aslında bu noktada şöyle önemli bir sorun var. cumhurbaşkanlığına yeterli olmayan biri eğer cumhurbaşkanı olmuşsa sanırım hakaret davalarında buna itiraz edilerek bir sonuç alınabilir. çünkü yasada açıkça belirtilmesi gereken üniversite mezunu olma şartını taşıyıp taşımadığı hala tartışmalı birinden bahsediyoruz. siz yine de hakarete girmeden kalaylayın ve mümkünse beddua cümleleri kullanın. çünkü yasalarımız bedduayı suç saymıyor.
Düşünce özgürlüğü olmayan bir ülkede eden kişinin hakkında yasal işlem yapılmasına sebebiyet verebilir. Bu amına koyduğumun ülkesinde hakaretten ceza alıp almamanız kim olduğunuza bağlı.
recep tayyip erdoğan'ın kendisinden hiçbir şey eksiltmeyecek bir muhalif acizliği.
halk düşmanı, tahammülsüz, faşist muhalifler 14 senedir mağlup oluyor. erdoğan'a karşı pkk terör örgütü dahi herkesle kurdukları ittifak boşa çıktı. küfretmesinler de ne yapsınlar artık? ellerinden başka bir şey geliyor mu?
ülkende her ay patlama olurken, çoluk çocuk yaşlı genç demeden öldürülürken insanlar seçilmişe de seçene de gram saygımız kalmadı artık. o kadar şeref yoksunları o kadar arsızlar ki istifa bile etmiyorlar. tek yapabildiğimiz küfür etmek padişahınıza da size de . döktükleri kanda hep birlikte boğulun, vicdanınız varsa eğer çekin azabını.
oturup ben neden bu kadar küfür yiyorum diye düşünmesini gerektiren eylem. ama, özeleştiri yapacak bir yapıda değil. daha çok kinlenip otomatik avukatları vasıtasıyla binlerce insan hakkında suç duyurusunda bulunuyor. arkasında o olduğu için hiçbir savcı, suç unsuru var mı yok mu bakmadan hemen iddianame hazırlayıp topu mahkemeye atıveriyor.
anayasa açısından bakıldığında, özel bir suç tanımlaması yapılıp daha ağır bir cezai müeyyide konulması eşitlik ilkesine aykırı. bir vatandaşın onuru, onunkinden daha mı az değerli ?
Siyasilerin eleştirilmediği bir ülkede her türlü pislik olur. Kendisini eleştiren herkesi, ''hakaret etti'' gerekçesiyle sansürleyen, susturan bir insan ne mümin olabilir, ne de demokratik bir ülkenin cumhurbaşkanı olabilir; olsa olsa diktatör veyahut firavun olur. Ve şunu da sakın unutmayın; ahlak dayatan devlet, ahlaksızdır!
Ayrıca; cumhurbaşkanı'na ''hakaret'' etmenin cezası da "AğıR BiR iNSANLıK SUçU" sayılamaz. Hele hele söz konusu kişi hırsız ve münafık bir cumhurbaşkanı ise, hiç sayılamaz.
Öyle bir devirde yaşıyoruz ki, hırsıza ''hırsız'', katile ''katil'' demek hakaret sayılıyor. Ve bu adam en ufak bir eleştiriye bile tahammül edemiyor; eleştiren vatandaşı da hedef göstererek kendisine yalaka ve kul olan timsahların önüne atıyor.
edit: umarım ''timsah'' da hakaret sayılmıyordur...
tv.de ona buna laf soktuğunu, belli kesimlere, yaşam tarzlarına hakaret ettiğini gören, yanlış işler yaptığını düşünen vatandaşların kendilerini tutamaları sonucu ortaya çıkan özel maddeyle fazladan cezalık olan anlık eylem.
bunların milyonlarcasından herhalde yüzde 0,0001 kadarı hakkında dava açılmış olmalı. diğerlerinin ettikleri küfür yanlarına kar kalıyor ve devam ediyorlar. demek ki, cezayla olmuyor bu iş. başka bir şey yapmak lazım.
tayyip, bunlar paralel, bunlar ergenekoncu, bunlar alkolik ( ki kurucu önder atatürk e diyor bunu), bunlar gezici çapulcu, bunlar ateist komünist ahlaksız.
kendinden olmayan herkese hakaret ediyor ona bir şey yok.
peki cumhurbaşkanının insanlara terörist, çapulcu deme hakkı var mı?
tarafsız olması gerekirken militarist akpci tavrını sürdürüp her kesimi dışlıyor.