dumansız hava sahası olduktan sonra napsın adam. açık alanın da mı sotesini arasın.
gel görelim ki oruç madem ki nefis terbiyesidir, oruclu insana vız gelmesi lazımdır bu durumun.
öyle herşeyi yadırgamamak lazım.
sonuçta olaya bizzat şahit olup da gıkı çıkmayıp sözlükte atıp tutan bi dünya insan var.
neden gaza getiriyorsun ki şimdi kuzucukları. yaşamasını bilene her ay ramazan. yaşamasını bilene somali cennet.
alın bunlar da mottonuz olsun.
oruç tutma zorluğuna girmiş bir kişi için sabredilmesi gereken kişidir.şayet orucun temelinde sabır vardır.ayrıca kapalı alanda içemiyorken nerde içeceğini merak ettiğim kişidir
normal bir davranıştır. kalkıp tavır yapan kişi anormaldir. madem sabır nefis olayına hakim olmaksa durum gık çıkarmaması gereken davranıştır. kısaca sanane içer yada içmez.
ibadet göstererek yapılmaz değil mi? oruç bir ibadet mi, evet. peki öyleyse insanlar neden oruç tuttukları zaman, birileri bir şeyler ikram ettiğinde oruçluyum, niyetliyim tarzı laflar sarfeder anlamam. 'teşekkür ediyorum almıyorum' diyebilirler. böyle yaparak karşı tarafı da huzursuz ediyorlar. sen ibadet yapacaksın diye dışarda ibadet etmeyen insanlar da el birliğiyle sana mı yardım edecek?! ama evet etmek zorundalar (!) yoksa 'zopa' yersin.
bir de hoşgörüden, saygıdan bahsedersiniz !!
oruç tutmayan, dini bir aidiyeti olmayan bir insan için ramazan ayı gibi bir kavram anlamsızlaşacağından dolayı istediğini yapmakta özgür olan adamdır. ayrıca bir grup insan oruç tutuyor diye neden diğer insanlar günlük yaşantılarından fedakarlık yapmak zorunda kalsın?
ramazan ayında sokakta su içmeyi, sigara içmeyi ayıpsayan mikro faşizm örneği yaklaşımın altında din olgusunun kontrol mekanizmasının can alıcı bir örneği yatmaktadır. bir ahlak sistemi olarak din, bizatihi günlük yaşamı dönüştürmeye çalışır.
türkiye'nin birçok yerinde ramazan ayında iftar saatine kadar açık bir yer göremezsiniz açlığınızı giderebilmek için ya da ramazan ayında tv kanalları usturuplu(!) yayınlar yapmaya başlar; gazetelerin arka sayfa güzelleri daha kapalı hale bürünür... gibi birçok mekanizma harekete geçirilir.
bunları göz önüne alınca ister istemez insanın aklına iki soru geliyor:
1) bu yaklaşım mikro faşizm örneği değil midir?
2) türkiye neden sadece ramazan ayında müslüman oluyor?
oruç tutana saygısı olmayan adammış. oruç silah zoruyla tutulmuyor evladım*, zaten çevrene tahammül edemeyecek kadar irade sahibi değilsen tutma oruç falan, milleti de ayar etme. velhasıl ramazan ayı sözde güzellik, çiçek böcekler falan saçacakken, bizim ülkede daha fazla cinnet, kavga, sinir harbi şeklinde sonuçlanıyor. bu ülkede ibadet böyle yapılıyor(!). sahi kaçıncı dünya ülkesiydik biz?
muhafazakar demokrat diye geçinen yandan yemiş demokratların demokratlığını şlak diye ayırt ettiren adamdır.
ulan hani demokrattınız?
hani anlayışlıydınız?
hani hoşgörülüydünüz?
hani özgürlük diye yırtınıyordunuz laf türbana gelince?
ulan memlekette bir tek ramazan orucu mu tutuluyor? aleviler muharrem orucu tuttuğunda sizin ruhunuz bile duymuyor. eşşek gibi yeyip içiyorsunuz. size ses çıkaran mı var?
edit 1: tabi kaldıysa böyle bir özgürlük.... ( gerçi şahsım biraz önce kullandı ve hala yaşıyorum. demek ki az buz kalmış. ama gavur izmir' de....)
edit 2: bu deneyin diğer illerde, yalnız başına yapılması önerilmez!
edit 3: bu ülke herzaman müslümandı. ama hiçbir zaman insanlar bunu şov haline getirmez ve diğerlerini yargılamazdı. ne hikmetse 2002' den başlayark inanç bir şov malzemesi haline geldi ve saldırganlık hali başgöstermeye başladı. inançlar, fanatizm halini aldı. bu entry' deki dokundurmalar, 2002 - 2009 sezonu müslümanları içindir, gerçek müslümanların üzerine alınacağı bir durum yoktur.
kapalı mekanlarda içemediği için dışarıda içen adamdır. varsa bir sorununuz gidin 5727 sayılı kanuna çatın kardeşim ! dışarıda içme, içeride içme nerede içecek bu adamlar sigarayı ?