bininci entrysini kendi nick altına yazacak kadar kendini seven uuser, yazar, hede, şahıs, ben...
ne yazayım ne yazayım diye çok düşündüm ne yalan söyleyeyim...
tıkanıp kalma noktasına geldim ki; dur bi başlayayım devamı gelir dedim tıkladım mousea.
beyan etmek istediğim, illa herkes bilmeli dediğim bir şey de yok ki paylaşsam...
sevinçlerimi anlatsam; 'bana ne' deyip geçenler olacak, halbuki onlar benim için çok değerliler 'bana ne' dedirtmem.
üzüntülerimi anlatsam; acıyacaksınız bana, hem size ne! *
düşündüm düşündüm bulamadım yazacak bir şey, haydi copy paste yallah dedim... *
bir hikaye seçtim sizin için;
--spoiler--
Bir zamanlar, her seyden sürekli sikayet eden; her gün hayatının ne kadar berbat oldugundan yakınan bir kız vardi. Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savasmaktan, mücadele etmekten yorulmustu.
Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karsısına. Genç kızın bu
yakınmaları karsısında,meslegi asçılık olan babası ona bir hayat dersi
vermeye niyetlendi.
Bir gün onu mutfaga götürdü. Üç ayri cezveyi suyla doldurdu ve atesin
üzerine koydu.
Cezvelerdeki sular kaynamaya baslayınca, bir cezveye bir patates, digerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu. Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye basladi.
Kız da hiçbir bir sey anlamadıgı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda
karsılasacagı seyi görmeyi bekliyordu.
Ama o kadar sabırsızdi ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini
sormaya basladı.
Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi. Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altındaki atesi kapattı. Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabaga koydu. Ikincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir tabaga koydu. Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana bosalttı.
Kızına dönerek sordu:
- Ne görüyorsun?
- Patates, yumurta ve kahve? diye alaylı bir cevap verdi kızı.
- Daha yakından bak bir de dedi baba, patatese dokun.
Kız denileni yaptı ve patatesin yumusamıs oldugunu söyledi. Aynı
sekilde,yumurtayı da incele. Kız, kabugunu soydugu yumurtanın katılastıgını gördü. En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi. Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadiyla bir gülümseme yayıldı. Ama yine de bütün bunlardan bir sey anlamamıstı:
- Bütün bunlar ne anlama geliyor baba?
Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de aynı sıkıntıyı yasadıklarını, yani kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı. Ama her biri bu sıkıntı karsısında farkli tepkiler vermislerdi.
Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine
girince yumusamıs ve güçten düsmüstü.
Yumurta ise çok kırılgandı; dısındaki ince kabugun içindeki sıvıyı
koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurtanın içi sertlesmis katılasmıstı.
Ancak, kahve çekirdekleri bambaskaydı. Kaynar suyun içinde kalınca,
kendileri degistigi gibi suyu da degistirmislerdi ve ortaya tamamen yeni bir sey çıkmıstı.
- Sen hangisisin? diye sordu kızına. Bir sıkıntı kapını çaldıgında nasıl
tepki vereceksin?
Patates gibi yumusayıp ezilecek misin?
Yumurta gibi, kalbini mi katılastıracaksın?
Yoksa, kahve çekirdekleri gibi, basına gelen her olayın duygularını
olgunlastırmasına ve hayatına ayri bir tat katmasına izin mi vereceksin???
marmara üniversitesi edebiyat öğretmenliği birinci sınıfını kazasız belasız atlatmış yazar. *
güzel bir tatili hak etmiştir.
ey sözlük ahalisi!
istikbalde dahi onu bu tatilden mahum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahlarının olacağını bilmesine rağmen yılmayacak, bu tatili en güzel şekilde bitirmek için, içinde bulunacağı durumun imkan ve şaraitini düşünmeyecektir!kavruk tenli, hafif kilo almış, can sıkıntılarını atmış, olduğundan daha güleç daha enerjik bir şekilde %100 moralle geri dönecektir.
cebren ve hile ile işe sokulmuş, çalışmak zorunda bırakılmış olsa da iş dışında ve izin günlerinde vazifesi; tatilin tadını çıkarmak ve çıldırasıya eğlenmektir.
arada sırada uğrar sözlüğünün halini hatrını sorar; sözlük dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilir, hesabını silmek, seri eksilemek gibi şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.
ancak! rapsodik, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmeyecektir!
muhtaç olduğu kudret plaj çantasında öhöm şey damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
arada bir eli ayağına dolaşan yazar, nedendir bilmez kendisi de...
arada bir gözleri dolan yazar, bunu kimse bilmese de...
arada bir yüreği burkulan yazar, alınabilir de...
arada bir gülen yazar, öhhmm şeey hep güler de... *
arada bir parmağını kesen yazar, kan iyidir...
arada bir saçlarını kesen yazar, kırıkları gelmiştir...
arada bir üşüyen yazar, ceketini yanına almaya üşenmiştir...
arada bir hırs yapan yazar, bunu sıklaştırsın iyi oluyor...
arada bir kıran yazar, bazen de kırılıyor...
arada bir güvenen yazar, boşa gitse de...
arada bir sevinen yazar, sevindiriyor bazen de...
arada bir hıçkıran yazar, boğulurcasına...
arada bir unutkandır, hatta baya...
arada bir eli ayağına dolaşır...
arada bir şaşırır...
arada bir susar, sessizlikle bunalır, yüreğini sessizliğe boğar...
ve bazen,
içinde kopan fırtınalara hükmeden yazar...
işte bu huyunu seviyorum...
Söyleyecek sözü ve kullanacağı argümanı kalmayınca, öğrenim gördüğü bölümden olsa gerek çeneye kuvvet uygulayıp "edebiyat yapmak"tan öteye gidemeyen yazardır*. Burdan kendisine sesleniyorum:
Senin o lise bahçesinden bozma, kutu gibi kampüsüne keyfimden gelmiyorum. Devlet baba "gideceksin" diyor. Gevezeliği, demogoji yapmayı bırak. iyi bir sanatçısın, rolünü çok iyi yapıyorsun, artistlik yapma!** Ayrıca kendisinin daha ilk yılı olmasına rağmen, beni yüksek lisans giriş sınavıma girmeden önce karşılayacak olması kendisi için yararlıdır. O giderken bazıları dönmektedir, bakıp örnek alsındır*.
Kendisi çekeceği fotoğrafı ahaliyle paylaşacağını söylemiş. Ah canım be, bu kadar mı içine sindiremedin o günkü laflarımı? Üzgünüm ama hepsi gerçekti*. intikam almaya çalışıyorsun ama yok olmuyor valla be!
Ha ama yine de seviyor muyuz kendisini? Tabii ki seviyoruz yahu! *
önümüzdeki zirveler için şahsıma lahmacun söz vermiş olan rocker görünümlü raper yazardır. arabalara dikkat etsindir. zira kendisini istanbul araç trafiğinden her an kurtaracak birileri olmayabilir her zaman yanında. *