van, bitlis, erzurum, konya, çankırı, trabzon, urfa, kayseri ve benzeri illerdir. bu illerde oruç tutmayana yaşama hakkı tanınmamaktadır. çünkü sabah kahvaltı yapmak istediğinizde başınıza gelmeyen kalmayabilir. çünkü sabah kahvaltısı için alış veriş yapmaya gittiğiniz bakkal ya da marketteki yobazların tehditkar bakışları ve sorularıyla karşılaşırsınız. komşularınız sizi istenmeyen insan ilan eder. öğle yemeklerinde açık bir lokanta bulmak mümkün değildir. bu sebeple büyük marketlerden aldığınız kıytırık hazır şeylerle köşe bucak saklanmak zorunda bırakılmaktasınız. akşam yemeğini de iftar ritüeline ayarlama zorunluluğunuz vardır.
bayramda da açık hiçbir mekan bulamazsınız. tüm fırınlar, marketler nöbet sistemine geçerler. mesela kayseri ve van'da böyledir. bayramda 1-2 fırın açıktır ve bunlar için de kilometrelerce yürürsünüz. millet ibadet edecek diye siz en temel haklarınızdan mahrum bırakılırsınız. akşam saatlerinde dışarıya da canlı yayın yapan teravih ritüelinin rahatsızlığına katlanmak zorunda kalırsınız. oysa sorsanız en hoşgörülü din islamiyettir. hoşgörü dedikleri demek ki sadece gene müslüman olanlara. o sebeple ramazanda mümkün olduğunca ibadet ritüellerinin ve yortularının daha seyrek yaşandığı adana, antalya, izmir ve muğla gibi illere kaçmak gerekmektedir. adam ibadet yapacak diye insan gibi yaşayamıyorsunuz.
