ecevit'in kıbrıs'a asker çıkarma kararı alan başbakan olduğu unutulmaktadır. ecevit her zaman abd politikalarına ters düşmüştür. israil'i soykırımla suçlayan ilk başbakandır. abd'nin ırak politikalarına da karşı durmuştur. bu nedenle indirilmiş ve yerine bugün tribünlere oynayanlar getirilmiştir. bakın bakalım, bunlar aslında kimlerin değirmenine su taşımaktadırlar ? görünüşe aldanmak zaafımız çok iyi kullanılmaktadır.
saçmalıktır sağlıksızdır. başka birinin yaptığı eylemden utanmak pek de sağlıklı bir durum değildir. tayyip erdoğan gaz çıkardığında nereye kaçıyor bu utangaç arkadaşlar çok merak ediyorum
kasımpaşa kahve lügatını strasbourg a taşımıştır başbakan o köpüren ayar veren bir omzu düşük mahalle kabadayısı halleriyle yazılmamış her konuşmasında ağzını açtı mı çirkinlik dökülen argodan beslenen bu muhteremden sıkıldım apolitik bir insan bile geriliyordur bu üsluptan batı hayranı değilimdir nezaketi ve adab ı muaşereti ile saygı ve takdir gören bir istanbul efendisi beni temsil etmelidir iktidarıyla metazori saygı gören bir zat değil ecevit üslubundan nerelere geldik kaldı ki üslup u beyan ayniyle insandır.
nezaketin n'si, ince zeka'nın z'si, bilginin B'Si olmayan, basit ve düzeysiz konuşmaların birisinden daha utanmaktır. KARiZMA böyle oluşuyor ne yazık ki. (bkz: böyle başa böyle traş)
evet biz onlardan izin alıp seçim barajında değişiklik yapmayacağız..
evet biz onlar gibi ırkçılık yapmıyoruz..
evet bizim ülkemizde herkes kendi ibadetini yapmakta özgürdür...
ve daha bir sürü evet..
birilerinin bunu yüksek sesle söylemesi gerekiyordu ve başbakanımız bunu en iyi şekilde yaptı.
ister seçim şovu denilsin ister başka bişey..artık herkes erdoğanın bu üslubuna alışmalı.!
oradaki konuşmayı parlementoya değil de miting meydanlarındaki insanlara yaptığı kanısındayım. zira oradaki insanlar o espriyi anlamayıp bizim halkımız "vay be adam ne konuştu nasıl cevap verdi fransız kadına" diyor.
avrupa konseyi'nde soruları cevaplıyor. televizyonun sesini kısınca sanki soruları cevaplıyormuş gibi görünüyor..
"%10'luk seçim barajını neden kaldırmadınız?" sorusuna akp koçaklamasıyla karşılık veriyor.
"barajı biz koymadık"
"biz de barajla geldik, gelen geliyor yani"
"başarımızın formülü: ne çok sol ne çok sağ, merkez, evet tam orası"
"barajın demokrasiyle bir ilgisi yoktur"
"koalisyon dönemlerinde ülke çok rerörerö oluyor"
bunları tavlayamadım bari bizim millete gaz vereyim:
Kasımpaşalı ağzıyla siyaset yapmak bu olsa gerek. tavır, üslup, bıçkın havalar, ayar verme adına saldırgan tavırlar hiç yakışmıyor ileri demokrasi (!) sahibi başbakanımıza.
imamın ordusu isimli kitabın basılmasıyla ilgili söylediği sözlerde dikkat çekici. ben toplatmadım kitabı, yargının kararına karışamam, ancak bomba üretmekle, bomba malzemesini tarif etmek aynıdır. demiş, ben yargıya müdahale edemem
sözünü taraflılığıyla çürütmüştür.
cemaat- tarikat- ticaret üçgenin bugünkü tuzukurularının alkışlayacağı hareketler bunlar. köşeye sıkıştıklarında tek sığınakları olan türban mevzusunu ortaya getirip özgürlüklerimizi elimizden aldılar diyip, 51 gazetecinin özgürlük haklarına gelince biz bilmezük yapmak çok yaman bir çelişkidir.
Utanmak normal duyusu olan insanlar için sanırım ,
yeğenin yengeyi bilmem ne ettiği dizilerin bir numara da olduğu,
liselerde hap kullanmanın normal sayıldığı,
3 tane çocuğa tecavüz edip gömüp başlarında kur an okuyan adamın unutulduğu,
18 yerinden bıçaklanarak sokak ortasında öldürülen kadına beni koruyun dediğinde devlet herkese koruma mı verecek diyen savcıların olduğu,
bir ülkede yaşıyoruz her şeyi unutup normal varsayıyoruz.çünkü duyularımız öldü.Bu tarz insanları utanmadan seçtiğimize göre onların yaptıklarından utanmak için geç kalmadık mı?
Yine her zaman olduğu gibi recep tayyip erdoğan düşmanları bu konuşmadan utanmışlar. Aynı van minut'da olduğu gibi. Onların karşısında konuşmasa bu sefer de niye konuşmuyo yemedi dii mi derler. Yok arkadaş bu adam napsa yaranamaz bu millete. Yani adamların başbakanı seks skandalına karışıyo abuk subuk konuşuyo onlar utanmıyo, sen kalkıp konuşmadan utanıyosun! Dediğim gıbı anti-tayyip'çiler bi şey çıksa da eleştırsek peşindeler, sıradaki eleştiri konusunu(!) merakla beklemekteyiz.
ezelden beri avrupa ve bilhassa fransa hayranı monşer kafaların utanması olayıdır. araplar toplu katliama uğrasa sesi çıkmaz, fransızlara iki laf etti diye bizim avrupalı dostumuz üzülmüş, kıyamam senin fransızına.
nasıl bir psikolojinin ürünü olduğuna akıl erdiremediğim eylem.
döv beni fransa, berlusconi mal de bağa. yerden yere vur, gel seçim barajımıza da karış, aman hemen düşürelim. avrupa ya karşı boynumuz kıldan ince.
akıl işi değil de alışkanlık işte. ezilip büzülenlere alışkanlık.
200 senedir batı karşısında aşağılık kompleksinden kurtulamamış beyinlerin yapacağı davranıştır bu utanmak. gören de başbakan ana avrat sövdü sanacaksınız, vakti zamanında vur ensesine al lokmasına tarzı liderlerden de utanıyordunuz, elin fransızı seninle oyuncak gibi oynarken utanmıyordun dimi, alışmıştın hayran olduğun avrupalının seni her daim itelemesine, şimdi o kadar batılılaşmışsın ki, batılılar incinince sen inciniyorsun, artık batıyla ortak beyine sahip olmuşsun, türkiyedeki her olaya batılı gözüyle bakıyorsun, sıkışınca da modernlik çağdaşlık ayağına yatıyorsun, bi de sorsam atatürkçüyüm dersin. asıl bundan utananlardan utanmak lazım.
"Yabancı devlet adamları karşısında ellerini önüne bağlayarak iki büklüm duran,kibarlıktan kırılan monşer başbakanlardan utanmadın da bundan mı utandın" diye sorulması lazım bu arkadaşa; zira bu ülke artık kendine ders vermeye kalkan gelişmiş ülkelerin tahtaya kaldırıp sözlü yapabileceği bi ülke değildir.
"70 cente muhtacız", "krizdeyiz, batıyoruz", "sizinle ilişkileri biz düzeltiriz bizi deneyin" diyen adamları istiyorsanız biraz daha beklemeniz lazım bence..
o bu değilde o kitabın neden toplatıldığı sorusunun sorulduğu kısımda millet bir alkış patlattı hani soru bozacaktı başnakanımızı...ama konuşmaya giriş mükemmeldi:
rte: öncelikle alkışlayanlara teşekkür ediyorum çünkü bu alkışlar bizim için **
(bkz: kasımpaşalı)
utanmayla birlikte böyle bir mide bulantısı başlıyo bu adam, birileri tarafından ağzı kulaklarında yılışık yılışık gülerek seyredilecek laflarını sıralarken. hiç sevmememe rağmen, garip bi şekilde üzülüyorum onun için. gerçi bana kim üzülsün tabi o ayrı.