bir bask takımı olarak ispanyollara karşı olan dışlama politikasını tıpkı athletic bilbao gibi benimsemiş takımdır. fakat bilbao'dan farklı olarak safkan milliyetçi bir oluşum değildirler; bilbao'da yalnızca bask kökenli oyuncular görev yapabilmekteyken sociedad ispanyol olmayan yabancılara da kapısını açmaktadır. bask kökenli olmayan ispanyolları transfer edememeleri sebebiyle kendilerine uygun yabancı arayışı içinde olan bu klüp bir dönem türkiye'yi de oyuncu transfer etmek için bir kaynak ülke olarak görmüş; bu sayede şu ana kadar ispanya'da forma giymiş * tüm türk oyuncuların ispanya kariyeri real sociedad'dan başlamıştır. son yıllarda la liga'nın kalburüstü takımlarından biri iken önce xabi alonso'nun gidişiyle düşüşe geçmiş, geçen sezon da nihat kahveci'nin takımdan ayrılmasıyla tam anlamıyla çöküşe uğramıştır. sadece türk oyunculara ispanya kapısını açmış olması bile şahsen sempati beslemem adına yeterli bir sebep olmuştur. diğer bask takımı bilbao'nun koyu milliyetçi hatta ayrılıkçı tavrına karşın tabir i caizse uyumlu bir muhalif * duruş sergilemesi de kendilerine karşı olan sempatimi ayrıca arttırmaktadır. ispanya'daki diğer mavi-beyaz takımlarla birlikte kendilerinin de destekçisiyimdir. düşseler dahi ikinci ligde fazla oyalanmadan geri dönebilecek bir camia gibi gözükmektedir. bask bölgesi insanının sadece ayrılıkçi bir camia ile la liga'da temsil edilmesini doğrusu istememekteyimdir, tıpkı katalunya'nın yalnızca kendini katalan milli takımı diye takdim edecek, ispanya muhalifi bir barcelona ile temsil edilmesini istemeyeceğim gibi.
sociedad, toplumcu demektir. aslında bu takımı sosyalistler kurmuştur, ama başındaki ibareden de anlaşılacağı üzere franco'dan sonra kralın hakimiyetine geçmiştir takım.
bugün nsue'nin 33. dakikada attığı golle hercules cf'yi 1-0 mağlup etmiş ve la liga'ya selam çakmıştır. hiç sevmem şu lafı da iyi oturdu ha.
52 puanlı hercules ikinci sıradaydı. bu galibiyetle sociedad bitime 10 hafta kala puan farkını 10'a çıkarmış bulunuyor. zamanında şampiyonlar liginde falan oynuyorlardı bunlar. galatasaray'la aynı gruba düştükleri zamanı hatırlıyorum, kovacevic'i hiç sevmezdim. o zaman, frank de boer formam vardı, hayatımda giydiğim ilk orijinal formamdı. ona bakarak kemik yaşımı tespit etmeye çalıştım, 10 falanmışım herhalde.
ne acayip lan. kumanda kadar boyumuzla televizyon karşısında sociedad izlerdik. televizyon boyumuzla sociedad maçı takip ediyoruz. peki bu bilgi gerçek hayatta ne işimize yarayacak? yaramaz abi, biz büyüdük kirlendi dünya.