yılmaz özdil ve bekir coşkunların bile yazar olduğu ülkedir. zira 150 kelimeyle köşe yazarı olabilmek, göt yalamanın dışında başka uzuvlar yalamayıda gerektirir galiba.
ek: hayır muhalif olmayı sadece hükümete muhalif olmak sananlar var ortalıkta. yazzık. omurilik soğanıyla idare etmek de zor tabi.
yılmaz özdil , emin çölajan , soner yalçın , fatih altaylı , ertuğrul özkök vs. gibi ırkçı / faşist yazarların cirit attığı
yerdir , medyada alternatif bir ses , genç bir muhaliftir sadece. anlayana tabiki.
--spoiler--
henüz 29 yaşında bir insanın bırakın kendi dönemini, kendi döneminden 30-40 sene öncesi hakkında nasıl böyle kesin ve net bilgi sahibi olduğunu anlamak mümkün değil doğrusu...
--spoiler--
güngör mengi'nin, ruhat mengi'nin, ümit zileli'nin, muhtelif postal yalayıcısı ve patron kalemşörlerinin yazarım diye gazete köşelerine kustuğu bir ülkeden çok daha evla bir ülkedir.
rasim ozan'a muhalif soner yalçın'a ırkçı hatta faşist diyebilen andaval ötesi insanlar olduğunu görmemizi sağlayan mevzuudur. fazla nihat doğan dinlemeyin kardeşim. muhalif olduğu için hapse tıkılan rasim vuvuzelası değil, soner yalçın. beyin olmamasını anlarım, ama gözümüze de hakaret etmeyin be kardeşim.
Yazar olma şartının, yazılarda kullanılan kelime sayısı ile değerlendirilebildiği bir ülkede olan durumdur. açıkcası televizyondaki hallerini gördükten sonra yazılarını okumak geçmedi içimden ve bugüne kadar hiçbir yazısını okumadım. Okumayı da düşünmüyorum. iktidar yanlısı ya da muhalif olması beni pek fazla ilgilendirmez, zira genellikle her kesimden köşe yazarının yazılarını okurum. Lakin bu adamın yazılarını okumak içimden bile geçmemiş. Neden acaba?
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan, kendisine malum güçlerin isteğiyle ezberletilen şeyleri bir de gerçekmiş gibi savunan, iftira atan, ne konuşmasını, ne dinlemesini, ne tartışmasını, ne yakın siyasal tarihi bilen, bütün içi boşluğuna rağmen şakşakçı ve işbirlikçi olduğundan 3-4 kanalda program yapan, kendini nitelendirdiği liberal kelimesine bile yakışmayan, ne olduğu belli, türevlerinin çirit attığı bir medyada borazan öttürtülen prokaryotların yaşatıldığı ülkedir.
ağzı olan konuşur. tamam.
eline kalemi, klavyeyi alan da yazar. * o da tamam.
lakin orada beyin bedava olunca.
sakın ola ki düşünme. farklı düşüneni sikerler oracıkta. acayip egemenler, üstelik de erkekler.
her devrin adamı mehmet barlas'ı es geçmemek lazım rasim ozan kütahyalı'nın yanında ya da nazlı ılıcak, mehmet altan, ahmet altan gibilerini de unutmayalım.onlarca yıldır kaptıkları köşelerden ülkeyi başkalarının emelleri için speküle etmek, toplum mühendisliği yapmak derdindedir hepsi.
sözcü gibi bir gazetenin çıktığı ülkede hiç garipsenmeyecek bir durumdur, gazete gazete değil tayyip erdoğana saldırı timi. Daha başbakanın olumlu tek icraatını yazmadılar, biz gazeteciyiz derler bir de, tamam sevmiyorsun da bu kadar mı belli edilir, amigoluğun da bir sınırı var.