uydurmadır. biri resmen götünden uydurmuş. rakı içerken kül tablasına zeytin çekirdeği atınca nolur lan artist? incilerin mi dökülür. he ben içki içmem orası aynı.
çok içmekten ziyade az içmek (tatlı içmek) bu adaba uygun düşmektedir. buz ve su meselesi ise rakıya buz atılmaz "tadım" farkı yaratır (az da olsa) ve mümkünse rakı ne sıcak ne soğuk olmalıdır su ise elbette buzlu ve kendinden de soğuk olursa şükela olur.
tavsiyem: misakı milli sınırları içerisinde içtiğim en güzel rakı altınbaşdır. belki efe yaş üzüm bi de (hani temin edilemezse)
arkadaşlar yudum yudum içiyorlar ama ben yapamıyorum. çok kötü geliyor tadı. tüm bardağı tek seferde fondiplemek daha kolayıma geliyor. bu yüzden kızdıkları oluyor.
cumhuriyet meyhanesinde epeyce görülen şeydir.
arada bir kaç özenti dallama çıksa bile bu adabı en iyi şekilde, duvardaki 9.05'i gösteren saatler ve atamızın o elinde kadehleri ile olan muazzam fotoları ile gösterirler.
ek olarak bu masada en büyük adab bence saygıdır.
zira içip içip sonra coşmak ve ortamı germek bu masaya en büyük hakaretir.
otur ki sandalye hatırlasın
sandalye olduğunu.
masa da unutur masalığını,
elini komasan üstüne
bakışlarını ayırmaya gelmez,
sürahi boşalır sonra suyundan.
kadehim kadehim dediğin şey,
dudağını değdirmedikçe kadeh değildir.
mezeler de bilmez renklerini, lezzetlerini,
çatalını dokundurmazsan. *
hakkını veriyorsan masanın, içkinin, mezenin, sohbetin, fonda çalan ney'in hatırlarsın bak o masada edilen sohbetleri. bundan sebep gene toplanmak istersin arkadaşlarınla. her seferinde farklı bir tat bırakır dimağında. unutursun da ama. konuşulanlar kalır çünkü o masada.
bir yerde okumuştum; "bu sohbetlerde tartıya çıkar adam, ağırlığı ölçülür" deniliyordu, katılmamak elde değil. ya dostlarla hemdem olunur ya yeni arkadaşlıklar pekişir, ne dediğini bilmezler ise bu masada yer bulamazlar kendilerine bir daha.
evet, aynen öyle. bu işin bir adabı var güzel kardeşim. ilk önce masana alacağın adamları güzelce bir seçeceksin. aklı fikri am göt olan adamı rakı sofrasına almayacaksın. rakı içen adam yeri geldiğinde siyaset, yeri geldiğinde ekonomi, yeri geldiğinde kültür sanat konuşacak kardeşim, bu işin raconu bu. rakı seven adam her telden çalacak, ama kararında yapacak bunu. yudum yudum içeceksin rakıyı. bira gibi haldır haldır içtin mi, olmaz. rakı muhabbetle güzel olur, balık ile değil.
ilk entry'de yanlışları bulunan adaptır.
şöyle ki; ben akşamcıyım bir kadehlik keyfim var diyorsanız, rakı tam da sizin içkinizdir. rakı sarhoş olup etrafı dağıtmak için değil, delikanlı gibi içip delikanlı gibi usulünde bırakmak için içilir.
rakıya buz katılmaz.
ha bunu nasıl mı söylerim? tekirdağ topraklarına hoş geldiniz kızancıklar...
rakının ilk yudumlarını dilinin altında bekletip içmelidir. tadı ve kokusuna iyice varıldıktan sonra bütün geceye yayılarak içilen içkidir. rakı kadehte içilir. rakıyla en iyi giden müzik türk sanat müziğidir. rakı ya deniz kenarı bir balıkçı lokantasında ya da evde içilir. **