bugün

Bıçak sırtı bir içkidir rakı. Kendi gözlemlerimden biliyorum, onu ya seversiniz ya da hiç sevmezsiniz; arası yoktur. Ancak şu vardır ki sevin ya da sevmeyin, rakı başlı başına bir kültürdür. Yıllar yılı kimi çevreler tarafından 'maganda kültürü' yaftasıyla dışlanan rakı, son yıllarda hem sosyetik hem de entelektüel çevrelere de sızarak olumsuz imajını sildi ve iktidarını ilan etti... Ama bize kalırsa, elit ortamlara düşen rakının, yolunu şaşıran serseri bir sokak çocuğundan farkı kalmıyor. Oralara yakışmıyor. Rakının doğal ortamları, anason kokan salaş meyhaneler ve tahta sandalyeli kenar balık lokantaları. Rakının yeri mezenin yanı, ut ve klarnetle beraber samimi muhabbetlerin kankası... Rakıcılar hayattan tat almasını bilen, sohbet etmenin tadını çıkaran, duygusal ve duyarlı adamlar. Böyle insanların sahte rakıdan dolayı ölmesini hiç kaldıramıyorum...
Türkiye ne yazık ki bir sahtelikler cenneti... Televizyonlarında bile yüzsüzce sahte gelin adıyla sözde yarışmalar yapılıp, masum insanlar alaya alınıyor. Giyim sektöründe marka sahtekârlığı konusunda dünyada adımız çıkmış durumda. Domatesler neredeyse dile gelip, 'Ben hormonluyum' diye bağıracaklar. Korsan kitap, kaset ve CD üretenler yok olacaklarına alay edercesine çığ gibi büyüyorlar. Günü geçmiş bayat ürünler hâlâ satılmaya devam ediyorlar. Küçük ama mide bulandırıcı üçkâğıtçılıklar büyük marketlerde bile yaşanıyor. Benden size tavsiye, bir gıda maddesi alacaksanız rafın arka tarafından alın, çünkü ön tarafa planlı olarak daha eski ürünler sıralanıyor. Hangi tarafa dönsek bir sahtelik akıyor. Ama en kötüsü de insanların canına kasteden şu korkunç rakı sahteciliği...
Bir komplo teorisyeni olsaydım derdim ki; Türklerin rakı masalarında kurduğu dostlukları ve muhabbet ortamlarını hazmedemeyen dış güçler, bu arkadaşlık bağlarını zayıflatmak ve moral motivasyonlarını çökertmek için piyasaya özellikle sahte rakı sürüyorlar. Uzun sohbetli ve 'öpücem abi'li rakı sofraları onların işine gelmez çünkü... Ayak üstü sahte kahkahalarla bezenen viskili kokteyl ortamlarını daha çok tercih ederler. Yine de bu rakı-meze ya da rakı-roka-balık kültürünü yok etmeye güçleri yetmez deyip, tehlike geçene kadar bazı önlemler almakta yarar var deriz... Bu şer güçler başka yöntemlere de başvurmakta gecikmeyeceklerdir. Örneğin taklit haydari ve acılı ezme işine girebilirler. Dikkatli olmak gerekir. Tarator, köpoğlu salatası ve soslu patlıcan gibi ürünlerin bir süre hologramlı etiketlerle paketlenmesi taraftarıyız. Degüstatörler daha çok şarap tadım işiyle uğraşırlar ama yanımızda rakı ve meze tadan elemanlar taşıyabilirsek, pahalı fakat faydalı bir yöntem olur. Son sözüm de sahte rakıcılara. Vicdansızlar, madem yapıp satıyorsunuz, hiç değilse resimdeki etiketleri kullanın da millet bilsin...

can barslan
ickilerin en guzelidir, en delikanlisidir.
içindeki alkol oranı %45 olan içki.
dünyanın en güzel içkisidir. en asil duyguların içeceğidir. insanı bu ülkeye bağlayan bişeydir mesela. *
nasıl içileceği bilinmeyen içecek.

peki nasıl içilir...
yalnızca rakı değil, her bir içecek ağızla içildiği takdirde çok güzel gider.
sıvı tüketmek iyidir. lakin hadd bilinerek. zira su bile çok içilince mide bulandırır.
yılbaşı öncesinde tüm yapma etme ısrarlara rağmen, meksikalı arkadaşımın üstüste 3 şat yaptığı güzide içki. bak çarpar, içme öyle sert gonzalezim dedim... yok, sen nediyorsun ben tekilanın memleketinden geliyorum dedi... bak, uyarmadı deme tekilaya benzemez, adam olanı daha da adam eder, adam olmayanı da yoldan çıkartır dedim (hayır, tabiki de böyle iyi bir cümle kuramadım o anda...) uyardım... bırak beni içicem dedi. iç lan dedim, benim konuştuğum kabahat, iç yarasın dedim. çok değil, yarım saatten az bir süreç içinde gonzalesi yurtta bulduğu bütün iç çamaşırlarını kafasına geçirmiş bir halde sağa sola koştururken gördükten sonra, yukarıda ettiğim cümlenin ne kadar doğru olduğunu bir daha anladım.
bu gece farkettiğim üzere 9 şişe efesten sonra bir büyük * rakının süper motive ettiğidir.
edit: dene o zaman sevgili yazar yiyorsa dene...
has ve has türk içeceği.

(bkz: turkish delight)
(bkz: fuck you greek)
yıldızlı gecelerde bir başka şarkı. suyun anlam taşıdığı iksir.
anason kokulu bir hüzündür. bir adabı bir raconu vardır. kraldır, taviz vermez. öyle kafaya dikilmez. ağır ağır içilir. buzu sevmez. muhabbetsiz olmaz. içmesini bilmeyenle aynı masada bile bulundurulamaz.
muadili olmayan içki. çok türk. çok alaturka. çok bizden. çok biz gibi kokan, biz gibi içki. adam gibi muamele şart ki, o size değil, siz ona hükmedebilin. zeytinyağlı yemek, adabıyla içmek, muhabbet, sohbet, ağır davranmak elzem ki, süründürmesin de güldürsün yüzünüzü. usul erkan ile içilmesi şart olan içki. hani, sahilde kutu bira açıp içmek gibi zahmetsiz değil, evde kupaya konulup içilesi bir şey değil. hakettiği saygıyı bulamazsa, siz kendinizi klozete sarılmış ve kendinize olan saygınızı eksi derecelere itmiş olursunuz.

rakı buzun üzerine direk dökülmez, rakıya buz direkt atılmaz.. buz ile soğutulmuş su eklenebilir, sonra belki buz da koyarsınız. itle kopukla, sağlam olmayan ikiyüzlü adamlarla içilmez. mert adamların içkisidir rakı. sohbet adamlarının içkisidir, yanında tatlı bir muhabbet, inceden tatlı bir müzik olmazsa içilmez, zehir olur mideye çöker yemyeşil bir sıkıntı. mezesiz, peynirsiz, zentinyağlı olmadan içilmez, az az yenilecek, yudum yudum içilecek.

diyelim ki gece klubunde, barda içtiniz. yanında iki üç havuç dilimi, azcık peynir, sohbetsiz muhabbetsiz eller havaya halinde iken.

kaçırırsanız affetmez. en iyisi manzaralı bir yerde muhabbet ile yarenlik etmektir. manzara yoksa bile, dost yüzlerinin manzarasından ala güneş mi olur zaten.

editcan : bunu kötü oylayan arkadaşım, doğrudur sen devam et muhabbetsiz içmeye bişileri, her ne içiyorsan artık *
anason kokusu ah ama sevene ne de güzel gelir..şalgamla güzel gider...biraz peynir biraz karpuz bir de türk sanat müziği olunca içme dursun öyle masa da seyret sadece... rakı şiir gibidir.. adamı şair yapar zorla...
"iyi ki varsın" sözünü hakeden birşey.
tanju okan ve sigara ikilisini trioya bağlayarak yaşama tadı veren dünyanın 8. harikasıdır.
(bkz: ne içirdiniz ulan bana)dediren nadir içkilerden.
(bkz: kişi kendinden bilir işi)
balığın can yoldaşı.Bir cok devlet sahiplenmeye calışıyor kimisi pastis diyor kimisi uzo diyor ama o bizim rakımız olarak kalmaya devam edecek gönüllerimizde.
karnı yarığın yanında da çok şık duran meret.
zil zurna sarhoş olmak isteniyorsa , balla içilen içki.
saf alkole sahip olduğu için ertesi gün başağrısı yapmayan belkide en kaliteli içkilerden biridir. efkarlıykende mutluykende her türlü durumda size eşlik edebilmeside ayrı bir özelliğidir. sek içilebildiği gibi su katılarakta içilebilir, kendine has bir kültürü olan içkidir, dosttur, candır, çok severiz kendisini sonuçta o'da bizdendir.
RAKININ ana mezeleri dışında, ekstra mezeleri de vardir,
bir de 'göz mezesi' vardir ki...tahmin ettiginiz değil, bakin o nedir?

Yahya Kemal, her aksam sofrasini 'kuş sütü eksik' kurdurur, ama coguna el bile sürmezmiş...
Lakin sursun, surmesin hepsi hesaba yazildigi icin sef garson,
şaire, simdiki deyimle 'kiyak yapmiş' sofraya kırmızıturp koymamiş...
Yahya Kemal gelmiş, oturmuş masaya şöyle bakmiş garsonu cagirmiş:
'Nerede kirmiziturp?'
'Efendim dikkat ettim yemiyorsunuz da...'
'Ben sofraya konan her seyi yemek zorunda değilim, onlarin bazilari benim göz mezemdir' demiş..

Rakı icin cok sey söylenir, yazilir, ama Necip Mirkelamoglu' nun
'Rakinamesi'de unutulur gibi degildir;
'Nukte, cinas anlayan;
'Ahengi bezme uyan;
'icip zirvalamayan;
'iste onadir raki.
olsa da içmek ne kelime damardan enjekte etsek kendimize diye özletendir. acının yoldaşıdır.
yeşil erikle birlikte tüketilmelidir.
tekirdağ olanı makbuldür.
yanında zeki müren, kavun ve beyaz peynir olmadan tadı olmayan içki.

edit: e tabi bir de su.
heryerde herkesle içilmediği gibi ağzına değilde götüne içenlerlede paylaşılmak istenmez.*