Bir asker ve siyasetçi olan rauf orbay, "hamidiye kahramanı" olarak bilinir. askerlikte rütbesi amiraldir. Kurtuluş savaşında milli mücadele'ye destek vermiştir. 1918'deki Mondros ateşkes antlaşması'na imza atmasından dolayı 1923 lozan barış antlaşması'nı imzalamasına ve heyete katılmasına izin verilmemiştir. cumhuriyet kurulduktan sonra bazı sebeplerden ötürü orbay'ın atatürk ile yolları ayrılmıştır. orbay rauf da aynı kazım karabekir gibi yobazın birisiydi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2323311/+ https://galeri.uludagsozluk.com/r/2323312/+
1922, rauf orbay atatürk'e ''bu toprakların sosyolojisi millet olmaya müsait değil. sen bu topluma millet dersin, onlar ümmetiz der. padişah, halifelik gibi makamlar senin benim gibi insanların ulaşabileceği makamlar değildir.''
Bu sözleri sebebiyle Atatürk'ten ayrılmış ve dargın olarak ölmüş. Görüldüğü gibi kültürü kıt, dünya görüşü dar bir adam.
38 delegenin katıldığı sivas kongresinde başkanlık için mustafa kemal’e rakip olmus fakat 18 oy alarak, 1 oy ile kongre başkanlığını kaçırmış kişidir.
Ayrıca kongre başkanlığı yardımcığını ise rauf orbay yerine mandacılıktan cayan ismet inönü yapmıştır.
milli kahramanlarımızdandır. fakat atamıza muhalif olduğu için malum hastalıklı zihniyet tarafından fazla abartılmaktadır.
kendisi mondros ateşkes antlaşmasını imzalamıştır. diplomasiden anlamadığı için antlaşmaya sokuşturulan 7. maddenin önemini anlayamamış, istanbul'a büyük iş başarmış adam edalarıyla girmiştir. o maddede ne deniyordu? buyurun:
"itilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır."
işte bu meş'um madde sayesindedir ki itilaf devletleri memleketin şurasını burasını işgal etmeye başlamıştır. oysa bu madde kabul edilemeden de ateşkes sağlanabilirdi.
sonra, "mondros'un intikamını alacağım" diyerek lozan görüşmelerine baş murahhas olarak katılmak istemiş, ancak vatan millet meselelerinin yetersizliği bir göre görülen bir kişinin şahsi hatasını tamir gayreti sebebiyle tehlikeye atılamayacağını düşünen atamız tarafından engellenmiştir.
milli mücadelenin kahraman askeri ve siyasi şahsiyeti. bu adama hastayım. açamayacağı kapı yoktur. ülke ona çok şey borçludur. mekanın cennet olsun büyük amiral..
yakın tarihi doğru öğrenebilmenin yolu, nutuk ile beraber diğer kişilerin iddia ve ifadelerini de okuyup karşılaştırmaktır.
çünkü nutuk ta diğerlerininkiler gibi olayların bir kişinin gözünden yorumu-anlatılmasıdır.
başka deyişle nutuk; olayların m. kemal'in gözünden yorumlanışıdır, ve subjektiftir, özneldir.
burada dikkat edilmesi gereken bir durum da şu:
başta karabekir paşa olmak üzere diğer kurtuluş savaşı kahramanlarının anıları-ifadeleri birbirini doğrulamakta-desteklemekte, ama m. kemal'in nutuk'u bunların neredeyse tümüyle çelişmektedir.
ancak m. kemal'in o devirdeki mutlak hakimiyeti sonucu bu kişiler çöpe atılmış, bir kısmı hapsedilmiş, bir kısmı gözetim altında tutulup herşeyden menedilmiş, bir kısmı ülke dışına sürülmüş veya kaçmak zorunda bırakılmıştır.
rauf orbay da bu durumdakilerden biridir.
sonradan ülkeye döndüğünde kendisi hakkındaki (uyduruk) istiklal mahkemesince verilen cezaların hiçbir hukuki değeri olmadığı resmen devrin başbakanı tarafından açıklanmış ve hatta kendisi milletvekili seçtirilip parlamentoya da sokulmuştur (şimdi garip gelebilir ama o devirde bu işler böyle yürüyordu:))
milli mücadelenin bahriyeli kahramanlarındandır, hatta mustafa kemal'in kankası diyebiliriz, mondoros mütarekesini imzalayan şahış olarak bilinir, bu ülke için yaptığı tüm fedakarlıklara rağmen birilerinin sırf siyasi ihtirasları yüzünden izmir olaylarında istiklal mahkemelerince idama mahkum edilmiştir, bunun üzerine izmirde bir fransız gemisinin kömürlüğüne saklanarak idam edilmekten kaçıp kurtulabilmiştir...
1964 yılında vefat etmiştir, kadir mısıroğlu kendisiyle bizzat görüşme şansını yakalamıştır, üstadın ifade ettiğine göre;
üstad, rauf bey'in kendisine anlattığı hakikatleri bir hatırat şeklinde kitaplaştırmasını tavsiye etmiş, lakin rauf bey bunun "kurumuş betona yeniden şekil vermeye kalkışmak olur" şeklinde bir benzetmeyle imkansız olduğuna dikkat çekerek resmi tarihin yerleşik palavralarını değiştirmenin olanaksız olduğunu ifade etmiştir.
bütün bunlara karşın üstadın "yine de sonradan başkalarından öğrendim ki" diye ifade buyurduğuna göre rauf bey bu hatıratı kaleme almıştır, fakat üstad bu hatıratın nüshalarına ulaşamamıştır, tahmin edildiğine göre hatırat cemal kutay'ın eline geçerek çok fazla tahrifattan sonra baskısı yapılarak piyasaya sürülebilmiştir, yani şuan rauf orbay'a isnat edilen hatırat ona ait değil, cemal kutay'ın subjektif değerlendirmeleridir, ancak şuan rauf orbay'a isnat edilen "cehennem değirmeni" isimli kitap, onun beyanlarını ifade ettiği kesindir zira bu kitap sağlığında farklı bir isimle basılmış kendisi de bu kitabı tekzip etmemiştir...
1 ocak 1913 günü hamidiye kruvazöründen istanbul harbiye nezaretine şifresiz şöyle bir mesaj geçmiştir:
-gemimizin makine dairesinde çıkan yangın kendi imkanlarımızla söndürülmemiş olup, emniyet maksadıyla gemi yedeklenerek erenköy koyuna (birkaç sene sonra nusrat mayın gemisinin mayınlayacağı ünlü koy) çekilmiştir. söndürme çalışmaları devam etmektedir.
halbuki gemide herhangi bir yangın söz konusu bile değildir. gizliliğe bilerek riayet etmeyerek aslında çanakkale boğazı çıkışında onu pusuda bekleyen yunan donanmasının 4 muhribini bu açık mesajla boğazın içine çekmiş. aralarından cesur bir manevra ile ege denizine açılmıştır.
31 aralık - 23 şubat 1913 tarihleri arasındaki hamidiye kruvazörü girit, beyrut, iskenderiye, cidde, malta, sicilya ve antalya arasında tek başına korsan kruvazör harekatı gerçekleştirdi. yeri geldiğinde arka güvertede katran varilleri yakarak kendine duman perdesi sağladı. rauf bey in yaptığı bu harekat seneler sonra kriegsmarine e de ilham kaynağı olacaktır.
(bkz: graf spee)
Lozan'a neden gönderilmediğinin hikayesini Rıza Nurun yazdığı Osmanlı generali. Bunun Mondrosla pek alaksı yoktur, kendisinin Abaza kökenli olması ile ilgisi vardır. Hatta Atatürk'ün de olduğu ilk celsede kendisi Lozan Heyet Başkanı olarak seçilmiştir. Sonradan bir Abaza yerine Türk gitsin diyerek Atatürk tarafından ismet inönü tekrar celse yapılarak seçilmiştir.
deniz baykal gibi siyasi tarihimizin önde gelen muhaliflerindendir. önce abdülhamid istibdadına karşı ittihatçı saflara katılmış, ittihatçılar iktidara gelince enver grubunun alman yanlısı politikasına karşı ingilizleri tutmuş, ittihatçılar tasfiye edildikten sonra istanbul hükümetine karşı gelip anadolu'ya geçmiş, cumhuriyet ilan edilince chp'ye muhalif olmuş ve sonunda siyasetten çıkarılmıştır... oysa ne güzel eğleniyorduk.