Ben yaptım bunu babacım. o zamanlar teyzemlerde misafirim. eniştede gemici. ne zaman geliceği belli değil içkiyede karşı adam. Kuzende ne olur ne olmaz plastik bir sürahiye hacılamış rakıyı. Yatağa girmişim saat 12'de, bir uykusuzluk ki düşman başına. yapıcakta birşey yok. sağa dön sola dön yok. belki 1-2 saat geçti kalktım su içicem. Sürahiyi bir dikmişim kafaya Allaaaah. Bir yanma, ertesi gün kusma vs derdi büyük ama uykusuzluğumu almıştı ya!
bizim çocukluğumuzun eğlencesiydi. kanal d'de ana haberlerden önce falan verirlerdi. işte o zamanlar sürahi nine'nin böyle bir episode'u vardı. su niyetine rakı ya da votkayı kafaya dikip bütün ev ahalisine melek gibi davranıyordu. *
genç yaşlarımızdı bir arkadaşımın abisi evlenecekti ve bizi düğüne davet etti. düğün sahibi arkadaşım yugoslav göçmeni idi. bir kazan rakı kenarda duruyordu. zavallı arkadaşım o susuzluk anında bardağı yarım doldurup direk kafaya dikti. o acıdan kurtulması biraz zaman aldı ama kafa milyon tonlarda geziyordu.
babam rakıyı koymuş bardağa, suyu koymamış tabii duruyor tezgahta. benim boyum da bardağın olduğu yere yetişmeyince aklım sıra çakallık yapıp babamın 'suyunu' içiyim dedim...