deniz som denen zihinsel bütünlüğünü koruyamamış* adamı sevmem. hatta kendisine karşı ciddi bir antipatim vardır. iyi niyetli biri olduğuna da inanmıyorum.
girizgâhtan sonra "ramazan terördür" ifadesine gelelim. ilk önce bir tanımlayalım. bu hâliyle tanımı kendinden menkul görünüyor, ramazan ayının terör olması. ama ilgili şahsın yazısına bakınca "birilerinin ramazan ayını ortamı terörize etmek için kullanması" olarak yorumlamak daha doğru.
deniz som kişisini sevmemem maalesef belirttiği kimi konuların külliyen yanlış olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. örneğin keçiören'in şeriatın pilot bölgesi olması gibi bir durum söz konusu. diğer yandan daha iki gün önce yine bir mahalle bakkalı "ramazan'da alkol sattığı" gerekçesi ile burnu kırılıncaya kadar dövüldü. adam kendisini "bu benim ekmek param ne yapayım" diye savunma gereği duymuş, oysa böyle bir savunma yapmasına gerek yoktu, ama "mahalle baskısı" ve daha da sorunlusu, ki bu uludağsözlük moderasyonunda da gördüğüm bir şey, hukuku temin etmek görevinde olan kolluk güçleri bu gibi olaylarda mağdurları korumuyor. hukuk âdil değil.
şimdi asıl mesele şu; "birkaç kendini bilmez" insanları zorla dîne sevk ettiğini düşünerek ortamı ve ramazan ayını terörize etti diye bütün müslümanlar ve ramazan ayı mahkûm edilebilir mi? elbette edilemez, bu durum müslümanların omuzuna şöyle bir yük getirmektedir: diğer insanların yaşam tarzlarını benimsememe haklarının yanında bu hakkın getirdiği bir görev, islâm adına şiddete başvuranları eleştirmek yerine bu gibi saçmalıkları afişe eden kişiyi eleştirmeyi bırakmak.
yani müslümanlar uygulanan bu şiddeti kınamalıdır. bunu yapmayıp deniz som gibi benim de nefret ettiğim bir adamı eleştirmenizin hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. bu olmayınca burada da islamcı yazarların samimiyetlerinin sorgulanması gibi bir durum hâsıl oluyor.
unutulmamalı ki her topluluk kendini tanımlarken içeriye de bakmak zorundadır, sadece dışarıya bakan bir topluluk cemaâtleşir, eleştirel aklı dışarıda bırakır ve yozlaşır. hiçbir din de bu yozlaşmayı desteklemeyecektir, islâm da dahil.
bırakın sadece ramazanı, bütün hicri aylarda malının 40'ta birinden artırıp zekat veren birisinin lafıdır ya ondan ciddiye almamız gereken laftır. *
aydın diye geçinen idare fitilleri daha kendi önünü aydınlatmaktan acizler ki ne olup bittiğini, ramazanda hayır kurumlarına ne kadar yardım aktığını, bundan başka bireysel bazda yapılan sadaka, fitr ve zekatları görmezden gelen, en azından ramazan aylarında suç oranlarının ne kadar düştüğünü zahmet edip araştırmayan (aslında bal gibi bilen ama işine gelmediği için kendini kandıran) tiplerden çıkabilecek bir laftır en nihayetinde.
çok adaletli olmak gerekiyorsa "günümüzde ramazanı terör haline getirdiler" şeklinde sözlüğe aktarılması gereken saçmalık. ama umrunuzda mı sanki. dinsizlik de ne büyük hakaretmiş ulan.
yazar burada ramazan için terör dememiş. ramazanda yaşanan kötü olayları vurgulamak istemiş. (bkz: Okuyamayanlar için türkçe)
"Oysa artık Ramazan bambaşka anlamlar yaşıyor. Pankartlara sokuşturmaya çalıştıkları olumlu anlam yüklü sözcüklerle belli ki eski yılları anıyorlar ve arıyorlar. Çünkü günümüzde ramazan demek; her şeyden önce terör demek! Çivili sopalarla zabıta dayağı demek. Kamu kuruluşlarında bakım-onarım bahanesiyle yemekhanelerin kapısına kilit vurmak demek; kantinde şiddet demek. Gerekirse cinayet işlemek demek. Sonra bütün bunları inkâr etmek, yalana sığınmak demek." alıntı : deniz som
(bkz:Okuma alışkanlıgı olmayan, duydugu lafa göre yorum yapan insan modeli)
akp yandaşı yazarların, laik bir yazarın yazısını çarpıtarak aktarma biçimidir.
- offf çok sıkıldım, aha bak ramazan terördür dedi biri sanki. aha valla ona benzer bir şey dedi sanki. hadi gidip sözlüğe yazalım çatışalım. bölelim, kutuplaşalım dinimizi savunalım. demokratım ben demokratım ben demok...
cımbızzz gibisiniz valla. nası çektiniz o lafı. tebrik tebrik tebrik.