leak versiyonu suyu çıkarılana kadar dinlenmiş albümdür.
albümü dinlerken odanıza disko topu asarsanız albümdeki genel havanın hakkını vermiş olursunuz. yine eski daft punk sadeliğinde naif şarkılar var. ve yine eskiye nazaran daha sakin ve "easy to listen" kategorisindeler.
give life back to music yüzde bin disko tipi şarkı. funky ritmlerle bezeli. hem albüme hem güne mutlu başlamak için ideal. albümün aksiyon çizelgesinde bu noktadan sonra pek iniş çıkış yok. ta ki kapanış şarkısı olan contact'a kadar. "işte old staylaa" diye rahat rahat dinleyebilirsiniz. gümbür gümbür, tron dönemlerinin etkisini devam ettiren bir şarkı.
genel olay bu zaten. ben böyle sakin sakin dinler rahatlarım diyorsanız çok da iyi albüm. ama gaza geleyim, ses sistemim eskisin istiyorsanız eski albümleri karıştıracaksınız benim gibi.
dün edindiğim daft punk yine yapmış yapacağını dediğim albümdür.
favorilerim tracklerim: Give Life Back to Music, Get Lucky, by Giorgio Moroder ki bu şarkıda 70 yılların disko müzik yapımcısı abimiz kısa bir otobiyografi anlatımı yapıyor.
The Unforgettable Fire, Dark Side Of The Moon, The Wall, revolver, Thriller gibi efsane albümlere yetişememeiş biz milenyum gençliğinin belki de canlı canlı tanık olduğu ilk efsane albümdür. albüm dinlenirken insan kendinden geçmekte, anlamsız anlamsız hareketler yapmakta, müziği içinde hissetmektedir.
not: yazarken 21 albümünü unutmuşum, o da efsane bak. unutmayalım.
fransız dahi ikilinin son über albümlerinin adı. tüm şarkılar mı güzel, birbirinden bağımsız olur arkadaş. daft punk bu albümde çoğu şarkıda funk ritimleri kullanmıştır. funk'ın ve elektronik müziğin bileşimiyle bizlere eşsiz yolculuk sunuyorlar.
Her ne kadar farklı bir tarzın dinleyicisi olsam da; kendi alanında yıllardır özgünlüğünü koruyan daft punkın yine ahengi bozmadan yeni nesil poser müzisyenlere verdiği ayar nitelikli albümdür. Belkide önceki albümlerdeki parçalar kadar gaz parça bulundurmaz ama müzikal altyapı olarak "yine yeni yeniden" aşmıştır.