pazarcilarin kendisinden daha da suclu ve saygisiz oldugu kadindir. ulan millet oruclu oruclu yuruyor, sen orda yarmissin karpuzu, kesmissin domatesi sergiliyorsun, adi herif! saygi duy lan biraz oruc tutanlara!
toplumun bir bölümü oruç tuttuğu için diğer bölümünün de kısıtlanmaması gerektiğinden ayıplanmaması, yaptığının doğal karşılanması gereken kişidir. oruçluyum, sinirliyim, önümde su içen saygısız, görgüsüz en adi şerefsizdir dicek olduktan sonra tuttuğun orucun bir anlamı kalmaz. tutmak istemeyenlere de saygı duymak gerek. kendi nefsini terbiye ettiğini düşünürken başkalarınınkine müdahele etmemek gerek.
insanın nefsinin allah' ın karşısında ne kadar aciz olduğunu kanıtlayan söz. ister içer, ister içmez. oruç tutmak, allah emrettiği takdirde neler yapabilineceğinin bir göstergesidir. en ufak bişeyde " aha su içti, vay anuna koyim, şerefsiz, asalım, keselim." gibi laflar edilirse oruç un bir amacı kalmaz zaten. sokakta yaşayan ve her daim aç susuz geçen insanların halini anladın mı şimdi?
kimse etrafımda birşey yemesin, su içmesin, yemek kokusu duyurmasın..oldu gözüm, başka derdin var mı deyiver hele. ortalığı velveleye vermeye gerek yok. allah rızası için tutuyorsun orucunu, kimse sana göre ayarlayamaz kendini, nasıl ki senin tuttuğun orucun sevabı o su içen "kevaşe" ye yazılmayacaksa çok konuşmaya gerek yok bu hususta.
kevaşe falan da değildir hani. susamış suyunu içen bir bayandır.
polemik bile olamaz.içmiş olabilir. alkollüyken camiye de gidebilir. o insanla allah arasında bir şey değil midir? diye sorarak polemik olmadığını gerçek de olmadığını kanıtlayan hadisedir sadece.
(bkz: alkollüyken camiye girdiği için dayak yiyen adam) konusunda dayak atan tarafta olan bir çok kişi gözüküyor burada. adam yapmış bir hata sonuçta, sen onu allahın adıyla mı dövüyorsun ya da kimin adıyla dövüyorsun?"sen peygamber misin?" demezler mi?. düz kafalı olmayalım, sakin olalım dedirttiren hadisedir. velhasıl kevaşe olarak belirtilen hanımefendiye gidip de rahatsızlığınız belirtilirse yeterli olacaktır. *
kendisi oruçken su içti diye hiç tanımadığı bir şahsa kevaşe diyebilen ve orucu neresiyle tuttuğu tartışılan yurdumun sözde müslümanına "oruç tutuyorsan bana mı oruç tutuyorsun" diye sorması durumunda son derece haklı olacak kevaşedir.tutma kardeşim o zaman, sen tutuyorsun diye herkes aç- susuz beklemek zorunda mı?
galiba izdüşümü de "ramazan'da pazarın ortasında su içen şortlu kıllı bacaklı ibne" oluyor.
izdüşümleri bi de karşı tarafın ağzıyla (ve aynı terbiyesizlikle) yazınca bak ne elde ediyorsun,
"ramazan'da kızların bacaklarına bakan (kıza çarpık bacaklı denmiş ya, bakmış demek ki) ibne müslüman"
"ramazan'da pazar ortasında çarşafa kapanmış kevaşe" (derdimiz sadece küfürlerin benzerlerini yazmak, yoksa durum benzerliği kurmaya çalışmıyorum)
acaba bu örnekler ne kadar terbiyesiz olabildiğinizi görmenize yarar mı.. bimiyorum.
bilinçli yapacak kadar nefretle dolu olmasa bile, ki bu nefreti yaratmakta olan kitle kendisini biliyor, gayet doğal bir ihtiyacını gidermekte olan kişi. sen* doğal ihtiyaçlarını herhangi bir nedenle bir kaç saatliğine gidermemeyi seçmişsin, iyi hoş da saygının anlamını ıskalamışsın. saygı, oruç tutmayanın gelip senden izin istemesi mi? ne erdemliymişsiniz vay be, önemli değil gel önümde ye dermişsiniz. üf, peygamber mübarek! taraflar arasında varılan bir antlaşma mı var da, oruç tutan, tutmayanın yemesine içmesine karışmayacak, tutmayan da tutana saygı gösterecek? kimsiniz ki siz milletin yemesine içmesine karışacaksınız? karışsaydınız bir de! gerçi başladınız karışmaya, bira içeni döveni var, sigara içene dalanı var, muhtemelen iftar vaktine kadar bekletilen küfürler var, daha ne ararsanız var bu mallık kataloğunda. hayır, ramazanda yiyenin içenin hasta olmak gibi bir mazereti olması gerekmez. ne mazereti arkadaş, kim dedi, kim zorladı oruç tutun diye? bireysel yaşayın ibadetinizi, ya da mallığınızı, attırmayın ortalığa!
insanlara saygıdan önce kendine saygısı olan kadındır. doğru olan da budur zaten . kendine saygısı olmayan hayatını başkalarının isteklerine göre şekillendiren insanlar başkalarına da saygı gösteremezler. herkesin orucu kendine. aç kalmak, açların derdini anlamak isteyenler zaten kendi iradeleriyle oruç tutmaktadırlar. yine oruç tutmayanlar da kendi iradeleri doğrultusunda oruç tutmuyordur. ve bazıları oruç tutuyor aman canları çekmesin diye aç veya susuz kalmak zorunda değildirler. asıl terbiyesizlik ve saygısızlık oruç tutmayan insanların gizli köşelerde su içmesini beklemektir.
ayrıca açılan bu başlığın iğrençliği karşısında ancak şunu söyleyebiliyorum,
yanlış bir karşılaştırmayla karşı karşıya kalmış çarpık bacaklı kızdır. kimsenin hangi ayda olunursa olsun başkasının yeme içmesine karışma gibi bir hakkı zaten mevcut değildir. karışmamayı saygı duymak olarak görmek zaten çarpık bir zihniyetin ürünüdür. öte yandan oruçlulara saygı göstermek tamamen kişinin kendi hoşgörüsüne ve düşünceliliğine bağlıdır. özel durumu olan oruç tutanlardır ve onlar için diğerlerinin hayatlarının günlük gidişatını değiştirmesi zorunlu değildir.
ama oruç tutmayanın da biraz düşünceli olması toplumsal barış açısından daha şık olur.
nasıl bir bilinçaltıdır bu. nasıl da arzu nesneleri tıka basa atılmış içine. öyle bir tıka basalık ki, ramazan ayında, oruçlu iken bile eylemin kendisinden ziyade, nesnesi ön plana çıkaracak şekilde pırtlıyor kenardan köşeden. "kevaşe". ramazanda ortalık yerde su içen her kadını kevaşe olarak adlandırmaktır bu bir bakıma. hele bir de mini etek giyiyorsa, hiç kaçarı yok. mesela bu bir erkek olsaydı, bu türden cinsel çağrışımlar ( hoş ne çağrışımı, bodoslamadan dalmış ya)yapabilecek şekilde etiketlenmeycekti kuşkusuz, mal falan denecekti çok çok.
ama ah o bilinçaltı yok mu işte, böyle ele veriyor insanı. ramazan mamazan dinlemiyor, kadın dedin mi ne akıl kalıyor ne izan.
alt tarafı ciğerleri sıcaktan kavrulurken, boğazından kana kana yuvarladığı soğuk su için hakkında ağır hakaretler edilen bağyandır. müslümanlıkta insanları yargılamak kullara düşmüyordu bildiğim kadarıyla? insanlara hakaret etmeyi mübah kılan herhangi zaruri bir durumda belirtilmiyor ki bu zaruri bir durumdur zaruretlerde haramları mübah kılar diyebilelim. ayrıca her insan da istediği yerde istediğini yapabilme hakkına sahiptir ülkemizde*. bre ahlaksız, bre terbiyesiz sen kim oluyorsunda birinin kardeşine, kızına , eşine küfretme hakkını kendinde görüyorsun. bu ne perhiz bu ne lahana tuşusu. ne anlamı kaldı şimdi tuttuğun orucun?
oruç tutmak nefsine hakim olabilmek değil midir? içer, yer, konusur, bakar sizi ne alakadar eder. insanların yemek yemesine de mi karışırsınız, hastadır belki de orucunu tutamıyordur. karıştırmayınız.
