her ne kadar; "normal" zamanda dahi eser miktarda türkiye gündemi takip ederek kafayı bulabilecek olsak da, nedendir bilinmez on bir ayın sultanı, bereket ayı, insanlık ayı ramazan geldiğinde; memleketim bir başka efsaneleşiyor, bir başka bizi bizden alıyor.
oruç ibadeti; ramazan ayında müslümanlara farz kılınmış bir ibadet. ya tutarsın ya da tutmazsın iki ihtimalin var.
lakin her ne oluyorsa ülkedeki muhabbet; bir ay boyunca "19 mayıs atatürkü anma gençlik ve spor bayramı" moduna giriyor ve 1 ay boyunca aynı muhabbet dönüyor.
-tutmuyorsan da saygı duyacaksın.
- orta yerde yemek yiyorlar yav.
- edep yahu edep.
geçen izlediğim bir videoda; bir yurdum trollü erzurumda yemek yiyecek yer soruyor insanlara. neredeyse dayak yiyecek.
ramazan; nefsimizi terbiye etme ayı değil mi? aç, susuz kalmak mı oruç?
sen sinirine, diline, gözüne, sözüne, özüne sahip çıkmadıktan sonra nefsini terbiye etmiş olabilecek misin?
hayır hadi oruç tutanı geçtim. oruç tutmayan adam senin derdin ne?
tutmuyosan tutmuyosun eyvallah da, girdiğin her ortamda
- tutanlar da tutmayanlara saygı gösterecek o zaman.
muhabbetine girmek zorunda mısın? adam 16 saattir aç, seninle felsefe de ahlak mı tartışacak?
biraz mantık, biraz akıl, biraz düşünün, akledin, fikredin.