her içkinin ayrı bi ortamı vardır,
eski bi arkadaşına rastlarsın iki tarafında müsait zamanı varsa ayak üstü bişeyler içelim dersin, güzel bi pub'ta iki bira içersin,
ya da maç izlerken bira gider..
gece kulübüne gidersin, eğlenceksin sonuçta import ya da yerli votka gider..
akşam eve yorgun gelirsin, duş alıp dinlenmek istersin bi kadeh viski ilaç gibi gelir her şeye rahatlatır seni..
samimi dostlarla yemek yicek zaman geçirceksindir,3-5 eski arkadaş bir araya gelmişsindir, randevuyla buluşcaksındır.. ya da aile dostlarıyla görüşceksindir, karşılıklı eşinle ya da sevgilinle iki duble bir şey içiceksindir rakı gider..
Rakının bir masası, bir mezesi, bir adamı vardır. Ne diyor üstadımız;
RAKI !!!Bu meret öyle bir merettir ki, acıyla içilir, tatlıyla içilir, neşeyle
içilir, ağlayarak içilir, kavunla içilir, peynirle içilir, ikisi
beraber çok güzel içilir yemekle içilir, mezeyle içilir, suyla içilir,
susuz içilir, sodayla içilir, şalgamla içilir. Ama işte,bir tek salakla içilmez. ... Nazım Hikmet
gençken biz de içtik. benim sözüm biradan başka bi şey içemeyenlere. adam 40 yaşına gelmiş ayı gibi göbeği var, paso çişe gidiyor, geğiriyor felan. haliyle muhabbeti de sarmıyor. mezeyle felan uğraşmayan içsin ama içkinin şahı rakıdır.