en bilinen sözlerinden biri '' kim olduğun öyle çok bağırıyor ki ne söylediğini duyamıyorum '' olan düşünür.
çoğu zaman söylenenin niteliğinden çok, söyleyenin kim olduğu önemlidir. mesela aynı cümleyi ted bundy ve gandhi aynı anda kullansa gandhi' ye kulak vermeyi seçersin. çünkü karanlığın hangisinde olduğunu, hangisinde olmadığını görmüşsündür.
Thoreau, ABD’nin Meksika’ya karşı yürüttüğü emperyalist savaş sırasında konan nüfus başına vergiyi, “ödediği dolar bir adam öldürmek üzere, başka bir adam veya tüfek satın almaya yaramasın” gerekçesiyle vermeyi reddedince bir gece hapiste yattı. Kendisinden 14 yaş büyük olan ve bir çok özgürlükçü düşünceyi kendisiyle paylaşan Ralph Waldo Emerson, telaşla arkadaşını görmek üzere onun hücresine girdiğinde aralarında şöyle bir konuşmanın cereyan ettiği anlatılır:
-“Henry, neden buradasın?”
-“Waldo, sen neden burada değilsin?”
bazen değerleri uğruna insanlar bedel ödemeyi göze almalıdır.
(25 Mayıs 1803 - 27 Nisan 1882) Amerikan düşünür, yazar. Amerikan transandantalizminin en önemli temsilcidir.
1803 yılında Boston'da doğdu. Babası ve dedesi Protestan papazıydı. 1826 yılında Harvard Üniversitesinden mezun oldu. Emerson da babası gibi papaz oldu ve 1829'da bir Üniteryen kilisesinin rahipliğini üstlendi, aynı yıl Ellen Louisa Tucker ile evlendi. Eşi 1831'de öldü. 1832'da ruhsal bir bunalımdan dolayı rahipliği bıraktı. Bu kararında karısının ve erkek kardeşlerinin ölümünün payı büyüktü. Biçimsel dinin geçerliliğini yitirdiği kanısına varan Emerson 1832-33 yıllarında ilk ingiltere yolculuğuna çıktı. Wordsworth, Landor, Coleridge, John Stuart Mill ve Carlyle'ı tanıdı. Sonradan kendisini onların izleyicisi olarak görecekti.
Boston'a döndüğünde kendini gezilere ve konferanslara veren Emerson böylece ülkenin tümünü yakından tanıma olanağı buldu. 1835'de Concord Massachusetts'de bir ev aldı ve ikinci eşi Lydia Jackson ile evlendi. Concord'da Nathaniel Hawthorne ve Henry David Thoreau ile dost oldu. Eskiden verdiği vaazların yerini konferansları aldı. Zamanla ünü ABD'yi aştı, Avrupa'ya kadar yayıldı. Nietzsche, "kendimi Emerson'a o denli yakın buluyorum ki onu övmekten çekiniyorum, çünkü kendimi övmüş gibi olmaktan korkuyorum" diyordu. Birkaç yolculuk sayılmazsa hep Massachusetts Concord kasabasında yaşayan Emerson 27 Nisan 1882'de öldü.
"Sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak; dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek; güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki "en iyiyi bulabilmek"; sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi hale getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı olduğundan biraz daha iyi bırakarak terk etmek; bir tek yaşamın bile sırf siz yaşadınız diye daha rahat soluk almış olduğunu bilmek. işte "başarmış olmak" budur." sözünün sahibi.
kişisel gelişim kitaplarında söylediği sözler örnek verilen düşünür. öyle ki bazı kitaplar ondan alıntılarla dolu. kitabın yazarıysa arada bir iki cümle kurmuş işte.
next stop wonderland filminde sık sık kullanılan " consistency is the hobgoblin of little minds" sözününde yaratıcısıdır. "tutarlılık küçük beyinlerin saplantısıdır" diyede dilimize çevirebiliriz.
Ralph Waldo Emerson (1803-1882) ABD'li düşünür, yazar. Amerikan transandantalizminin en önemli temsilcidir.
1803 yılında Boston'da doğdu. Babası ve dedesi Protestan papazıydı. 1826 yılında Harvard Üniversitesinden mezun oldu. Emerson da babası gibi papaz oldu ve 1829'da bir Üniteryan kilisesinin rahipliğini üstlendi, aynı yıl Ellen Louisa Tucker ile evlendi. Eşi 1831'de öldü. 1832'da ruhsal bir bunalımdan dolayı rahipliği bıraktı. Bu kararında karısının ve erkek kardeşlerinin ölümünün payı büyüktü. Biçimsel dinin geçerliliğini yitirdiği kanısına varan Emerson 1832-33 yıllarında ilk ingiltere yolculuğuna çıktı. Wordsworth, Landor, Coleridge John Stuart Mill ve Carlyle'ı tanıdı. Sonradan kendisini onların izleyicisi olarak görecekti.
Boston'a döndüğünde kendini gezilere ve konferanslara veren Emerson böylece ülkenin tümünü yakından tanıma olanağı buldu. 1835'de Concord Massachusetts'de bir ev aldı ve ikinci eşi Lydia Jackson ile evlendi. Concord'da Nathaniel Hawthorne ve Henry David Thoreau ile dost oldu. Eskiden verdiği vaazların yerini konferansları aldı. Zamanla ünü ABD'yi aştı, Avrupa'ya kadar yayıldı. Nietzsche,"kendimi Emerson'a o denli yakın buluyorum ki onu övmekten çekiniyorum, çünkü kendimi övmüş gibi olmaktan korkuyorum" diyordu. Birkaç yolculuk sayılmazsa hep Massachusetts Concord kasabasında yaşayan Emerson 27 Nisan 1882'de öldü.
bir kaç özlü sözü:
Halkı öyle bir eğitmeliyiz ki gırtlağımıza sarılmasın.
Birine göre adaletli olan şey, diğerine göre haksızlıktır; birine göre güzel olan, diğerine göre çirkindir; birine göre bilgelik olan, diğerine göre çılgınlıktır.
Aile, kralların bile giremediği bir kaledir.
Yapılırken heyacan duyulmayan işler başarılamaz.
Yolunu kaybetmiş birine yön sorulmaz.
iyi yapılmış bir işin ödülü, onu yapmış olmaktır.
Ben parantezleri sevmem, bana ne biliyorsun onu söyle.
Hepimiz başkalarını kendi yüreğimizde taşıdığımız biçimde görürüz.
Gördüklerim, görmediğimin varlığına inanmaya beni mecbur ediyor.
Davranışlarından utanıp, sıkılma; hayatın tümü bir denemedir.
Hepimiz, değişik derecelerde kaynarız.
Anlaşılmak bir lükstür.
iyi davranışlar küçük fedakarlıklardan oluşur.
Dikkatsizlik, pişmanlığın başlangıcıdır.
felsefe tarzında, din ve mantık ilk olarak göze çarpan, fazla konuşmayı sevmediği ve sessizliğe önem verdiği söylenen, şehir hayatından bunalınca bir köye yerleşen amerikalı filozof.
--spoiler--
ne söylediğin o kadar çok bağırıyor ki ne söylediğini duyamıyorum.
--spoiler--