doğrusunu yapan zihniyettir. tayyip erdoğan yanlısı biri değilim ve günahım kadar sevmem ama her ne olursa olsun o şahsiyet bu ülkenin başbakanıdır ve sayın lafını ne kadar istemesem de hakeder.
klavye delikanlılarının 'ben öyle hitap etmem bıdıbıdı'' diyerek suçladığı zihniyet. evet hiçbirimiz memnun değiliz, bir an önce o koltuktan inmesini istiyoruz, ama ne olursa olsun en azından türkiye cumhuriyeti başbakanlık koltuğu bu hitabı hak eder. şimdi burada atıp tutanlar oldu da birgün kendisini kürsüye davet edecek, oldu ya hayat bu belli olmaz, nediyeceksin ozaman, recep'i kürsüye davet ediyorum mu diyeceksin? yer mi ozaman sayın dememek? böyle yaparak haklı olduğunuz konuda haksız duruma düştüğünüzün farkına varın lütfen.
kenan evren'e de sayın diyorlar hatta paşa diyorlar, o da bu ülkeyi otuz yıl öncesine götürmüştü yaptığı darbe ile... hatta gencecik insanları asmıştı devlet eliyle, gencecik canlara kıymıştı demokrası ve ülke bütünlüğü adına...
olması gerekeni yerine getiriyordur. her fikrine katılmadığımız insana insanlık gereği olan bir sayın ifadesini çok görmek dünyayı yaşanmaz bi yer yapmaya katkı sağlayan en önemli şeydir. tayyip erdoğana sayın dememek aynı zamanda onu seçen çğunluğa da sayın ı çok görmektir.
anlayamadığım şey ahkam kesip kelimeleri kesip,aptalca eleştiriler yapmaktan ziyade nezaman yapıcı eleştiriler yapabilinecek?
lan tayyip şşt gel denilince çözülcekse sorunlar, sayın tayyip erdoğan'ın tüm yanlışları yok olacaksa buyrunuz.
eleştiri ile saçmalamayı karıştırmanın en güzel örneğidir. eğer bir insan halkın oyu ile seçildiyse "sayın" lakabını da "başbakan" lakabını da hak ediyor. bu lakabı kendisine halk vermiştir ve sadece halk alır.
daha eleştiri yapmayı beceremiyorsunuz ülke yönetmeye talipsiniz. allah bu milleti sizin şerrinizden korusun. hem bu ülkeye bir tuğla bile dikmeyin hem de oturduğunuz yerden maval okuyun.
mantıklı olanı yapan zihniyettir. asıl karanlık zihniyet, her boku kendinin bildiğini sanan, kendisini merkez kabul etmek gibi bir ahmaklığa sahip olup, meseleleri bu eksende dile getirendir. kapalı bir kapı çalıp, içeriden ''gel'' sesi gelmeden odaya girmemek gibi, yemek yerken ağızını sapurdatmamak ya da misafire hoşgeldin demek gibi bir edep, görgü meseledir.
bir devletin ve milletin başbakanına kim olur ise olsun ne diyecektik? ancak edep, görgü gibi insanı meziyetlerden uzak olanlara denecek cok kelime vardır.
doğru konuşmayı statü farkının farkında olan insandır. beğenmezsin sevmezsin ama sayın diyeceksindir.
bir gazeteci rte'nin peşinden koşar ve:
*şiii recep, hacı bi röpörtaj yaa, hadi gözünü seviyim.
gibi bir muhabbete kalkışamaz.
eğer apo gibi bir hede sayın unvanını hak ediyorsa rte de daha azını haketmiyordur, ona da sayın diye hitap etmek lazımdır ki hak yerini bulsundur diye düşünen zihniyettir. *
bunun yanında bir de rte ile hz. musa'nın benzerliklerini anlatan kitap yazan zihniyet vardır ki, dilinin saniyede kaç metrekare arka yalayabildiği tarafımdan merak edilmektedir.
rte den kasıt recep tayyip erdoğan ise evet gereklidir sayın ile başlayan bir kelime kullanmak. çünkü siz ne kadar kabul ederseniz veya etmezsiniz bilemem ama bu ülkenin başbakanıdır. sizi temsil eder. siz kendinize ne kadar saygı duyulmasını istiyorsanız öyle de davranmanız gerekir.
bkz.dan sonra bu ülkenin bir başbakına,ki türkiye tarihinde bir rekora imza atmış 5 sene iktidar da kalmış bir insana, asker arkadaşına hitap etme lüksünde bulunan zihniyete dememeli sayın onlar haketmez çünkü daha kendilerine olan saygıları yoktur bunların.efendim son söz olarak,
(bkz: sizin gibi gençleri sandık başında görmek isteriz)
oncelikle "sayin diyen zihniyet" bir sayin merhum ecevit zihniyetidir. siyasete getirdigi bir guzelliktir.
siyasilerin hakkinda ve siyasilerin birbirlerine hitaplarinda "sayin" kullanilmasini siyasete yerlestiren o'dur.
sonra rte'ye "ulan tayyip" mi denilecektir? hasa, denilmeyecektir. sayin denilecektir. sayin ulan, sayin!