dilencinin biri köprünün üzerinde akşama kadar dilenir, akşam da biriken para ile rakı alır içer oraya da sızar kalırmış. bir gün köprüden 10 genç geçiyormuş, bakmışlar ki dilenci sızmış kalmış. biri demiş ki ; hepimiz bu dilenciye tecavüz edelim ama parasını da verelim .
hepsi kabul etmiş ve adamı becermişler parasını da dilencinin mendilinin üzerine bırakmışlar.
sabah olunca dilenci bir bakmış ki önündeki mendilde bir sürü para var ama bir yerinde de dayanılmaz bir sızı. paraları alıp dosdoğru tekel bayiine gitmiş.
- bana şarap verir misin ? demiş. bayideki adam ;
+ ne oldu sen hep rakı içerdin ?
- rakı artık döt ağrısı yapıyor da .
Artistlik olsun diye (buraya o tarz entry girenler gibi) sek içmeyin. Sek içmek büyük yanlıştır kanımca. Hem o hafif anason tadından çok acılık çekersiniz, hemde çok pis terletir. Kafayı çekip rahatlamak yerine kendinize eziyet etmeyin.
salgamla deneyin mideniz bulaniyorsa yaninda sut urunlerini tava yogurdu peyniri bol tuketin suyu ihmal etmeyin ben sek icerim delikanliyim demeyin ha derseniz de ertesi sabah basiniz agriyinca da ayni delikanliligi gosterin.
ister ev yapımı olsun, ister seri üretim olsun rakınızın yanında su içmeyi sakın atlamayın. Ertesi gün çekilen bütün baş ağrıları ve mide bulantılarının sebebi susuzluk!
rakıyı içecek kişi kemalistse ayrı, sosyalistse ayrı, liboşsa ayrı meze gerekir.
hatta sağ kemalistse ayrı sol kemalistse ayrı, sağ liberalse ayrı sol liberalse ayrı, leninistse ayrı maoistse ayrı troçkistse ayrı meze gerekir.
- Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli.
- Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır. Bülent Ersoy öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir.
- Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır.
- Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür.
ilk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınır ki akciğerler de nasibini alsın.
- Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan kalkmaz.
- Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır.
- Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur. Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hemkeyfi kaçar.
- Rakıdan anlayanların, Antalya meyhanelerinde garsonluğa soyunanlara bunu anlatması gerekir.
- içmeye başlamadan önce aperatif bir şeyler yenmelidir. Favori zeytinyağlılardır. Zeytinyağı, mide dolmaya başladıkça üste çıkarak,alkolün genzinize doğru gelmesini engeller.
Rakıya buz koymak yanlıştır. Buz rakının içindeki suyla alkolü aynı oranda etkilemediği için daha seyrek olan alkol üste çıkar. ideal karışım bozulmuş olur. En uygunu rakıya soğuk su koymaktır.
- Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur. "Hadi bakalım", "Hoş geldiniz" vs. falan diye. Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır.
- Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh tokuşturulabilir.
- Rakı şalgam suyuyla içilme. Mezesiz rakı içilmez. Ben akşamcıyım, öyle bir kadehlik keyfim var diyorsanız gidin bira filan için.
- Şişe numarasının önemi yoktur. Zira ilk damıtılan rakı, 01 numaraya denk gelmez.
- Rakı masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz. Bağıra çağıra, Böğüre öğüre konuşulmaz. Sakin olmak, efendi takılmak gerek.
- Önce kendine gel, sonra meyhaneye. Kalender ol da gir kalenderhaneye, Bu yol kendini yenmişlerin yoludur, Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye.
- Rakı bardağı boş beklemez. Masadan kalkarken bile dibinde biraz bırakılır. Usul, adap bilen en genç kişinin saki olması adettendir, büyüklere (ki büyüklük kavramı orada anlam bulur) sakilik yaptırılmaz, bu kişi ev sahibi olsa bile.
- Şişede kalan son rakı damlasına kadar eşit paylaştırılır, daha da içmek isteniyorsa bu paylaştırma ritüeline girilmeden yenisi sipariş edilir. Rakı sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir içkidir, bunu farkettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin isteyip kalkıp gitmelisiniz, ama eğer sizin kalkmanız masayı dağıtacaksa ölseniz bile orayı terk etmeyin. Çünkü rakı masasından tuvalete gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz.
- Rakı masasında bira, şarap gibi başka alkollü içecekler (masada sosyetikhanımefendiler olsa dahi) olmaz. Her nevi ızgara balık (çupra, levrek, istrongilos) uğurlu yemeği,hususi nihavend ve rast makamından sanat musikisi eserleri uğurlu nağmesi,akordeon, keman ve ud da uğurlu çalgısı olan rakının, uğurlu cl'si 70′dir.
- Rakı yalnız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir. Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir...Yani hem anlatır hem dinler. Böylece rakı sofrası en az iki kişininkatıldığı toplu bir eylem, karşılıklı konuşmalara dayandığı için demokratik bir forum, evrensel ve kişisel sorunların ortaya getirildiği, fikir alıp verilen, insanın kendisi ile yüksek sesle düşünerek hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi olmaktadır. Unutulmamalıdır ki rakı sofrası saygın bir cemiyettir. Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir hem de diğerlerine karşı saygılı olmak zorundadır. Herhangi bir marka rakı içilirken başka bir markayı övmemek önemlidir, aksi yapıldığında, o an yudumlanan nimete hakarette bulunulmaktadır, yanlıştır. En büyük mezesi muhabbettir.
- Muhabbet konusu "Bir kız vardı, 5 yıl sevdim, yüzüme bile bakmadı" gibi duygusal ağırlıklı olabileceği gibi, "bu güneş niye hep doğudan doğuyo batıdan batıyor?" gibi yarı-felsefikonular da olabilir.
- Tam yağlı koyun peynirinin üzerine kırmızı toz biberle renklendirilmiş sarımsaklı zeytinyağı süslemesi. Turşu gibi ekşi mezelerde yine rakının kendine has tatlı nefasetini dengeler, damarlarınızı büzer anasonla dost olur, buna misal olarak dağ lahanası turşusu verilebilir.