bir zamanlar ciddi ciddi idolüm olan üniversite mezunu kuzenimin ve ailesinin giderek katıla katıla güldüklerini söyledikleri, üniversite bitirmiş ve şu anda izmir'de çok sağlam bir şirkette müdürlük yapan kuzenimin komedi modeli olarak ele aldığı ve her yerde taklidini yaptığı kahramanın filmi..
kesinlikle yanlış anlaşılmasını istemediğim yorumuma şöyle bir açıklık getireyim.. üniversite mezunu olan bir adam böyle bir filme gidemez demiyorum; kaldı ki buna da zerre kadar hakkım yok zaten.. her zaman yazdığım gibi benim beğenene ve izleyene sonsuz saygım var o ayrı mevzuu.. ama milletin girmek için kıçını yırttığı bir yerden mezun olup da böyle -görece olarak- basit bir hayat görüşüne sahip olmak pek hoş görünmedi gözüme.. ha ''sen nesin peki o zaman?'' diye sorarsan, hiç bir şey olduğumu iddia etmediğim için kuzenim ve onun gibi düşünüp bu filmi izlemeye gidenlere saygı duyuyorum derim..
sadece bir tercih ve olayı yorumlama meselesidir.. kimisi gitmez, kimisi gider.. ama gitmeyi, izlemeyi tercih etmeyenlere de ''elitist salak, monşer, ukala'' yakıştırmaları yapılmamalıdır.. bunları yapanlar o ''elitist ukaları'' haklı çıkarmaktalar ne yazık ki.. ha gidenler cahil, bilmez görmez midir? kesinlikle hayır! adam hoşlanmıştır, ona hitab eden bir yer bulmuştur filmde ve gidip izlemiştir.. saygı duyulması gereken de budur.. belli bir mutabakat sağlanmalıdır bu konuda diye düşünmekteyim..
bir de hiç bir kaygı gütmeden sadece gülmek için gidip izleyenler var ki; sanırım en güzelini onlar yapmakta..
Filmi bir sanat filmi değil de bir gülmece-eğlence filmi olarak dahi eleştirilebilecek yanları bulunan film.
-Filmin ilk kısımlarında keşke recep'in değiştirdiği işler hızlı hızlı geçseydi.Atlas jet, Starbucks gibi sponsor firmaların bu tip advertorial reklamları yüzünden hikaye dinamizmini kaybediyor.
-Filmde yan karakterler ve yan hikayeler çok zayıf. Her sahnede recep, her sahnede recep olmaz ki. ilk filmdeki gibi bir sibel ile annesi, otel müdürü ile çalışan arasındaki çatışmaları bekliyor insan. Yan karakterlerin zayıf olmasının bir nedeniyse oyunculuktaki yetersizlik. Mesela neydi o şahan'ın kuzenini oynayan efe babacan'ın hali. Nine'yi oynayan gülsen özbakan bile o yaşına ve ilk oyunculuk deneyimi olmasına rağmen daha iyi oynuyor.
-Film görsel olarak hiç iç açıcı değil. Ne kadar bir eğlence filmi çeksenizde bir eğlence filminin de daha fazla çekimin, daha hızlı bir kurgunun ihtiyacı olduğu ortada.
--spoiler--
2. sınıf bir komedi filmi. 1. sınıf değil. ha 3 yada 4. sınıf da değil. güldüğüm bir çok sahne vardı. görgüsüz zenginlik ve elitizm eleştirisi çok hoşuma gitti filmde. ama bu filme giden genel profil yani yaş ortalaması 14 olan profil bu eleştiriyi anladı mı? sanmıyorum. sanırım bu ince göndermelerle daha yetişkin kesimi kendine çekmek istemiş olabilir.
--spoiler--
filmden çıkınca filmi izlememiş olanlara anlatıp güldüremeyeceğiniz filmdir. çünkü filmde gülümseten sahneler karakterin sadece hareketleridir. mimikleri, konuşma şeklidir. ben de ayı gibi olsam, vücuduma kıllar yapıştırsam, ayı gibi böhöhö desem insanların yüzünde 'ha ayı ha' diye bir gülümseme oluşturabilirim.
filmde kullanılan özel bir espri yok. oramakomaburamako internet aleminde aylardır gezen bir terim. diğer esprilerin hepsi aynı şekilde internetten bulunmuş espriler. internet kullanıcıların çoğu bu esprilere aşina. gülmemek içten değil yani.
recep in adam olma çabaları, ilki artısıyla eksisiyle çok tartışılan, izlemeyenin kendini elit sandığı izleyenin aşağlandığı şahanın tv skeçlerindeki karakterlerinden biri recep ivedik in ilk filmi beni bir şahan fanı olarak çok güldürmüştü, türkiyede fazla bulunmayan bir tür olan film başarılı bir tuvalet mizahı karakter komedisi karışımıyla çıkan durum komedisi gibi bir karmaya sahipti, buda filmin tartışılan murat esprisinin esprinin kendisyle değil,kullanıldığı an ve yerle güldürmesinin kanıtıydı, şahan tepkilere rağmen kolu sıvadı, ikinci recep ivedik filminde ninesinin isteğiyle adam olmaya çalışan recep in maceralrını izliyoruz, togan gökbakar bu filmde yönetmenliğini biraz daha öne çıkarmış sanki,daha sinemasal açılar ve özellikle finale belli bir tat kattığı aşikar lakin ivedik çoğu devam filminin düştüğü hataya daha sinemasal olmasına rağmen düşüyor ve seyirciye daha fazlasını vermeye çalışırken daha dağınık ve karışık bir yapıyla karşımıza çıkıyor, artık recep i tanıdığımız için yaptığı hareketlerin çoğunu önceden tahmin edebiliyoruz, film şahan gökbakar ın çabasıyla iyi espri metini aratacak anları bize fark ettirmiyor lakin ilk filmdeki daha kısa tutulmuş skeçler yerine şahanın tv programlarını andıran yer yer fazla sarkan skeçler izliyoruz, buda kahkahayı yer yer tebessüme yer yerse suratımızdaki anlamsız bir bakışa bırakıyor,nitekim yinede eğlenceli anlar, koparan espriler, şahanın çabası sonucunda oluşan ve bidaha izlendiğinde farklı gülme alanı yaratabilecek bir çok jest mimik hareket komedisi açısından bereketli olan film,güldürme açısından ilkinin gerisinde kalsada sinematografik açıdan çoğu görüntülerle, giriş ve final kısmıyla daha ilerde, nitekim artısıyla eksisiyle üçüncü filmin geleceği aşikar,bunda ters bir durumda yok,recep ivedik macerası perdede devam edecek, kim olsaydı devam ederdi şahanı paragözlü olmakla suçlamakta saçmalık, sonuçta alan memnun satan memnun,benim dileğim recep in daha derli toplu, daha çevik ve biraz daha sinemasal anların yakalandığı bir şekilde devam etmesi,şahanın yeni işleride olacak elbet ama bu işindede gayet başarılı olduğunu söyleyebilirim,seneye büyük ihtimalli şu zamanlarda üçüncüsünün izlemiş olacağımız recep ivediğin bu ikinci halkası malesef birden bir adım daha geride kalıyor ama kesinlikle eğlence isteyen ve recep e önyargısı olmayanlar için bire bir ,kaldı ki filmin finaliyle recep i bize biraz daha sevdirme çabasıda gayet hoş ve takdire değer aslında, nine karakterini oynayan teyzeyide biraz çekiştirmek lazım, idda edilenenin aksine kötü oynadığını düşünmüyorum lakin daha kalburüstü bir oyuncuyla çalışılsaymış daha iyi olabilirmiş,iğrençliğin kaçırıldığı anlar var ,finaldeki süprizin çok hoş hissettirdiği anlar, kısacası recep ivedik önyargıdan uzak izleyebildiğiniz sürece popüler sinemamızın en popüler komedi serisinden biri olmaya aday bir film, togan ve şahandan başka işlerde izlemek ister gönül lakin onlarda bu popüler düzende elbet bu tarz bir iş yapacaklar, seneye ivedik le üçte görüşmek üzere. 10/6
ailecek gidilecek bir film olmamasına karşın, arkadaşlar ile eğlence amaçlı yapılabilecek çok güzel bir aktivite olabilir gidilmesi takdirinde. filmin konusu olmamasına karşın, komikliği ile seyirciye tat vermektedir. bu filme üç kez bile gidilebilir.
şahan gökbakar'a olan sempatimi biraz daha azaltan filmdir. hiç özenilmemiş, sırf gişe uğruna yapılmış berbat bir filmdi. konu desen yok, bi msj veriyor desen yok, espri desen hiç yok... recep ivedik'in yaptığı o saçma salak hareketleri sokaktaki bi adam yapsa "ay ne salak adam şuna bak der" sırtınızı döner gidersiniz. bu adama neden bu kadar gülüyorsunuz o zaman ya!
not: bu senaryoyu ilkokul çocuğu bile yazardı hiç zorlanmadan. rezalet abicim rezalet!!
not: 0/10 veriyorum bu filme.
öncelikle şahanın banka hesabına milyon dolarların eklendiği filmdir sonrası sizde onun yerinde olsaydınız aynısını yapardınız!farkımız bu!eleştireceksek yurt dışında kimsenin sevmeyeceği bir film olduğunu söyleyebiliriz..bu film tabiki gişe rekoru kıracaktır ve bu doğaldır..Unutmayınızki Türkiye'de eğitim ortalaması ilkokul 4 tür!Ben mi?Filmi seyredeceğim,umarım para ödemem...
fragmanının filmden daha güzel olduğu film. "nasıl olur?" demeyin. en güzel, en güldürücü sahneler fragmanda zaten. geriye kalan, filmi tamamlayan 1 saat ise insanı bayar cinsten adeta. saçma sapan bir sonla bitmiş, recep ivedik 1'e göre daha vasat bir film.