yaptığınız, ölen teroriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz açıklaması ile bir kaç gündür ülke gündemini meşgul ediyorsunuz. helal olsun diyen de var, tepki gösteren de var.
öncelikle, ölen terorist gördüğümde moralim yükseliyor, hayat daha yaşanılası geliyor bana. sosyal paylaşım sitelerinde, paylaşılan, parçalanmış, kafası gözü dağılmış terorist leşleri resimlerini ve videolarını büyük bir sevinçle paylaşıyorum. dediğinize göre insan değilim. benim insanlığımı ölçüp biçme görevini kendinize iş edindiğinize göre, sizi şahsıma hakaretten mahkemeye vermek gibi bir yasal hakkım heralde vardır. öncelikle araştıracağım, ardından sizi mahkemeye vereceğim. teroriste ağlamadığım için bana insan değilsin dediğinize göre sizden yeni bir insanlık tarifini de istemek zorundayım.
daha dün, minicik çocukların, tek derdi evine ekmek götürmek olan onlarca öğretmenin bulunduğu bir okula, yüzlerini gösterecek kadar bile cesareti olmayan bir avuç mahlukatın düzenlediği ve o savunmasız, suçsuz öğrenci ve öğretmenlerin yaralandığı, benim ve benim gibi ölen teroriste ağlamayan ( size göre insan olmayan) yurttaşın ödediği vergilerle yaptırılan okulların hasar gördüğü insanlık dışı eylem hakkında da görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız çok mutlu olacağım.
şimdi biz bu sadece nefes alıp verdiği ve iki ayağının üzerinde yürüdüğü için insandan sayılan mahluklar ölünce üzülmeli miyiz? neden böyleler diye muhasebe yapmak zorunda mıyız? onlar oluk çocuk yakmaya kalkıştığı için devlet mi suçlu? teroristi rahat bırakın deyip ağlamamız mı gerekiyor? kısaca bu eylemi gerçekleştiren canlılar sizce insan mı? onlar insansa şayet, ben size katılıyorum ve insan değilim diyorum.
kimse terörüst doğma bizin görevimiz insanların terörist olma sürecine mani de omaktır.
Teröristlerin de bu vatanın evlatları olduğunu kabul edip, yapptıkları işin yanlış olduğunu bilerek ve onlara mani olamadığımız için onlara da üzülmeliyiz.
onlara üzülünde bu soorunu çözmeye başlayacağız.
kendi başına gelmediği için böyle işkembeden sallıyorsun tabi sen evlat acısı nedir bilir misin? yemeyip yedirdiğin emek verdiğin okuttuğun büyüttüğün, öpe koklaya uyuttuğun aslanlar gibi evladını kahpe bir kurşuna kurban verip ağır ağır mezara indirdin mi? herkes gittikten sonra tarifsiz bu acıyla başbaşa kaldığında nasıl bir ruh halinde olur insan hiç düşündün mü?
eğer bu sorulara cevabın evetse seni evrensel bir hümanist ilan ediyor ve tebrik ediyorum.
ama eğer cevabın hayırsa şehitlerimizin aziz hatırasına leke sürmeye çalıştığın için yazıklar olsun sana diyip yüzüne tükürmek istediğimi bilmeni istiyorum.
sayın müdürüm; hakkari de tepelerde nöbet beklerken ne taraftan gelecekler paranoyasıyla sabahı sabah etmediğimiz gecelerde kimse bizim için ağlamıyordu, düşünmüyordu bile.vatan toprağı kutsaldır bir karışı verilmez düşüncesiyle canını feda etmeye hazır gece dua edip ranzaya uzanan insanlara kimse üzülmez iken hatta görev yapılacak derken vatan toprağını işgal etmek için saldıran askerimizi şehit eden insanlara neden nasıl üzülmeliyiz.siz hiç hakkari de gece nöbet beklediniz mi?siz hiç kafanıza kurşun yağarken dua ettiniz mi?makam koltukalrından konuşmak kolaydır siz hiç mevzilerde konuştunuz mu? müdürüm bu sorularıma cevap verirseniz bir sorumdaha olacak.evladınızla konuşmadan kaç gün geçirebiliyorsunuz.evlatlarıyla konusmayan bir çok anne baba var oğullarına ulaşamadıklarından değil oğıulları sizin ağladığınız üzüldüğünüz yaratıklarca öldürüldüğü için.bundan haberiniz varmı?