Bu aralar felipe melo elbette. Ama ikisi de çok iyi oyuncular. Dönem dönem birbirlerine üstünlük kurmuşlukları vardır. Mesela meireles premier ligde liverpool ve chelsea formalarıyla gerçekten çok iyi sezonlar geçirdi. Melo ise fiorentina da çok iyiydi ama juventus ta beklenenden çok uzaktı. Meireles portekiz milli takımının değişmez orta sahası hala. Melo ise bu performansıyla yine milli takıma cagrilmayı hakediyor. Yani sözün özü ikisi de çok iyi ortasaha oyuncuları. Meireles in biraz daha kendini vermesi lazım. Fenerde biz ne liverpool daki , ne chelsea deki meireles i göremedik henüz.
- raul meireles çok kaliteli bir oyuncudur, orta sahada mükemmel olmasa da hem savunma hem hücumu becerir. dayanıklıdır, kolay yılmaz, tam bir görev adamıdır.
- felipe melo da çok kaliteli bir oyuncudur. orta sahada mükemmel olmasa da hücumda iyi işler yapar. savunması ise anlık konsantrasyon kayıpları dışında mükemmele yakındır. güçlüdür, geçen sene derbilerde görüldüğü gibi büyük maç atmosferini çok rahat kaldırır, gerginleşmez, paniklemez.
- raul meireles işler kötüye gittiğinde işleri tersine çevirmek için ekstra işler yapmaz. takımla beraber oynar, takımla beraber iyidir ya da kötüdür. takım kötüyken suçlayabileceğiniz bir adam değildir.
- felipe melo sahada ekstra işler yapar. takım sinmişse gider sahanın bir yerinde arıza çıkartır, tansiyonu tekrar yükseltir. eğer rakip takım, takım arkadaşlarından birinin üzerine oynamaya kalkarsa kendi görevini de bırakıp o arkadaşının yardımına koşar. geçen sene semih kaya, emre çolak gibi oyuncuların erken adapte olmasının sebeplerinden en büyüğü, melo'nun saha içinde onlara yönelik kollamacı tavrıdır. ujfalusi'nin, terim'in emekleri bile sonra gelir.
- raul meireles, üst düzey bütün avrupa takımlarında sırıtmadan oynar. (barcelona hariç, onların olayı çok başka. ve real madrid dahil, çünkü meireles tam bir görev adamıdır.)
- felipe melo her takımda oynayamaz. fakat bu kalitesiyle alakalı değil, tamamen arıza bir adam oluşuyla alakalıdır. fiorentina'da oynadığı futbolla juventus'ta oynadığı futbol bu yüzden farklıdır. melo bütünleşmeyi sever, taraftarın ona tapmasını sever, takımın vazgeçilmezi olmayı sever. bunları ona verirsen sana dünya klasında bir performans sunar. fakat juve'deki gibi takımın oyuncularından "sadece" biri olursa siner, kaybolur. zaten fatih hocanın esasında melo'yu çok tutmamasının sebeplerinden biri de bu arıza yapısıdır.
- raul meireles istikrarlı bir kariyer geçirmiştir. chelsea'den fenerbahçe'ye geçişi kendi kariyerinde bir düşüş olsa da, kazanacağı para bunu tolere etmiştir.
- felipe melo'nun kariyeri zig zaglarla doludur. juventus'tan galatasaray'a geçişi onun için de düşüş olsa da, bu sezon alacağı parada önemli seviyede indirime gitmesi açısından, galatasaray'da aradığı ortamı bulduğunu söyleyebiliriz.
- bire birde melo teknik ve vizyon olarak öndedir. raul meireles ise istikrar konusunda melo'yu saf dışı bırakır.
not: not mot yok. bu ne aq faşizan düzenler gibi illa ne taraftan olduğunu belli etmek zorunda hissediyor herkes? ha ama melo'yu şahsen sevmem. orası ayrı.
tarafsız olunamayan bir başka versus. dünya kadar gol atmış melo, o yüzden daha iyiymiş. versus alex vs hagi olunca; alex türkiye liginde başka ne yapabilmiş ki diyenler, melonun tutunabildiği tek lig türkiye ligiyken ve karşılaştırıldığı adam daha geçen yıl şampiyonlar ligi kupasını kaldırmışken yağ gibi üste çıkmaya amaç bellerler. dönekler.
son şampiyonlar ligi şampiyonu takımın orta sahasından yetenekli bir ismi tutup getirmek kolay değildir.
lakin felipe melo da geçen sene oynadığı futbolla çok can yakmıştır. sezon sonunda doğru ateşlenecek olan karşılaşma olabilir.