şarabı prenseslerde içer orospu da sokakta ki şarapçı da. rakı oturmasını kalkmasını bilen ahlaklı erkek ve kadınların bir felsefeyle başka diyarlara yolculuğudur.
masada büyük varsa kadehini kaldırmadan kalkmaz o kadeh.
mezelere hayvan gibi yumulmayacaksın, adabıyla yiyeceksin.
şişe kimde biterse o gidip yenisini alır.
şarkı türkü söylemek, muhabbete katılmak, mümkünse muhabbeti koyulaştırmak, her mezeyi itina ile vedat milor gibi yemek... ve masanın gözdesi mümkünse felsefik neşesi olmak...tabi ki de en az 4 duble içmek.
isteyince hepsi birden oluyor inanın...