türkiye'de oldukça çok sayıda bulunan hazımsız türklerdir. türk ve müslüman olmalarına rağmen, türkiye'yi ve müslümanları en iyi şekilde temsil eden sayın başbakanımız recep tayyip erdoğan'ı çekemedikleri için onu kötülerler. laiklik, atatürk gibi şeyleri de bahane ederler bu amaçları için.
osbir olsa çekilmeyecek bir "şey"i doğal olarak görmeye bile tahammül edemeyen kimselerdir. hazımsızlıkları ise gördüklerinde oluşan mide bulantısından ileri gelmektedir konuyla alakası yoktur.
akp gibi muhteşem bir partiyi, halkın partisini çekemezler. "sandığa gidelim" deyip, sandıkta %47 ile boylarının ölçüsünü alır, hala hasetlerinden kurtulamazlar.
ortada bir hazımsızlık varsa, hazımsızlığın nedeni recep tayyip erdoğan'ı çekememek, kıskanmak, recep tayyip erdoğan'ın müslüman olması, ülkemizi iyi temsil etmesi, recep tayyip erdoğan'ın şuyu ya da buyu değildir. orta bir hazımsızlık varsa, bu hazımsızlık vatanının gerçekten seven insanların hazımsızlığıdır. "vatan bunlara mı kaldı?" diye soran insanların hazımsızlığıdır. şehitlere, işçilere, şehit ailelerine, yurttaşlarına gösterdiği tutumun sonucunda ortaya çıkan bir hazımsızlıktır.
ülkenin bölünmesini hazmedemeyen insanların yaşadığı bir hazımsızlıktır.
bunu yazan bünye için rte sanki babsının oğlu dedirir. sanane. çekemeyizde antende takmayız. tabii aklı başında sağlıklı düşünen bireyler sırf rte nin oyunlarına kanmıyor diye bu şekilde nitelendirilirse.
ham petrolün fiyat artışlarının her ne hikmetse(!) sadece türkiye'yi etkilediğini bilmeyenlerin yorum yapmaması gereken konu.
bugün fransa'da 1 litre benzinin fiyatı yaklaşık 1,5 euro. nüfusu bize yakın, milli geliri bizden kat be kat fazla, petrol çıkan bölgelere bizden uzak. hadi anlamayan dimağlara çevirelim, bugünün kuru ile yaklaşık 2,80 lira bizde ne kadar? 3,25 lira. hey gidi yavrum hey. petrol fiyatı artmışmış da zartmış da zurtmuş da. dünyada iç-dış borç toplamı en fazla olan 2. ülke olmamızın sebebi ne peki? petrol fiyatlarındaki artış mı? ithalatın, ihracata göre resmen patlama yapması neyin sebebi? petrol artışı mı?
evet bir gerçek var dünyada ham petrol fiyatları artıyor ancak bu artışların en çok türkiye'yi vurması dış dünya etkisi mi, içerdeki yönetim mi?
ayrıca, elektrik üretiminin yaklaşık %60'ı tamamını ithal ettiğimiz doğalgaz çevrim santrallerine hapsedilmiştir bu başbakanın başında olduğu hükümetler döneminde ve elektrik yakında otomatiğe bağlanacak. yani iran, rusya zam yaptığında şak diye zamlanacak elektrik ve bunu halka haber dahi vermeyecekler, soran olursa "biz yapmıyoruz, piyasa şartları" diyecekler. iran ve rusya başta abd olmak üzere, batı'ya rest çekmek için icabında doğalgazı kesecekler -ki kesiyorlar- o zaman ne olacak? kısıtlı gazınızı elektriğe mi vereceksiniz yoksa kullanıma mı? elektriğe verince "iran/rusya kesti gazı ne yapalım" edebiyatı parçalanacak...
bir devlet enerjisinin lokomotifi olan elektriği başka devletlerin keyfine bağlar mı? insan işbirlikçi olursa yapar ancak bunu. dünya'da bunun 1 tane daha örneği yok. belki afrika'da falan bulursunuz.
onu da ,yıllardır verdiği demeçleri de, değiştik palavralarını da, insanların inancını sömürmesini de hazmedemiyorum ve bundan da hiç rahatsız olmuyorum diyen kişiler.ha bir de (bkz: bana bunlarla gelmeyin)
"atatürk gibi şeyler." gibi bir sözcük ebeği kullanan, hala daha 47'nin arkasına sığınan, gözleri kör aklı karışmış, atatürk gibi bir devlet adamını hiçe sayıp rte'ye "fatih sultan mehmet'ten beri, bu ülkenin gördüğü en iyi devlet adamı" diyenlerin hazımsızlıkla, çekememekle itham etme cüretine sahip olduğu aklı başında insan ordusudur.
Şu durumda mideleri nisbeten iyi olsa da, tayyip erdoğan hükümetinin türkiye cumhuriyeti'ni nasıl borçlandırdığını görüp, ileride bunun kendisine, çocuklarına ve hatta torunlarına ülser olarak döneceğini bilen mantıklı insandır. Zira Şu anda çektiği sadece Gastrittir.
(bkz: kime göre neye göre)
öncelikle;
çekememe diye bir durum yok istememe gibi bir durum var.
daha önce hangi başbakanın partisine kapatma davası açılmış?
hangi başbakan çiftçiye; "ananı da al git burdan" demiş? ayrıca (bkz: köylü milletin efendisidir)
eğer bunun adı hazımsızlıksa biz hazımsızız arkadaş.
saçma sapan boş insanların asla anlayamayacağı bir mantık ile vatanseverlik ile bezenmiş insanlardır. bu insanların karşısına %47 vs.. falan gibi boş laflarla çıkan kişiler geçmişide unutmuşurlar. işte bu kendini bi b.k sanan aptallara karşı darbeci olarak bile nitelendirilmişlerdir. fakat bu aptallar topluluğu geçmişte, şimdi darbeci dedikleri insanlara karşı bir darbe anayasasını* %95 ile kabul etmişlerdir. *
abd'nin milyonlarca masum insanı sömürdüğü bop gibi bir projenin eşbaşkanı olduğunu söyleyen şahısı haklı olarak yerden yere vuran insandır. hazımsızlıkla falan alakası yoktur. ayrıca recep tayyip erdoğan hazımsızlık yapacak vasfa sahip bir insan değildir.
yedigi kazigin farkinda olan ve buna ses cikaran insanlardir. kimi kesimler tarafindan baslikta yer adligi gibi hazimsiz olarak adledilirler. evet cünkü bu durumu sindiremezler bu insanlar iclerine. parca parca, kurum kurum, toprak toprak satilan ülkemizi korumak atatürk'ün degerlerine, kurdugu ülkeye sahip cikmaya calismak hazimsizliksa eger, evet hepimiz hazimsiziz...
-ülkesinin siyasetinde ''din''e dayalı söylemler, hareketler görmeyi..
-çoğunluğu açlık sınırında yaşayan, siyasi bilgi altyapısı yeterli düzeyde olmayan insanları çeşitli yollarla kandırıldığını görmeyi..
-halkın günden güne ''militan islamcı'' çizgiye kaydığını görmeyi..
-ülkenin üst düzey şirketlerini, limanlarını hunharca satmanın, ekonomiyi günlük olarak düzeltse bile, uzun vadede, dışa bağımlı bir ülke yarattığının, seçmenler tarafından görülememesini..
-ülkenin temel ideolojisi olan, kemalist ideolojinin gösterdiği ''batı'' çizgisinden kopup, ortadoğu çizgisine kaydığını görmeyi...
-türbanın bir moda haline geldiğini, inancı gereği takanlardan çok, türbanın ''velev ki..'' siyasi bir simge haline geldiğini görmeyi..
-her söylediği ''başbakanlık basın bürosu'' tarafından tekzip edilen, ne söylediğini bilmeyen bir başbakana sahip olunduğunu görmeyi..
-belli bir kesimin üstüne ''elitçi laik'' diye sürekli gelinmesi, susturulmaya çalışılmasını görmeyi..
-taban kitlenin kontrolünün sağlanamadığını görmeyi, eteğe kezzap atan, şortluya saldırılan kontrolsüz bir grubun ortaya çıktığını görmeyi..
-ülkenin en az 20-22 milyonluk bir kesiminin ''halkın partisinin düşmanı'' ilan edildiğini görmeyi..
-türban gibi ''dini'' bir konunun bile ''anayasa'' üstünden çözülmeye çalışıldığını görmeyi..