rant

entry8 galeri0
    8.
  1. 7.
  2. bir mal veya paradan emek verilmeden elde edilen gelir, kazanç.

    rant ingilizcesi rent yani kira demek. örnek rent a car = araba kiralamak. evi kiralayarak kazanılan emeksiz gelir de rant/kiradır. paranızı bankaya faize vererek aslında parayı bankaya belli bir gelir karşılığında kiralamış oluyorsunuz. 50 tl olan sermayenizi bankaya verdiniz banka sizin sermayenizin üstüne misal 1 ay sonra 25 tl daha ekliyor. o 25 tl, faiz diye bildiğimiz şeydir yani bankanın sizin paranızı kullandığı için ödediği rant/kiradır. tabii siz o 25 tl'yi emek vererek kazanmadınız.

    kira ve faiz gelirleriyle yaşayan kişilere de rantiye deniliyor zaten.

    (bkz: rantiye)
    2 ...
  3. 6.
  4. 5.
  5. 4.
  6. siyasetin doğasında olan bir durum.
    rant var ise siyaset vardır, rantsız siyaset boştur.
    0 ...
  7. 3.
  8. + ortaköy'de yanan yalıların yerine otopark yapılması *
    + devalüasyona geçileceğini erkenden öğrenip, milyonlarca dolar kar etmek.*
    + stadlara bakan evlerin balkonlarını kiralamak *
    + gecekondu yapıp, seçim zamanı tapusunu almak. vedaha sonra bu tapuları binlerce dolara satmak. *
    + benzin pompacılarına %4 kar payı verip, mazot fişi toplamak ve %18 vergi indirimi sağlamak. bu sayede %14 kar etmek. *
    1 ...
  9. 2.
  10. Bir üretim faktörü olan toprağın, belirli bir süre kullanımı için ödene meblağdır. iktisadi anlamda ise, arzın sabit kalarak talebin artması ile artan fiyatlardan elde edilen gelirdir.
    2 ...
  11. 1.
  12. emeksiz elde edilen gelir, kazanç.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük