bak koç ben var ya ideolojilerden nefret ediyorum, bağımsızlık, sosyalizm, milliyetçilik, faşizm bunların hepsi aynı bokun soyu, ben bir çift kadın memesine vatanı değişebilirim diyorum, kaliteli şaraplar içmek, güzel kadınlarla sevişmek istiyorum, arada deniz gezmiş'e ittihatçı deyim, türkiye soluna küfredeyim, azınlıkları falan savunuyormuş gibi yapıyım, soros babaya hürmetler bu arada, feto'yu büyük bir entelektüel sanayım, rte'yi büyük bir lider sanayım, bir yandan da kimseyi beğenmiyormuş gibi yapayım, cehaletimi patavatsızlığımla örtüyüm..."
liste uzar gider belki ama zihniyet budur, ben delikanlı bir faşisti, liberalin her türlüsüne tercih ederim.
her ne kadar sözlük sınırları içerisinde değeri olsa da, yanlış ifade edilmiş doğru bir yargı. türkiye solu'nun geleneğine küfreden sevgili rasim ozan kütahyalı'yı el üstünde tutan sermayenin taraftarlarına ,ne yazık ki, yakışacak cinsten bir ifadedir.
bir yazar okur tarafından pekçok yazısıyla takdir görebilir fakat
bu olgu , yazarın ideolojisiyle ya da tanım gereği ideoloji karşıt olmasıyla okurun bütünleştirilmesini gerektirmez.
öbür taraftan pekçok iyi yazarın , tu kakaladıkları ideolojilerin ya da düşünce yapılarının emrindeki gazetelerde çalışması hem Türkiye'de hem de dünyada görülen bir olgudur.buna kimileri "satılmışlık" demektedir , kimileri "çok seslilik"..
"görüşlerin kavramsal bütünlüklerinin kaybolduğu" , kürtlere dil uzatan bir kişinin kendini milliyetçi sanması ; "kahrolsun abd" sloganlarıyla gırtlağı kuruyan solcu kardeşin dudaklarını coca-cola'ya yapıştırması, "dedikodu kul hakkıdır" diyen bir dine mensup kimsenin önünden geçen başı açık bir kız hakkında ağza alınmayacak laflar etmesi misali inançların-fikirlerin sadece sözcük boyutunda kaldığı günümüz şartlarında ne yazıkki bir ondan bir bundan fikir almak , genel görüşü sizinle hiç uyuşmadığı halde "doğru bildiğiniz bir konuyu" dile getirmesiyle alakalı olarak yazarı takdir etmeniz kaçınılmazdır.
velhasıl ana maddeye dönücek olursak , sol frame de ham-döt muhabbetleri dönerken , ülkemizin ve dünyanın bazen aşırı üstüne gidilen bazen de es geçilen sorunlarıyla alakalı hiç sevilmeyen yazarların da olsa görüşlerini dile getirmek , kimine göre bunları dile getirebilen "cesur" yazarı anlamak-anlatmak hiç de absürd olmamalıdır.
atatürk te , soros da , fethullah gülen de , rte de , faşist de , goşis de eleştirilmelidir uygun kelimelerle...
fakat atatürkü eleştiren hain ilan edilirken , "atama can kurban" deyip her bulduğu ortamı sahne sananlara "yürü koçum " deyip alkış tutuluyorsa ;
fethullah gülene sövmek katıksız solculuğun ya da ulusalcılığın simgesi olurken , onun hakkında birkaç hoş sesli fikir beyan etmek taşlanma gereği oluyorsa ;
şehit cenazesini kürtlere bok atma mekanına çeviren kimileri faşist ilan edilirken ;kürtle-türk ayrımın yapmayan işin şov kısmıyla değil de fikir boyutuyla ilgilenen milliyetçi de aynı kefeye konulurken , goşist kelimesi "karşıt" dillere pelesenk olmuyorsa-edilmiyorsa ,
bir yerlerde yanlışlar var demektir , fikirler tekrar süzgeçten geçirilmeli ve "hak-adalet-özgürlük" derken acaba orwell'ın romanındaki hayali devletin "bağnaz bir taraftarı" rolüne mi bürünülüyor bir düşünülmelidir...
garip bir slogan. satışları patlatır mı bilmem ama türk milliyetçisi gençlerin ilgisini çekeceği belli. misal;
--spoiler--
Fakat bilakis benim bir Türk olarak, dünyanın çok farklı yerlerindeki soydaşlarıma olan ilgim, o Türklere yapılan zulümlere dair hissettiğim acı kendi ülkemdeki başka anadilli yurttaşlarıma karşı empati hislerimi arttırıyor... Her vicdanlı ve ahlaklı Türk milliyetçisi de böyle hissetmelidir diye inanıyorum...
.....
Tamamı Türk kasabanın dağında Ne Mutlu Yunan ım diyene benzeri bir yazıyı görürsem bağıra çağıra isyan etmek isterim...
