sorulduğu zaman "elhamdilillah müslümanım" diyen teyzelerdir. kuran'da yazılan sure dua vs. bilmeyen ama görünüm itibariyle sürüye katılan orta yaşlı hanımlar da diyebiliriz.
sokakta bağrışa çığrışa oruca ne zaman kalkılacağı, teravihin ne zaman başlayacağı hangi marketten alışveriş yapılması gerektiği, hurmanın kilosunun kaça olduğu gibi konuları birkaç gün önceden konuşmaya başlarlar. ayın ilk günü çok önemlidir. bir gün önceden evden eve sohbetler başlar, sanki çok özlenmiş gibi davulcudan söz açılır, tambudu tumbudu sokakta duyulacak ses beklenir vs... bu, normal zamanlarda baldırıçıplak gezinen , göğsü ağzına girecekmiş gibi dekolteden fırlayan teyzelerimiz birden kapalı kıyafetler giymeye, başlarını örtmeye başlarlar. demet akalın'la hande yener'le serdar ortaç'la göt-baş dağıtan hatunlar bir anda ilahiler dinlemeye başlar. her evden sanki parayla tutulmuş ağıtçılar gibi def eşliğinde ağıtlar yakan melodimsiler duyulur.
akşama kadar çatal-bıçağına * bez bağlayıp kullanan aileler bu dini-imanı yerinde teyzelerce coşku seline çevrilmiş sofralarda akşam yemeklerini yerler. (bkz: iftar coşkusu) tabi ki ağır yemek-tatlı fasılları teyzelerimizi de ağırlaştırmış, bazılarının baldırlarına, bazılarının götlerine eklemeler, dipnotlar koymuştur. sezon sonu son plaj sefası düşünülmekte iken bu kadar kilonun bir çaresine bakılmalıdır. bir ikindi vakti üç katlı evin en üst kat balkonundan bir teyze, karşı apartmanda nerden geldiğini anlayamadığım sese çağrıda bulunur:
- hatic'anım, akşama teravihe giderken haber ver de beraber gidelim, oruç iyice düzenimi bozdu, biraz kilo veririz bu sayede...
