şimdi bu hadisler ravi zincirleriyle naklediliyor birden fazla yerden teyit ediliyor kütüb-ü sitte gibi kaynaklar çok itinalı şekilde nesilden nesile aktarıyor. din adına büyük hizmet. muazzam bir emek var.
arada bi tane takva sahibi olayım derken damarlarında kan yerine testosteron dolaştıran, kulağından döl sızan bi dayı çıkıyor. çok da saygıdeğer, sabahtan akşama kadar bir şey üretmek yerine iki büklüm allah'a fısıldayan bu dayımız. (r.a) falan diye anılıyor.
diyo ki sayha ne süper bişi lan aman yarabbi ses çok şiddetli, düşünsene mesela kızların amı bile kanıyor. evet amı. böyle sıcacık.. hümpf. hımpf. falan deyip, ekleyiveriyor o ekstra cümleyi.
1500 sene sonra biz mirket gibi önce hadise sonra birbirimize bakıyoruz. ya ne güzel inanıyorduk mk bu ne şimdi diyoruz...
Hadis diye dolaşan bu metinler hadis metinleri değildir. Bu metinlerde hadis üslûbu değil, daha çok kehanet üslûbu ön plana çıkmıştır. Birileri oturmuş, bir senaryo yazmış, kendisine metin olarak yakın bulduğu rivayetleri senaryosunda kullanıvermiş. Pandemi sürecini de fırsat bilmiş.
