ramazan ayının reklamlara olan ve gözden kaçmayan etkisidir. televizyon reklamları bazı özel günlerde, aylarda coşar. bu coşmaların en büyüklerinden biri de ramazan ayında meydana gelir.
bazı firmaların her yıl bu ayda reklam filmleri görülür. örneğin coca-cola. her ramazan ayında birsürü reklam filmi üretir.
bu reklamların vazgeçilmez sembolü ise "aile" kavramıdır. ramazan reklamlarında genellikle birlikte yemek yiyen aileler vardır. birçok reklamda uçsuz bucaksız koskoca bir masaya genç-yaşlı bütün sülale oturur ve iftarda yemek yer.
bir değişmez sembol ise "ramazan pidesi"dir. bir çocuk bakkaldan ramazan pidesi alır ve koşa koşa eve gider. eve girince bütün aile mutlulukla ona bakarlar.
sonuç olarak ramazan ayının televizyon reklamlarının üzerindeki etkisi büyüktür.
her reklamda ,fesli insanların arz-ı endam etmesi.
bir ücretli tarafından hiç bir zaman kurulamıyacak mükellef bir sofrada, tüm sülalenin huzur içinde oturması.
insanların aç karına sürekli olarak gülmesi.
en çok cola reklamına yansıyandır.
hele bir reklamı var içime oturdu.
herkes çatır çatır alıyor pidesini, gariban bir çocuğa pide kalmıyor fırıncı rüstem abi* elemana somun ekmek veriyor. içim yandı cozur cozur be hacı.
e be rüstem abi o çocuğun şimdi evde yiyeceği fırçanın vebalini nasıl taşıyacan sen.
ölür müsün bir pide daha atsan!
koçum gel sen buraya pide alacam ben sana, o dümbük babana karşı başını öne eğmeyeceğim senin..
lan o değil de harbiden baya içime oturmuş ha.
sütaş ayran , tikveşli yoğurt ve coca-cola reklamlarında bulunan masa üzerindeki yiyecekleri gören oruçlu bünyenin, o yemeklerden canının istemesi sonucunda evde yapılan sarma ve türevleri yiyeceklerin artması. *
genelde bütün reklamlarda görülen sarışın güzel kız, dans eden güzel kız, gönüllerince eğlenen gençler, rezalet reklam müzikleri rafa kalkar.
bir adet melek yüzlü çocuk alınır.
telaş içinde bakkaldan bakkala koşturulur.
genelde çocuk alışveriş yapar ve geç kalır. tam bu sırada ramazan pidesiyle arkasında boğa varmışçasına koşturuken kakalamaya çalıştığımız ürünü görür. gider alır. bakkala manasız manasız gülümser. bakkal ise normalde "ne ipne ipne gülüyon lan piç velet" deyip çocuğun havasını alması gerekirken başını okşar. çocuk koşa koşa yola devam eder. bu arada arkada cami görülür. burda görülmezse evde görülecektir.
neyse velet eve ulaşır.
evde kesinlikle çekirdek aile yoktur. dedeler kesinlikle teşrif etmiş bulunmaktadırlar. masa kesinlikle camın önüne kurulmuştur.*dede veletin başını okşar. velet getirdiği ürünleri anasına verir. kakaladığımız ürünü gururla kaldırır. o sırada top patlar herkes lapur lupur yemeğe yumulur.