- abi yürüyüş var, haydi hazırlarn.
+ ne yürüyüşü lan?
- recep tayyip cumhurbaşkanı olmasın diye yürüyecez. kalk cumhuriyete sahip çıkmalıyız!
+ ulan memleketin meclisi var, askeri var, sana ne amına koyim.
- abi şeriat gelecekmiş
+ bu ülkeye seçimsiz bir bok gelmez.
- abi niyetleri çok ciddi.
+ sen demokrasiye inanıyor musun?
- evet.
+ otur o zaman yerine de, senin seçtiğin vekiller demokratik haklarını kullansınlar.
- abi ama şu andaki meclisle olmaz.
+ 4 sene önce neredeydi aklın?
bir anlamda ''biz kimi istersek o cumhurbaşkanı olur'' mantığındaki sözde elit baskıcı zihniyetin yürüyüşüdür. demokrasiyi sindirememiş, ülkenin tek sahibinin kendileri olduğunu düşünen, dengelerin değişmesinden rahatsız olanların, rantlarını kaybedenlerin yürüşüdür.
efendim ben de akp yönetiminden memnun değilim, recep tayyip erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını da asla istemem, bin oyum olsa birini de akp'ye vermem, fakat darbeler tarihiyle tanışık olduğumuz bu yürüyen zihniyetin amacının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. onlar demkorasiyi bile bu ülkeye çok görüyorlar ve yıllardır ülkeyi yöneten kadrolar olmalarına rağmen hep suçluyu başkaları ilan ediyorlar. sultan abdulaziz tahttan indirilip öldürülürken, sultan abdulmecid ve sultan abdulhamid zorla tahttan indirilirken, bab-ı ali baskını gerçekleştirilirken, vahdettin vatan haini ilan edilip yoksulluk içinde vefat ederken, onlar padişahları ''astıkları astık,kestikleri kestik'' ilan ettiler.
menderes'i asarken kral gibi hareket ediyor dediler. işkence ile öldürüldü ülkenin başbakanı. ve darbeler, muhtıralar ama ülkenin bu hale gelmesinin sorumlusu onlar olmadılar hiç. çünkü onlarda yönetecek ve de yönetimlere etki edecek güç yoktu!
şimdi de aynı sevdalarla yanıp tutuşuyorlar ama artık yeter. halkımızın artık size tahammülü yok. yürüyün yürüyebildiğiniz kadar malum yollar yürünmekle aşınmaz.
atatürk'ün izinden gidenlerin rte'nin 864 rakımlı tepeye çıkmasını asla içine sindiremeyecekleri için demokratik, son derece yerinde ama işe yaramayacak eylemdir. çünkü bunların yıllardır en büyük hayalidir çankaya'ya çıkmak. zira iktidarda olsanız bir ülkenin temel değerleri ile oynayacaksanız bu makama ihtiyacınız vardır. *
2002'de akp bağıra bağıra iktidara geldiğinde başlarında başbakan olarak rte yoktu. Onu meclise sokmak için önce milletvekili seçimine sokmaları ve bunun için de rte'nin milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olması gerekiyordu. Çünkü rte, anayasanın 76. maddesinin 4. fıkrasına göre "ideolojik ve anarşik eylemlerden hüküm giymiş olduğu" için milletvekili adayı olamıyordu. bu anayasa maddesinin de bir şekilde değiştirilmesi gerekiyordu. fakat bu maddenin değişmesi için 376 oy gerekiyordu. akp'de ise bu oy yoktu. ancak bir yardımcıları vardı ve o da chp idi. chp'nin desteğiyle bu madde değişti ve cumhurbaşkanı'na gitti. o da halkoyuna göndermeden değişimi onayladı ve rte, milletvekili seçilme yeterliliği kazandırdı. sen bu adama bu yeterliliği kazandırırsan sonra da konuşmayacaksın arkadaş! hakkını ve sıranı zaten savmışsındır. sonra cumuhurbaşkanı olduğunda da ağzını açamazsın. o yüzden bu amaca yönelik bir yürüyüş, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumundan öteye gitmeyecektir. boşuna yürümesin kimse.
en nihayetinde yurdum muhalefetinin sonuçsuz döneceği eylemdir.
zira kanımca muhalefet "bak bu adam böle terbiyesiz, onun tavuğuna kışt diyor ahanda çiftçiye öyle dedi, berikinin annesini tanıyormuş da imada bulundu, fıtıklı bi kere, ayrıca bıyıkları ince, kafası da ampule benziyor" gibi söylemlerle yapılmaz. bir sorun varsa çocuklar gibi ağlayarak "annee ühüüü bacaaam acıyoooo" denmez o acıya gerekli ilaç bulunur. yani demem o ki güzelim ülkemin güzelim muhalif yüzleri bir tane "ahanda bu bizim cumhurbaşkanı adayımız" demediği sürece isterlerse rte'nin kapısının önüne geçip parmakla göstersinler nafile. soruna çözüm üretemiyorsan sorunla yaşamayı öğreneceksin.. maalesef..
