çok ama çok katıldığım hededir. sansar salvo, hidra vb rapçilerin ergenler tarafından yüceltilmesinden dolayı sagopadan başka dinlemiyorum. çünkü o ergenler her hit olan pop şarkılarına bok atarlar. bıkmadan usanmadan yorum atarlar. yok bu şarkı şu kadar dinlenmiş hidranın bu parçası şu kadar dinlenmiş gerçekten yazık vb.. neyse bu kadar yeter.
işte bu benim. dinlediğim iki rap sanatçısı sagopa kajmer ve onun eşi kolera'dır. bu adamlar benim gözümde rap sanatçısı değil adeta büyük bir şair, halk edebiyatı temsilcisi. şarkılarının arka bahçesinde allah sevgisi...işte en güzel tarafı da bu.
( ergen değilim...yaşım 13-14 değil. lise yıllarında dinlediğim sagopa kajmer'i şimdi bayağı zamandan sonra tekrar dinlerken biraz hafiften duygulandım ve bu satırları yazdım. o zamanlar sosyal medya muhabbetleri de yoktu ve sagopa kajmer'in şarkılarında dile getirdiği her söz, her kelime daha da anlamlıydı...şimdi sosyal medya kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu güzel sözleri sürekli kullanarak tükettiler.)
sagopa kajmer'in hayat felsefesi bile yeter onu sevmek için. onun hayat felsefesi kafkef'tir. peki nedir bu kafkef?
kaf:dünyada yükselebileceğiniz son nokta kafdağının tepesi oradaki kaf
kef:yine dünyada o şahşalı hayatın sonunda gideceğin yer kefenin kef i...
işte böyle bu adamlar öyle mısralar yazıyor ki adeta hayran kalıyorsun. örnek verirsek mesela evrim teorisine karşı çıkan sagopa kajmer der ki:
ne maymundan geldin, ne de seni getirdi leylekler ( buradaki mizah anlayışı çok hoş )
başka güzel mısralara örnek verirsek ki hepsi güzel ama...
* Özür bir borç gibiydi en zor ödenen hali, kalbi hacize verdim oysa borçlu sendin...
* sensiz geçen günlerimin kazası yok be sevgilim...
rap beat ten öte sagopa kajmer'in kullandıgı sample ler zaten bilindik ve prim yapmış müziklere ait oldugu için 1-0 önde başlıyor olaya. müzik ilk olarak ben bunu bi yerden hatırlıyorum yada aşina olan kulak yabancılık çekmeden hemen kabul ediyor. ortaya farklı söz yazımı da eklenince bir şekilde hoşnutluk durumu çıkıyor. türk motifleri ve mesnevi tarzı beat ler ile can damarı yakalayıp belirli kitleye hitap edebiliyor haliyle.
sagopa nın farklı bir tarzı olduğunu düşünen kişinin yaptığı eylemdir. sagopa nın müziklerindeki arabesk tınısı en baba damrcıyı bile kendine çekebilir.
maneviyatı kuvvetli bir adamdır sago eşsiz cümlelerde anlatır maneviyatı her dinleyişinde başka bir haz alırsın başka anlamalar yüklersin parçalarına. kopya from zenci değildir kısacası.
insanın ruhunu yormak yerine dinlendirir, her bir şarkısında 'yok artık' diyebilceğiniz bir sözü muhakkak çıkar sagonun. dinlediğinde ne dediğini anlarsın taaa en derinine kadar. aman hızlı hızlı konuşayımda, ne dediğim anlaşılmasada olur düşüncesi olmayan bir adamı dinlemektir sagoyu dinlemek.
sizinle hiç alakası olmayacak olan bir şarkısında bile ' harbi benlik' dedirtir kişiye. sago boş yazmaz,sözlerinde derin anlamlar vardır.
küfür etmektense sago, bırak sayfa boş kalsın' dır onu sevmek.
her yörede rastlanabilecek tavır. örneğin; apaçilerin kol gezdiği ankara/demetevlerde 3 tane barzo, şahinin içinde kafa çekip sagopa kajmer dinlerken görülebilir.
bizim mahallede de var esrarkeş arkadaşlar. bunlar da rap sevmez ama sagopa kajmeri çok severler. Neden acaba? lan diye çok sordum kendime.
mesele pazarda satılan üstünde sago'nun resimlerinin basılı olduğu tişörtler değildi herhalde.
sonradan anladım.
meğersem sagopa kajmer de türk toplumun içine işlemiş olan arabesk tınıları sözleriyle müziğiyle harmanlayıp sunuyordu. ve biz senelerdir alışmıştık böyle ağlak böyle duygulu böyle sağanak halde yağacak gibi duran ruh hallerine.
adam en oynak şarkısı istisnalar kaideyi bozmaz'da bile veriyordu kaderin, aymazların, paraya tapanların eline.
tıpkı emre aydın'ın rock söylüyorken aslında sözleriyle cidden arabesk söylediği gibi. tıpkı süper starımız ajda pekkan'ın arabeskçi olduğu gibi.
ha bu arada teoman'ın "darbuka sesi duyupta ayaklarıyla ritim tutmayanın müzik zevkinden kulağından şüphe ederim" dediğini ve en sevdiği sanatçının orhan gencebay olduğunu biliyor muydunuz?
sevmemek elde değildir. ne müthiş liriklerdir onlar öyle... müziğin türünün rap olması değildir önemli olan. öyle sözler içerdiği sürece ne tür olursa olsun dinlenir...
ses sistemi aşmış bi arabada giderken, tugba ekinci'nin boynuz şarkısının sesini son ses açmış biri olarak (çıkayım lan ben dışarı, oynamayın benle) bu adamın baytar adlı şarkısına da aynı şekilde denk gelmişliğim ve şans eseri bendime kazandırmışlığım vardır.
zira, ses sistemi olan arabada dinlenilen her şarkıyı beğenme eğiliminde olan bi bünyeyim. o olayı bilenler bilir, o bass sesini iliklerine kadar işitirsin öyle arabalarda şarkının tüm tınılarına hakimsindir.
lakin seneler sonra; evde, ofiste, yemekte yaşamın her alanında sagopa kajmeri hala bile zevkle dinlerken, ceza* , tugba ekinci, demet akalın vb.vs leri ları halen sadece arabada denk geldiğimde dinliyebiliyorum.
rap sevmeyip evliya-i rap sevmektir.*
sagopa iyidir hoştur, rapte ayrı yeri vardır, huzur veren sesi, melankoliye boğan sözleri, can alıcı beatleri vardır. gerçi kolera ile evlendikten sonra bozmuştur tarzını birazcıcık.
rap kendi içinde pek çok tür barındırır. sagonun yaptığı daha çok 'melankolik, pesimist' rap tarzıdır. bunu seven herkes tüm rap tarzlarını sevmek zorunda değildir. şahsen raple uzun zamandır çok içli dışlı olmama ve onlarca mc, grup dinlememe rağmen nefret ettiğim rap tarzları ve rapçiler de var. buna kimin bir itirazı olabilir ki? rock seven herkes duman sevmek zorunda mı? pop seven herkes keremcem mi sevecek?
başlangıçta diğer rapçilerle aynı stilde olan sagopa'nın giderek kendini geliştirmesiyle oluşan önermedir. hızlı şarkı söylemenin rap olmadığının farkına varan sagopa sözlerine giderek daha fazla anlam katmış, dinleyenlerinin şarkıları daha fazla benimsemesini sağlamıştır. altyapısı kötü olan şarkılarında bile güzel sözler barındırarak dinleyicilerini tatmin etmektedir. edebiyat okumuş olması en büyük avantajıdır ve çok iyi kullanmıştır. bu yüzden sagopa sözleriyle diğerlerinden ayrı tutulur.