Inanişim da, tapınışım da yaradana. Inanmam yaradanin sözcüsünden sonra uydurulmuş olan hicbi seye. Inanirim yüce kitaba, onu verene ve getirene. Takiye ve şirk'in hesabi buyuk olacak.
kimisinin "ulul emre itaat farzdır" diye desteklediği sözde farzdır.
konuyla ilgili bir menkıbe okumuştum. tabi aradan zaman geçince isimleri filan unuttum. hatırladığım kadarıyla yazayım:
efendim, bugünün ve osmanlı döneminin alimlerinden farklı olarak, egemenlerin saraylarına gitmek, yanlarında bulunmaya gayret etmek ilk dönem islam alimleri, büyükleri, evliyaları arasında hiç hoş karşılanmazdı. onlardan mümkün olduğu kadar uzak durmaya, onlardan hediye kabul etmemeye, görüşülecek bir konu varsa onların kendilerine gelmesini beklemeye dikkat ederlerdi. hatta onlar şöhretten de fazlasıyla korkarlardı. isimlerinin yayılmasından, insanların kendilerine aşırı saygı göstermesinden de hazzetmezlerdi
bir halife bir alimi sarayına çağırmış. alim, yukarıda izah ettiğim sebeplerden ötürü saraya gitmemiş. halife emrini tekrarlamış ama alim yine tınmamış. sonunda halife alimin ayağına giderek "sen ulul emre itaatin farz olduğunu söyleyen ayeti bilmiyor musun? neden emrime itaat etmedin?" diye sorar. alim kuran'ı açarak, müminlerin allah'a itaat etmelerini emreden ayetlerden birini gösterir ve der ki "gücüm henüz bu ayetin hakkını vermeye yetmedi ki sana itaat etmeye yetsin"...
kıssadan ne hisse çıkarılması gerektiğini de yazmayayım artık... onu herkes kendisi düşünsün...
Sözlük kabinesinin söylemekten dilinde tüy bitti: Sürekli kullanmıyor olabilirsiniz ama Allah'ın bahşettiği beyni sözlüğe girdiğinizde bari devreye sokun. Lütfen. Ben ve arkadaşlarım adına rica ediyorum..