muhsin yazıcıoğlu'nun sivas'tan bağımsız milletvekili seçilmesinin ardından ata binerek ankara'ya doğru sembolik bir yürüyüş gerçekleştirmesinin bende ''ata binemeyen meclise giremez'' sözünü çağrıştırdığı düşme.
az evvel aklıma gelen olay. gözümün önünde belirdi. bir de at hayalarına basmıştı yanılmıyorsam ama yanılmıyorum. buradaki yanılmıyorsam öylesine söylenmiş bir kelimedir. ama pis düşmüştü ha. nasıl kalktı öyle helal olsun. ve de tam şu an oyların çoğunluğunu nasıl topladığını çözmüş bulunuyorum. attan düştü ve kalkabildi. at üstünde tepindi. ve o hemen kalktı ve hiç bozuntuya vermedi. ve canını sevdiğiminin halkı da ne yaptı? çota diye bastı oyları akp ye. bastı akp ye. vericem kırbacı. vericem kırbacı...
videoyu izleyince bir tebessüm olusmasina neden olan durum, ayrica at kadar olamadik diyerek, hafizalardan silinmeyen bir iz birakmasina neden olan miting pankarti vardi birde.
timurun ülkeler at üzerinde fethedilir ama at üzerinde idare edilmez şeklindeki özlü sözü düşünüldüğü vakit, vuku bulan hadise ile recep tayyip erdoğanın yönetim anlayışı arasında herhangi bir sonuç çıkarılamayacak olaydır.
atin "eeh, eytere bea! bu ne lan, kameralari getir, bi ton insani cevreye koy, sonra da 'bak amcalara goster nasil guzel tasidigini' de. olacak is mi? istemiyom, kim bu ustumdeki dallama, in lan asagi! hasan, hakki, gel ha buraya..." dusunceleriyle sebep oldugunu dusundugum olay.
teksaslı abisinden biraz ders alsa iyi olur, o ışığı gördüm ben onda. *
herkez gülmüştü zamanında, ne olduysa ondan sonra oldu zaten. attan düştü, yara almadan atlattı olayı, kabak millete patladı, at tepmişe döndük! gülücüklerin intikamını mı alıyor ne?
atların insan sarrafı olduğunu kanıtlayan olaydır;olay sonrası atı okşayan tayyip erdoğan içinden de bilimum küfür ve beddualarını etmeyi ihmal etmemiştir.
