hem yoksulların, imkanı olmayanların hemde işi olup evine yetişemeyecek olan insanların ağırlanmasını sağlayan çadırlardır. istanbulda akpli bazı belediye başkanlarının iftar çadırı açmayıp yemekleri yoksulların evine götüreceklerini açıklamış, chpli muhaliflerin ise neden daha önceki yıllarda yapılmayıp referanduma denk gelen ramazanda böyle bir uygulamanın yapılmasını milleti evet oyu kullanmaya zorlayan bir uygulama olduğunu ileri sürdükleri, tartışmaya yol açan ramazan klasiği.
iki nedenle beni uyuz eden şey.
birincisi saf bir ayn rand mantığı içinde fakirliğin ve beleşçiliğin ilahi mabedi durumuna gelmeleri ve bu yolla çıkarların -hem düzenleyenlerin siyasi çıkarları, hem faydalananların günlük çıkarlarının- en masum ve en kutsal aracı olmaları, hem de en dokunulmazı.
ikincisi ise, hayır işi denerek dünya kadar paranın akıtıldığı bir yer olmaları. aynı şey belediyelerin, valiliklerin, devletin diğer organlarının yaptığı her tür 'sosyal yardım kampanyasında' geçerli. o çadırlardan zerre yemek yememiş, o yardımlardan zerre faydalanmamış insanların vergileri, sırf birilerinin çıkarları için gasp edilebiliyor. ayrıca bu devlet anayasasına göre laik ise, devletin vergileri nasıl dini faaliyetler için kullanılabiliyor?
6 grup insana hitap eden ramazan ayında insanlara iftar yemeği dağıtan yerlerdir.
1:yoksul kişiler,
2:evde iftar açmaya yetişemeyen kişiler,
3:mütevazi bir iftar yapmak isteyenler,
4:beleşçiler,
5:halkın arasına karışmak isteyen ünlüler,
6:türk kültürünü öğrenmek isteyen kişiler.
ramazan çadırının özellikleri:
-uzun kuyruklar,
-mütevazi yemekler,
-plastik tabak,kaşık,çatallar,
-uzun masalar,
-50 kişi ile 500 kişi kapasiteli çadırlar,
-sıcak bir aile ortamı.