rasyonalite

entry4 galeri0
    1.
  1. akılcılık olarak da bilinen kavram, iktisatta, bir davranışın veri kabul edilen bir amaca ulaşma açısından tutarlı olup olmadığıyla ilgilidir; yani iktisatta, bireyin amacının kar-fayda maksimizasyonu olduğu düşünülürse, bu amaca ulaşmak için tutarlı bir biçimde hareket edeceklerini öne süren özselci bir rasyonalite anlayışı, bir nevi homo economicus'un ön plana çıkarılışı. (bkz: özsel rasyonalite)

    ama iktisatta bu kavramın daha iyi kavranması için, yöntemsel rasyonalite, sınırlı rasyonalite, sınırsız rasyonalite kavramlarına da göz atmakta fayda var.
    1 ...
  2. 2.
  3. bir felsefe terimi olarak; içerisinde rasyonel olanın içeriklendirildiği, eklemlendiği kavramdır. neyin anlaşılır olabileceğini belirleyen yapıdır.
    1 ...
  4. 3.
  5. ULUDAĞ ÜNiVERSiTESi iktisat bölümü öğretim üyelerinden prof dr feridun yılmaz ın doktora tezinden esinlenerek kaleme aldığı eseri.
    1 ...
  6. 4.
  7. Özü itibariyle güzel bir kavram olabilir ama günümüzde genelgeçer hali yarım zekalılarca (dimwit) yorumlanmak suretiyle oluşturulmuştur ve işbu hali yarım zekalı kitlesince inanılmaz derecede sahiplenilmektedir. Üstelik bu sahiplenme faaliyeti müthiş bir özgüvenle gerçekleştirilmektedir.

    Dostlarım, anlamanız gereken şudur ki, tarih kitaplarında okumakta olduğumuz o muhteşem adamlar, sizin sandığınız gibi kuru kuru rasyonalite sayesinde büyümediler. Büyük tasarılara üç kuruşluk 2+2 hesabına dayanarak atılmadılar.

    Şimdi siz kendi inancınızda yukarıda bahsettiğim gibi çok özgüvenli olduğunuz için, mesela bu adamlardan bir tanesini ele alalım.

    Bir asker düşünelim. Bu asker Kara harp okulunu 499 dönemdaşı arasından 8.likle bitirmiş, yakışıklı bir herif. Mesleğinde başarılı bir adam üstelik, daha genç yaşında ülkesinin başkentindeki isyanı bastıran komutanlardan biri olmuş, yetmemiş ülkesinin uzak bir köşesine saldıran profesyonel orduyu o bölgenin yerel halkını örgütleyerek püskürtmüş olsun.

    Sene 1919 olduğunda işbu askerin önünde iki seçenek var. Ya ülkesinin işgal edilmiş güzel başkentinde azınlık kadınlarıyla takılıp gününü gün edebilir, veyahut ülkesinin çölleşmiş, fakir kısımlarına giderek cahil ve bitap halkını örgütleyerek direniş gösterebilir.

    Sahip olduğunuz dimwit rationality bakımından hangisi mantıklı gözüküyor dostlarım? ilki değil mi? Ama bu asker hepimizin malumu olduğu üzere ikinci yolu seçti.

    Ha, bu onun "rasyonel" olmadığı anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır. Sözgelimi işbu askerin epey ciğeri beş para etmez sarıklıyı astırmış olması, kendisi hakkında o nasılsa yunanlara yenilir biz o zaman meclisi ele geçiririz diye bekleyen leş kargalarını ciddiye almayıp ülkeyi tek başına yönetmesi, işbu leş kargalarının hazırlamış bulunduğu çok eşlilik vb barbar kurumlarını korumaya devam eden "medeni" kanun tasarısını dikkate almayıp şak diye gerçekten medeni bir ülkenin kanununu kabul etmesi onun gerçekten de rasyonel olduğunu göstermektedir. Öte yandan, yine de kendisinin sizin anladığınız anlamda rasyonel olmadığı açıktır.

    Sevgili dostlar, Rasyonalite, insan aklı falan çok güzel araçlar, bunların kıymetini anlamış olmanız çok güzel ama tutup da sizin yaptığınız gibi oo ne kadar güzel aklım var lan iki artı iki dört falan olm her şey ne kadar net vs diye işbu aracı tapınma nesnesi haline getirmeye, sıvazlamaya gerek yok. inanın bana Cinsel organınızı sıvazlarsanız daha tatmin edici olur.

    Shakespeare dedenin bir sözü var, ruhlarımız olmadan sadece birer makineyiz diyor. Nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez. Aşın yani bunları artık.

    Rica ederim biraz Nietzsche okuyun, sonra da bronze age pervert adlı yazarım bronze age mindset adlı kitabını okuyun. Eleştiriye açığım, daha sonra isterseniz konuşabiliriz.

    iyi geceler.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük