deyim yerinde ise köle muamelesi görmektir. özellikle iftar saati yaklaştıkça zenci köleler gibi çalışmaktır. yetmeyip iftardan sonra çayı koymak ve tatlı alıp gelmektir. evde oruç tutmayan tek kişi olmak, acıdır, ama bir o kadar da tatlıdır. ( ödüllerde büyük vesselam "çocuk yoruldu bi kahve yapın ayol" vs vs)
daha beterini yapmadıklarına şükretmeniz lazımdır. adamlar zaten sinirli bir de siz hem oruç tutmayıp hem de manda gibi yattıkça açlıkla birleşen kızgınlıkla kırıcı şeyler duyabilirsiniz. hele bir de öğle vakti anneğ yemek yap karnım acıktı derseniz tavayı kafaya yemeniz muhtemeldir.
Oruç tutmadığı için her iş yaptırılan kişidir. Ekmek al, Sofrayı kur, sofrayı topla, çayı demle... Çünkü oruçsuz olan hizmet etmekle yükümlüdür... Eh yetti ama, insan hakları bildirgesine aykırı bu!
Bu yüzden tutmadığım günlerde tutuyor numarası yapıp köşede kuytuda gizli gizli ekmek kemiriyorum. Ve evet aynen şu şekilde: