insanların algıladığı gerçekliğin Soytarı ve şarlatanlar (rolünü oynayan aktörler) tarafından lokal olarak manipüle edilmesidir. Henüz ruhsal olarak uyanmamış olan herkes, bu manipülasyona karşı savunmasız durumda olduğu için hayatı adeta bir balık gibi sadece akışına göre yüzerek geçirir.
Çoğu kişi bu realite de yada başka bir deyişle bu hayatta '' Ne yaptığını sorgulamaz '' bile, çünkü özellikle ıvır zıvırla, angarya işlerle meşgul edilerek bunları düşünmesine fırsat verilmez. Çoğu insan ''Aktörlerin sadece filmler de olduğunu sandığı için gözlerinin önündeki tiyatronun aslında soytarılar tarafından çekilen ucuz bir tiyatro olduğunu anlayamaz ''.
Bugün ekranlarda gündemde yer eden herhangi bir politikacı, sanatçı, şov insanı veya iş insanı olan tiplerin hepsi, özellikle sahneye rolünü oynaması için koyulmuş basit soytarılar veya bir başka deyişle bildiğiniz aktörlerdir. Bazıları rolünü bilerek bazıları da tıpkı sizler gibi olayları gerçek sanarak oynar. Sözde virüslerden, ekranlarda gördüğünüz her türlü olay, haber ve hatta artık kargaların bile güldüğü komediden ibaret politik haberlere de kadar, hiçbiri gerçek değil, sizleri devamlı korku stres ve yaşam mücadelesi içinde tutmak için özellikle dizayn edilen basit tiyatrolardır.
Bir npc gibi gerçek sandığınız sürece sizleri keklemeye devam edeceklerdir. Gündemde yer eden tiplerin hiçbiri ''Tombaladan çıkmıyor'' özellikle rolünü oynaması için yerleştiriliyor. Nedeni sadece sizlerin algılarınızı kontrol etmek ve sizleri devamlı korku stres hüzün içinde tutabilmek için. Çünkü korkan ve yarınından endişeli insan manipulasyona tamamen açık olur ve yaşam mücadelesinden dolayı burada yani bu realitede ne yaptığını hiçbir zaman sorgulamaz.
'' Sadece sokakta yürürken yanından geçenleri değil, genel olarak çevrende ve ekranlarda gördüğün herkesi düşünüp dikkatle baktığında sen de anlayacaksın ki, onları yüzeysel bir karakter olarak bu realitenin ve sistemin kendisi oynuyor '' dedi.
'' inandıkları ve düşündükleri her şey onlara sistemin kendisi tarafından öğretildi. Doğumlarından itibaren akıllarında kendilerine dair tek bir orijinal düşünce olmadan, çevreleri tarafından şekillendirip birbirinin aynısı olan standart ve ortalama bir karakter haline getirildiler. Televizyon ''programlarıyla'' programlanıp kendi karakterlerini değil, sistemin uygun gördüğü o standart karakteri oynamaya ödül ve ceza yöntemiyle konuşlandırıldılar. Onlar için başarının ve başarısızlığın ne olduğu sistem tarafından tanımlandı. iyi bir hayatın ve mutluluğun sırrı olarak kare kağıtları toplama yarışlarına katılmak ilk düşünceleri oldu.
Sabahtan akşama kadar gereksiz angarya uğraşlarla meşgul edildikleri için içinde oldukları bu '' realitenin'' kendisini sorgulamalarına ve gerçek doğalarını keşfetmelerine fırsatları olmadı'' deyip kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' Onların arasından herhangi biriyle konuştuğunda, sistemin kendisiyle konuştuğunun farkında olman gerekir. Zihinleri tamamen sistem tarafından şekillendirilip hipnoz altında tutuldukları için sana kendileri hakkında gerçek olan hiçbir şey söyleyemezler. Kimliklerindeki sistem tarafından işlenmiş isimleri, yine sistem tarafından işlenmiş olan yaşları ve yine sistemin kendisi tarafından verilmiş '' uğraşları '' kendilerini tanımlamak için kullandıkları ilk etiketlerdir. ''
'' Onlar ile sistemin ürettiği her şey hakkında konuşabilirsin. hava durumunu, her akşam oynayan diziyi, bir spor karşılaşmasını, sistemin kendisine sunduğu manevi edebiyatı veya ekranlardaki politik tiyatroyu. Kısaca bu sistemin üretip sunduğu ne varsa onlarla konuşabilir ama bu sistemin üretmediği hiçbir şeyi onlarla konuşamazsın. Çünkü bu sistemin onlara sundukları haricinde kendilerine dair hiçbir şeye sahip değildirler. Bu sistemi ve oluşturduklarını onlardan çıkardığında geriye hiçbir şey kalmaz '' deyip kahvesinden bir yudum daha aldı.
'' Gerçek doğanı keşfettiğinde kendini bu sistemin ürettiği illüzyonlar üzerinden tanımlamayacaksın. Bu sistemin üretip şekillendirdiği bir başka illüzyon ve bir başka yalan değil, Gerçek anlamıyla '' Sen '' olacaksın. işte o zaman, var olmak için bu yapay realiteye ve illüzyonlara ihtiyacın kalmayacak. ''
O 'Dünyada kaç kişi...' diye devam edecekken, gizemli adam onun sözünü keserek konuşmaya tekrar devam etti ve 'Dünya öyle mi ?' deyip bir kaç saniye duraksadı, ardından 'Şu işçi kampından bozma büyük tımarhane' diyerek gülümsedi ve sigarasından derin bir duman daha aldı. Sonra da Ona bakarak 'Böyle bir yere tamamen ayak uydurup aklını yitirmediğin için kendini şanslı saymalısın' dedi.
'' Şu senin külüstürü ilk aldığın zamanı hatırlıyorsun değil mi ? Veya geçen hafta üzerinde olan şu pahalı ceketi, bunları alabilmek için fazladan yaptığın onca mesaiyi yada sırf karnını doyurmak ve temel ihtiyaçlarını bile karşılayabilmek için hergün katlanmak zorunda kaldığın onca angaryayı ''
Kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' Çok iyi hatırlıyorsun değil mi ? '' deyip tekrar televizyona baktı ve '' Dün kıçının üzerine düştükten sonra çektiğin acı da halen aklında olmalı, ne de olsa üzerinden çok geçmedi. '' deyip gülümsedi ve kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' Bu örnekleri sonsuza kadar çeşitlendirebilir ve çoğaltabilirim ama asıl merak ettiğim şey şu: bunları yapmana seni iten asıl neden ne, hergün neden bunları yapıyor ve bunca saçma sapan angarya ya sürekli katlanıyorsun ? '' deyip kahvesinden bir yudum daha almak için fincanı kendine yaklaştırdı ve üzerindeki yoğun buharın arasından keskin bir şekilde ona bakarak,
'' Nede olsa sen her zaman var olmuş ve her zaman var olacak bir ruh ve bilinç değil miydin ? Bu angarya ve çileyi hergün neden çekmek ve katlanmak zorunda kalıyorsun hiç ''Gerçekten'' düşündün mü ? '' deyip kahvesini tamamen bitirdikten sonra düşünmesi için bir kaç saniye sessizce bekledi.
Onun düşünmesini beklerken bu sırada her sabah olduğu gibi kafenin televizyonundan eksik olmayan siyasi figür tekrar ekrana çıkmıştı. Önce televizyona bakıp sonra da ona doğru bakarak '' Şunun gibi sistemin minik şarlatan ve köpekleri, nasıl oluyor da '' her zaman var olmuş ve her zaman var olacak ruh ve bilinçleri '' Açlıkla, krizle, savaşla tehdit edebiliyor hatta üstüne birde onlara nasıl davranmaları gerektiğini söyleyebiliyor. Hiç düşündün mü ? '' diye tekrar sordu.
Bir kaç dakika düşünmesi için ona fırsat verse de herhangi bir cevap alamayınca konuşmaya devam etti ve '' Çünkü o gözün gibi bakıp koruduğun, kendin sandığın ''etten bedenin'' sana değil bu sisteme, bu materyal realiteye hizmet ediyor hatta bunun için özellikle tasarlanmış '' dedi.
Onun şaşkınlığına gülümseyerek '' Evet dostum Seni yani herzaman var olmuş ve herzaman var olacak o ölümsüz ruhu kontrol ve manipule edebilmek için bir elektronik kelepçe gibi özellikle tasarlanmış o tatlı bedenin, sana değil bu sisteme hizmet ediyor. '', '' Yoksa o ölümsüz ruhu ve bilinci nasıl açlıkla tehdit edebileceksin ?, Nasıl bir külüstür araba için onca angaryaya katlandıracaksın ? O tatlı minik ünvanlarla nasıl baştan çıkaracaksın ? ve bu tür saçmalıklarla meşgul edip korkutarak çile çektireceksin ? ''
yalnız masonluk, seks, para, mülk gibi insanı cezbeden bir tür sosyal ivmelendirici değil.
tüm teorin çöp.
bu uyduruk bakış açısı, ne kabil den bu yana yaşanan savaşlara bir anlam katıyor, ne de bugünün dünyasında türkiyedeki gelir adaletsizliğinin kaynağına ışık tutuyor!
Bir çok kişi sistemin aynı zamanda kalabalıkları bir araç gibi kullandığını anlayamaz. Sizleri sadece medya ve propaganda araçlarıyla değil, aynı zamanda kalabalıkları ve onların davranışlarıyla da kontrol eder. Çünkü kalabalığa göre hareket etmeye daha en başından doğumundan itibaren programlanmışsınızdır.
Farkındalığı ortalama insanların üzerinde olanların çoğu bile bu noktayı anlayamaz çünkü uyanmamış olan herkes, sistem tarafından kullanılan bir ajan görevi görür. Sistemin bir çok şeyi anında popüler yapabilmesinin bir nedeni de budur.
Çünkü uyanmamış olanların üzerinde ''etkisi'' vardır. Sizleri yanıltmak için sadece sistemin araçlarını ve kendisini değil aynı zamanda kalabalığı ve onların sizlerin üzerinizdeki baskısını da kullanır. Sizleri yanıltmak, caydırmak ve yalnızlaştırmak için uyanmamış olan herkesi bir ajan gibi kullanır çünkü uyanmamış olan bir kişi zaten sistem nasıl istiyorsa çoğu zaman öyle hareket eder ve zaten sistemin frekansı ve etkisi altındadır.
Uyanmamış olanların realitesini kolektif bir algı olarak düşünürseniz eğer, Uyandıysanız sizin algı ve frekansınız çok farklı olduğu için sistem sizleri kontrol edemez. bir bakıma o uyuyan kolektif grup(hiçbir şeyin farkında olmayan ama sistemin onlara aktardığı realiteye inanan genel çoğunluk) içinden çıkmışsınız demektir.
Sistemin bu genel kolektif zihin üzerindeki etkisi bu yüzden sizi etkileyemez, Çünkü uyandıysan eğer sistemin kontrol frekansı size ulaşamaz. O yüzden uyandıysanız, genel realite frekansında olanlara, bu konulardan bahsettiğinizde size bazen negatif yönde tepki vermeleri de bu yüzdendir.
Çünkü o uykudaki grubun veya kolektif bilincin bir üyesi değilsindir ve farkındalığın sistemin kontrol frekansının zayıflamasına neden olur. O yüzden uyandıysanız eğer, kolektif algıdaki insanların davranışlarını garipsemeyin, çünkü henüz sistemin etkisi ve frekansı altından çıkmamışlardır.
Sistem zaten kendi frekansındakileri sadece düşünce davranış algı programlamasıyla değil, aynı zamanda bilinç altı beslemesiyle de manipule eder. Kısaca söylemek gerekirse uyandıysanız eğer aynı algıyı paylaşmazsınız. Uyanmak zaten bir frekans gibidir. Bir kere gözleriniz açıldığında ve gerçekten görmeye başladığınızda bu sistemin şaklabanlığını ve manipulasyonunu, nasıl hareket ettiğini her an görmeye başlayacaksınız.
https://www.youtube.com/watch?v=YgJ5ZEn67tk (Bu sahnenin ilk 40 saniyesi bu durumu çok iyi özetlemiştir. Bu gibi bir çok film sahnelerinde, sistem sizlere ''Doğru kırıntıları'' bırakır.)
'' Bazen hiç düşüncelerinin veya zihninin okunduğunu hissettin mi ? '' diye sordu ve çok beklemeden devam ederek '' Bu sistemin buradaki zihinler üzerindeki bir diğer avantajı da zihinleri okuması ve onların ne düşündüğünü ortalama olarak bilmesi ve tahmin edebilmesi '' dedi.
'' Karşında olduğun sistem bazen sana çok akıllı ve alt edilemez gibiymişcesine gelmesinin bir diğer nedeni de bu. Ne düşündüğünü biliyorlar hatta sistemin minik şarlatanları bile bu özelliği kullanıyor '' dedi.
'' Sistem zihinleri ve bilinçlerin duygu durumlarını okuyor ona göre bu oyunu oynuyor ve önlem alıyor ve yine ona göre manipulasyonu kişiselleştirebiliyor '' dedi.
'' Uyuyan ve zihni her an okunabilen birini kandırmak, uyanık birine göre çok daha kolaydır.'', ''Neden burada olduğumuzu merak ediyorsan işte bu yüzden, bunu sistemin elinden almak ve zihinlere sızmasını önlemek için buradayız '' dedi