Tamamen saçmalıktır. Devlet kendi imkanlarıyla asker polis zabıta kanunlar mahkeme meclis elindeyken 3,5 market sahibiyle baş edemiyorken, bu işi milletemi ihale etti..
mesela bende trafik cezası gelince, boykot ediyorum ve ödemiyorum mu diyeceğim, yada pasaport yada ehliyet sorulduğunda üzerinde fahiş vergileri var diye boykot ediyorum ve almıyorum mu diyeceğim, herhangi bir akplinin bu konuda fikri var mı ?
Zincir marketler kuruldukları günden itibaren diğer marketlerden daha ucuz olmasıyla hep öne çıktılar.
Ekonomik sıkıntılar meydana gelmeden önce (2019 yılından önce) kimsenin zincir marketlerden şikayeti yoktu.
Zamların ve fiyat pahalılığının sebebinin zincir marketler olduğunu düşünmüyorum.
Edit: halkın çoğunun da karısı, kocası, kızı, oğlu, eltisi, görümcesi, abisi, ablası, yani en az Bi şeyi bu zincir marketlerden birinde çalışıyor ve kazancıyla da fahiş fiyatlı ev kirasını ödüyor.
tekrarlanmış çağrıdır. bak iktidar destekçiliğini, muhalifliği, muhafazakarlığı, laikliği her şeyi her türlü siyasi veya dünya görüşünü bir kenara bırakarak yazıyorum ; alenen millet ile makara geçilmesidir başka bir manası da yoktur. abicim tüm yetkiler sende değil mi ya ? ben ekonomistim diye gezmiyor musun ? ekonomist ve "ülkedeki tüm yetkiler tüm kurumlar" elinde olan adamın vatandaşın anası ağlarken enflasyona karşı bulabildiği tek çözüm boykota çağırmak mıdır ? neden bu zincir marketlere yaptırım uygulayıp fiyatları aşağı çektirmiyorsun ? seni eleştiren herkes patır patır içeri alınırken bunlara gücün mü yetmiyor hayırdır ?
aga 23 senedir akp ye 1 kere bile oy vermedim vermemde. ama akp ye oy veriyor olsaydım yemin ederim sinirden uykularım kaçardı uyuyamazdım. dün akşam haberlerde denk geldi "cumhurbaşkanı market zincirlere boykot uygulanması gerektiğini söyledi" temalı bir haber vardı. oha amk yok artık dedim başka bir şey söylemiştir böyle dememiştir dedim ki hemen saniyeler sonra adamın konuşmasını da verdiler. hani evvelden medyaya boykot israile boykot bilmem ne lobisine boykot temalı çağrıları olmuştu ama market zincirleri de söylememiştir herhalde diye aklımdan geçti o birkaç saniyede.
adam ciddi ciddi market zincirlerden alışveriş yapmayalım bu vatandaş olarak bizim hakkımızdır ve tek şansımızdır dedi lan.. bunu "tek adam" olarak ülkeyi yöneten, istediği zaman kendi başına yasa üretebilen, yargıyı emniyeti tsk yı medyayı ekonomiyi iç ve dış politikayı kısacası ülkedeki her şeyi tek başına yöneten adam söyledi. ülkedeki market zincirler hangileri ? en büyükleri en çok şubeleri olanlar bim ve a101 değil mi ? hani şu sürekli rte nin kendisinin vergi muafiyeti getirdiği vergi borçlarını sildiği iktidara yakınlığı ile bilinen topbaşların en büyük hissedarı oldukları bim marketler zinciri mi ?????? a101 desen zapsu ailesinin kurucusu olduğu marketler zinciri değil mi ben mi yanlış hatırlıyorum ? lan bunları boykot edene kadar vergi borçlarını silmeseniz mi mesela ? daha kapsamlı denetimler getirsenizde vatandaş kasaptan manavdan 2 lira daha ucuz diye buralardan temel gıda alışverişlerini yapmak zorunda kalmasalar mı ? boykot ederken marketleri mi edecekler kendilerini mi edecekler çünkü insan evladı günde en az 2 öğün yemek yemek zorunda ya hani. alışveriş yapmayınca marketler mi daha zorda kalır yoksa zaten fakir olan ucuz ürün arayan vatandaş mı zorda kalır.
Boykot çağrısına uyulmuş ve Sabah takvim Hürriyet milliyet vb hiç bir gazete alınmıyor, aynı zamanda bu gazete ile aynı politikalarda yayın yapan tv'ler kanallar a haber, beyaz TV, ATV, CNN, Habertürk, NTV, kanal d, TRT vb kanallar da izlenmiyor.
Türkiye'de günlük satışı 200 binin üzerinde olan yalnızca 3-4 gazete var.
Fakat beyan edilen rakamlara baktığınızda durum farklı. Gerçek satışı 40-45 bin olan bir gazete kendi firmasına ait marketlerde yaptığı bedava dağıtımla satışını 200 binin üzerinde gösteriyor.
Yine beyanları göz önüne alındığında 8 gazetenin 100 bin-200 bin aralığında satış yaptığı iddia ediliyor. Fakat gerçekte bu gazetelerin hiçbiri 100 binin üzerinde satmadığı gibi satışları beyan edilen rakamların yarısı bile değil.
Türkiye'de 50 bin ve üzeri sattığını beyan eden gazetelerin sayısı ise 5-6 civarında. Ama gerçekte bu gazetelerin bazılarının bırakın 50 bin satmayı, 5 bin adet sattıkları bile şüpheli. Durumu özetlediğimizde, Türkiye'de beyan edilen gazete satışı 3 milyon civarında.
Fakat gerçekte yarısından fazlası marketlerde, sitelerde, benzin istasyonlarında, taksi duraklarında ücretsiz dağıtılan ya da abone adı altında dağıtılan gazetelerden ibaret. Gerçek satış ancak 1.5 milyonu buluyor. Geriye kalan 1.5 milyon gazetenin ise akıbeti belirsiz.
Sn. Cumhurbaşkanımızın çağrısına 80 milyon ülke olarak uyduk.
Eğer bu boykota uymasaydık Almanya ile hemen hemen aynı nüfusa sahibiz ama günlük gazete satışı Almanya'da 22 milyonu geçiyor.
Biz de Almanya gibi 22 milyon gazete okurduk, verilen rakamlar doğru olduğunu kabul edersek 3 milyon gazete okumazdık.
demokratik bir ülkede olmaması gerektiği çok çok açık çağrıdır..ancak şu da var ki oldukça ilginç; basbakan insanların hangi gazeteleri alıp okuyacagına, kaç çocuk yapacagına, hangi bayrama ne denmesi gerektigine, pirinç sıkıntısı durumunda yapılabilecek yemeklere kadar müdahale edebiliyor, insanları yönlendiriyor..
başbakanımızın yanlış anlaşılmış(!) olan çağrısıdır.
sorarım size başbakanımız neden böyle bir kampanya başlattı?
nedeni çok basit ülkenin refahı ve toplumsal barış için(!).
şimdi hürriyet almayıp, doğan medya grubunu tüm ülke olarak takip etmediğimizi varsayarsak ne olur?
ne olacak bir dünya yolsuzluktan, hükümetin ve akp'nin çıkarları doğrultusunda koşturdukları atlardan kimsenin haberi olmaz değil mi?
eee o halde başbakanımız haklı. adam herşeyin güllük gülistanlık olması için yapıyor bu çağrıyı(!).
bize de iyilik yakışmıyor yahu.
"deveye diken insana siken" dememişler boşuna...
gene böyle bi dönem...
bedii faik doğruları yazıyor.
hükümet kızıyor.
e-mail yok o zamanlar...
telgraf geliyor gazeteye...
hükümetçiler göndermiş:
''senden nefret ediyoruz,
yazdıklarını okumuyoruz,
gazeteni de bundan sonra
sadece tuvalette kullanacağız''
bedii faik ertesi gün şunu yazıyor:
''aman aynen devam edin;
bu sayede gün gelir,
kıçınız başınızdan akıllı olur''
*
durum üç aşağı beş yukarı, budur.
*
velev ki, istediğin oldu...
ahali gazete okumayacak...
elektrik faturası ne olacak peki?
doğalgaz faturası?
en cahili bile okuyor...
orada bangır bangır yazan gerçekleri nasıl sansür edeceksin?
*
etiket okur bizim millet, mesela...
milyon kere enflasyon düştü de.
çarşıda pazarda öyle mi yazıyor?
tekzip ediyor.
*
veya, işçi-memur-emekli.
gazete okumasa bile...
veriyorsun maaş bordrosunu...
yedi sülaleye okuyor!
*
özetle.
bence başbakan ın bizim grubu hizaya sokması yetmez... faturaları, etiketleri, bordroları da sabah gazetesi ne hazırlatmalı...
misal, alıyorsun elektrik faturasını, mehmet barlas ın gülümseyen fotoğrafı; ''Hadi gene iyisin'' yazmış.
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
insaf be sultanım, kötülük hangimizde?*
Yukarida ki rubai 11 ve 12. yuzyillar arasinda yasamis olan Omer Hayyam tarafindan yazilmistir. Donemin sultani Meliksah'tir, vezir'i ise unlu devlet adami Nizamulmulk. O zatlar ki bir fermaniyla kelleler ucurtan bir el hareketiyle gonulleri sad eden bir kudrete sahiptirler. Ve Tarih der ki Omer Hayyam adi gecen zatlardan buyuk hurmet gormustir.
Bu cografyada yasayanlarin aleyhine isleyen onca yuzyilin acisi, sebepleri ve mazeretleri ne bir rubaiyle ozetlenebilir ne bir ornekle izah edilebilir. Ama insaf be Basbakanim, 21. yuzyildayiz?
emin çölaşan'ın işine son verildiğinden beri doğan grubu gazetesi satın almıyordum ama bundan sonra tayyibe inat olsun diye hergün bir hürriyet, bir milliyet, bir vatan satın alacağım.
artık rte'nin çöküşünün başladığının kesin kanıtıdir; ama sevinemiyorum ben. heralde her gidenden sonra daha beteri geldiği içindir. sanki tayyip'ten sonraki b planını birileri hazırladı ve artık yavaş yavaş yürürlüğe koymaya başladı gibime geliyor ve korkuyorum ben o b planından.
'Yıllardır esas meselelerden halkı uzaklaştırmak için ortaya atılan meseleciklerden,polemiklerden biri bu da...
Sen ki müthiş bir yüzdeyle iktidara gelmiş bir başbakansın.Ne gerek var böyle bir çağrıya.Senin halkın akla karayı ayırt etmeyi iyi bilir...
Emin ol o bahsettiğin gazeteleri kimse almayacak,sadece biraz satış patlaması yaşanacak o dediğin gazetelerde.'dedirten çağrı.
işin acı yanı, bu iki adamın kavgasında insanların taraf olma çabasıdır.
teki diyor almayın, bir kısım "kesinlikle almayız, yanımıza bile yaklaştırmayız" diyor, diğer bir kısım "ulan günde on tane alıcam, binicem ustune vurucam kirbaci" tadında.
düşmanımın düşmanı dostumdur mantığı o kadar da doğru değil bence.
kimse de "yesinler birbirini amaan bana ne" demeye yanaşmıyor.
