ülkücülere faşist ırkçı kafatascı dedikten sonra arkalarından ağlaması mektuplarını eksik okuyarak ağlamasıdır . rüzgara karşı küçük abdest yapmak gibidir.
izlediğimde kendimi sanki bir tiyatro sahnesine uçurduğunu sandığım hadisedir. takdire şayan bir tiraddı doğrusu. başbakanlıktan sonra kendisini sahnelerde görmek istediğimizi belirtmeden geçemeyeceğim. bu çocukta iş var.
samimi içten bir ağlama , tabi duyguları olmayan insanların hazımsızlık çekmesi doğal. "oy için ağlama" diye bir saçmalık uydurma peşindeler , şu ana kadar hiçbir seçimi yada referandumu kazanmak için ağlamayan bir insan siyasi kariyeri boyunca ilk kez gözyaşı döküyorda birileri "timsah gözyaşı" diyorsa ona beğendiği postalı kaldığı yerden yalamaya devam etmesini öneririm.
timsahın da bir karakteri var dedirten oy kaygısı ve referandumda evet dedirtmek için yurdum insanının duygusal zaaflarını kullanmak adına yapılmış oscarlık hareket..
madem...
gencecik insanların yağlı urganlarla asılmasını, 30 yıl sonra bile gözyaşlarına boğulacak denli kederli ve içli bir şekilde anımsayabiliyorsunuz...
söyler misiniz lütfen, sizi bu denli efkârlandıran bir konuda neden 30 yıl boyunca ağzınızdan tek kelime bile çıkmadı?
30 yıl!
dile kolay...
ilçe başkanı oldunuz, il başkanı oldunuz, belediye başkanı oldunuz, parti kurdunuz, parti başkanı oldunuz, başbakan oldunuz, hepsinden önemlisi 7 yılı aşkın bir süre hükümran oldunuz.
ama bu mevkilerin hiçbirinde...
yağlı urgan demediniz, adalı demediniz, beni burada arama anne demediniz, metris'in önü demediniz, erdal eren demediniz, siz bilmezsiniz kimleri astılar demediniz.
neden?
* * *
sayın ağlayan adam...
eğer referandumda evet oyu verirsek...
yağlı urganlarla asılan gençlerin asıldıklarıyla kalmayacaklarına dair bize bir söz verebilir misiniz?
eğer referandumda evet dersek...
yağlı urganları o gençlerin boynuna haksız ve hukuksuz bir şekilde geçirenlerden hesap sorulacağını altını çizerek söyleyebilir misiniz?
hadi daha net sorayım:
eğer evet dersek...
hastanede ziyaretine gittiğiniz, çankaya köşkü'nde ağırladığınız asan adam kenan evren'in yakasına yapışacak mısınız?
lütfen bizi bu konuda aydınlatabilir misiniz?
* * *
sayın ağlayan adam...
gözyaşlarınızın içtenliğine inanmak istiyoruz.
lütfen aydınlatın bizi...
mesela...
12 eylül anayasası ilk kez mi değişiyor ki 12 eylül'ün tepesine ilk demir yumruğu indiriyormuş gibi yapıyorsunuz? sorusuna bir yanıt verin.
mesela...
12 eylül'ün simgesi yök'ü ortadan kaldırmak için neden küçük parmağınızı bile kıpırdatmıyorsunuz? sorusuna bir yanıt verin.
mesela...
vaktiyle 12 eylül yönetimiyle iş tutmuş birçok ismi partinizin en etkili yerlerine neden getirdiniz? sorusuna bir yanıt verin.
mesela...
kenan evren, erdal eren'in yaşını büyültüp yağlı urganla astırırken, aranızdan kimler daha fazla imam hatip açsın diye evren'in kapısındaydı? sorusuna bir yanıt verin.
* * *
sayın ağlayan adam...
gözyaşlarınızın içtenliğine ben de inanmak istiyorum...
ben de milletvekilleriniz gibi ağlamak istiyorum.
ben de yaşasın! ülkemin başbakanı 30 yıl sonra da olsa, hesapsız bir şekilde kanayan bir yaraya parmak bastı diye sevinmek istiyorum.hatta...
tescilli bir dönek olarak...
hayır cephesinden evet cephesine bile dönebilirim.
yeter ki sorularıma tatmin edici yanıtlar verin...
--alıntı--
‎17 yaşında ki Erdal için sahte gözyaşları döken tayyip bey şunu iyi bilmelidir ki; Erdal da Adalı da diğerleri de bu ülkeyi sömürmek isteyen ülkelere ve onların piyonlarına karşı mücadele ederken öldü. Daha açık söylemek gerekirse , o dönem öldürülen gençler tayyip gibilerden bu ülkeyi temizlemek için korkmadan ölüme gitti, bir gün başbakan adlarına yazılan şiirleri okusun da prim yapsın diye değil. rte nin ağlaması, milletin kanmayacağına inandığım gözyaşlarıdır.
tamamen kitlesel politikanın en aşşağılanacak hamlesidir. kamera karşısında ağlamak arabeskcilerin ve sabah reality show tadındaki program mağdurlarının tekelinden çıkmış artık politikacılarada sıçramıştır. ağlayarak politika en aşşağılık bi hamledir.
bir de şu açıdan bakın sayın recep tayyip erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde 200 den fazla türk askeri gencecik masun türk genci katledirlmiştir karakol baskınlarında mayınlarda vs. neden bir kez ağlamamıştırda 30 yıl evvel kahve tarayan ya da türk askerine kurşun sıkan (hadi öldüren mermi onun silahından çıkmamış olsada kurşunu sıkmış) bir adamın arkadasından ağlamaktadır.
bu politikanın en adi en aciz adımıdır. yazıktır. salak yerine koyulur koyulurda bu kadar mal muamelesi yapılmaz koca bir millete.
ağını 12 eylül mağdurlarına atan başbakan ın ağlamasıdır. bir başbakanın gözleri dolar, bu çok normal. bush u gözleri dolu dolu gördük. ama salya sümük ağlamak da neyin nesi. sözlerini yarıda kesmek ühüh ağlamak. çok utanıyorum çok çok.
kendisinin dahil olduğu siyasal akımın mihenk taşı olan 12 eylül'ü sevinç göz yaşlarıyla anmasıdır.
hakikaten, mahkemelerce durumu sabit görülmüş bir siyasal islamcının ve partisinin, komünistlerin ve milliyetçilerin çektiği ızdıraplara üzüleceğine, amacının demokrasi olduğuna bir anlığına bile olsa inanıyor musunuz?
recep tayyip abimiz "referandumda her yol mübah" diyerek özellikle mhp tabanından oy alması gerektiğini fark etmiştir. bunun içinde o mükemmel hitabet yeteneği, halkı kandırabilme başarısı ve yeni keşfettiğimiz aktörlük yeteneği ile damara dokunur bir konuşma yapmalıdır. konuşmanın içten ve damara dokunur olabilmesi için duygulu olmak zorundadır. ama recep tayyip abimiz için sorun değildir. kendisi ve eğitimini gördüğü abileri bu işte oldukça ustadır.
konuşmasına başlar;
bla bla bla bla bla.... idam... helal olsun... helal et vs vs...
içses: şimdi biraz damara dokunmak lazım. ağlamaklı mode on...
son olarak abime, yengeme... (duygulu bir ses tonu ile ardından kısa bir es)
alkış kıyamet... bülent abimiz filan salya sümük tabi... o daha usta bu işlerde...
reaksiyonu alır ve devam eder...
yeğen, bacı... helal cart curt...
içses: şimdi koyuyoruz ortalığın dibine tayyip
nişanlıma da selam eder mutlu bir yuva kurmasını dilerim (bu sefer gerçek gözyaşları, ses komple gidik)
ve elbette alkış kıyamet.
and oscar goes to rte diyorum daha da bir şey demiyorum. oyu en az yüzde 5 arttırmıştır.
muhalefette ne zaman böyle hitabet yeteneği olan bir adam çıkar o zaman akp gider. o zamana kadar iktidar akp. kılıçdaroğlu ile filan olacak gibi durmuyor.