendiğinin açık göstergesi, demokratikleşemediğimizin başlıca delilidir.
bu sözlere uyup da aldığı gazeteleri almamaya başlayan vatandaşlarımız olursa bilsinler ki kendini insan değil koyun olarak görebilir artık. bunun bir mahsuru yok.
gazate satışlarının artmasına sebep olacak çağrı. tabi çağrıyı yapan yüce kişinin umrunda olan şey satışlar değil o ayrı mesele. büyük başbakanımız haklı olarak hakkındaki yolsuzluk haberlerinin okunmasını istemiyor. olur öyle normaldir yani.
yüce padişahımızın boykot çağrısıdır. Sayın padişahımız bilmez mi zaten müridleri bu tip çıplak kadın resimleriyle dolu gazeteler okumuyor. Bilim teknik, cumhuriyet, varlık dergisi, milliyet sanat falan takılıyor onlar. Gereksiz bir çağrı olmuş sonuç itibari ile ama Siz merak etmeyin yüce padişahımız, buyruğunuz fermanımızdır. bu arada daha önce emrini verdiğiniz, herkesin yapmasını gereken 3 çocuğu napalım yüca padişahım? bu aralar çok haylazlar. şerefsiz olacak galiba bunlar.
yüce hükümdarımız tayyip bin han hazretlerinin son fetvası. şair burada muritlerine seslenerek büyük günahların kaynağı olan hürriyet, milliyet, radikal, posta gibi doğan grubu gazetelerinin alınmamasını emretmiş. bu iftira yuvası gazetelerin halkın ahlakını bozduğundan bağsetmiş. kısacacı tiz kelleri vurula buyurmuş.
%47 lik kesim umarım hükümdarlarının bu fetvasını yerine getirerek boykotu gerçekleştirirler. yoksa tayyip gelecek hepinizi......
edit: ya editlemeyi hiç sevmiyorum ama haberin altındaki yorumlar da ayrı bir başlık sebebi olur ya.
-paramı kaldı gazate alalım başbakanım?
-aydın doğanı hiç sevmezdim şimdi hayranı oldum.
-hiç almazdım artık 10 tane alıp herkese dağıtıcam.
-yarın sabah yüzümü yıkamadan hürriyet almaya koşucam.
ama en sevdiğim de şu oldu;
- aa başbakana bak ya sana mı sorucaz hangi gazeteyi alacağımızı.