red kitlerden beri merak ettiğim psikolojidir. pek çok filmde bu ve benzeri ölüm şekilleri görmüşüzdür, fakat karakterle bütünleşme sağlanamamış, genelde bu karakter *ok yoluna giderken, esas oğlan kızı kapmış, mutlu mesut yaşamıştır. trene bacak kaptırmak da kötüdür, fakat, eli kolu bağlı, üzerinize doğru gelen trenin ne hızla, ne kuvvette üzerinizden geçip, ölmeden önce ne kadar acı vereceğini düşünmek, delirtici bir korku olsa gerektir.
the ghost and the darkness aslanları vasıtasıyla, yırtıcılara diri diri yem olmuş (maymunlar bu alanda en iğrenç varlıklardır) hacılara da burdan selam ederim.
--spoiler--
Almanya'da, rayların arasında uyuyakalan sarhoşu, üzerinden geçen tren de uyandırmadı. Aleksander Fischer adlı 23 yaşındaki adam, rayların tam ortasına yattığı için burnu bile kanamadı. Berlin’deki istasyon çalışanları tarafından raylardan çıkarılan Fischer, demir yoluna yattığını hiç hatırlamadığını söyledi. Fischer 'iyi ki kollarımı bacaklarımı rayların üzerine uzatmamışım' dedi.
--spoiler--
Eğer bağlama işlemi tamamlanmış, çözülme ihtimalimi yoksa ve o ilerden gelen ışık trenin ışığıysa o an çın diye bir ses gelir, içinde ki anksörlü telefondan düşen jetonun sesidir o fakat artık bütün konuşmalar sona ermiş jetonun düşmesininse fazla bir manası kalmamıştır.
(bkz: elindeki haplarla intahar edip sevgiliye haber vermek)
bir başkası tarafından raylara bağlanması nedeniyle biraz sonra bir kaç parçaya ayrılarak feci şekilde ölecek insanın haleti ruhiyesini ifade eder. korkunun zihni kilitlemesi vakidir. yani kaygı denen şeyin aşırılığından dolayı olaydan önce hiçbir şey hissedememe ve olay esnasında da hiç acı hissedilmemesi mevzubahis olabilir. bilimle filan haşır neşir olanlar daha teknik bir açıklama yapabilirler.