bira içirmişler, çıkmış masaya oynamış.
viski içirmişler, yine çıkmış masaya oynamış.
rakı içirmişler, elini vurmuş masaya "o kedi buraya gelecek lannn" diye bağırmış.
(bkz: nick the chopper). adamı bir kez içerken görmeniz yeter sizin de aklınıza sadece o gelir. sek içer, sek içtiği için "duble mi tek mi" diye sorulduğunda koy gitsin sek içiyorum zaten diyerek neredeyse su gibi doldurtur sonra onu 3 yudumda 12 dakikada bitirir. ikincisi gelir aynı şekilde içilir. sonra "ulan hep ben içiyorum siz hiç içmiyorsunuz ki" der bir de utanmadan. senden sıra mı kalıyor bize.
hayatın yükünü çocuk yaşta sırtlamış babamın o yorgunluğunu, güçlü adam imajını çıkarıp kenara koyup, iki duble içtiikten sonra anlattığı neşeli fıkralar ve o gözlerindeki parlak dolu anlamlı bakışlar gelir aklıma. derin düşüncelere dalarım. içerim. babamın öğütleri gelir aklıma, yankılanırlar kulaklarımda. ilk zamanlar kabul etmesemde her tespitinde, uyarısında haklı çıktığını artık kabullendiğimi farkederek tebessüm ederim. yeni bir kadeh dolar ve babam gelir aklıma...
